Herkes için Kürde vurmanın binbir gerekçesi var, üstelik maliyetsiz, üstelik kimi durumlarda kazançlı! Kürde vuranlar için, Kürt sadece Türkiye’de değil bütün bu coğrafyada yaşanan her türlü melanetin sebebi!
Kenan Kırkaya
Rivayete göre eski zamanlarda zenginler çuha şalvar, yoksullar ise aba giyermiş. Günün birinde gariban bir köylü ile zenginlerden biri arasında bir ağız dalaşı ve ardından bir kavga başlamış. Etraftaki esnaflardan biri bakmış ki olacak gibi değil, kavga edenler birbirini öldürecek, “Vurun da ayırın şu adamları!” diye bağırmış. Kavgayı izleyenler arasında dükkân sahibinin çırağı da varmış. “Usta, hangisine vurayım?” diye sormuş. Dükkân sahibi “Ağaya vur” dese başına dert açılır diye korkmuş. “Abalıya vur abalıya!” diye bağırmış.
İşte biz Kürtlerin yaşadıkları “Abalıya vurun abalıya” hikayesinden daha beter, daha trajik. Herkes için Kürde vurmanın binbir gerekçesi var, üstelik maliyetsiz, üstelik kimi durumlarda kazançlı! Kürde vuranlar için, Kürt sadece Türkiye’de değil bütün bu coğrafyada yaşanan her türlü melanetin sebebi!
Kemalistlere göre Kürtler bölücü, Türkiye’nin ulaştırılmak istendiği “muasır medeniyetler” seviyesi önündeki en büyük engel, Şark Islahat başta olmak üzere bin türlü plana rağmen asimile olmayarak “Türk ulus devlet projesine” vurulmuş bir darbe yani çıbanbaşı. Modernist anlayışlara göre Kürt köylü, okumamış ve cahil. Perinçek tayfasına göre, Kürt emperyalizmin işbirlikçisi, ehlileştirilmesi gereken feodal, Şener Şen filmlerinden kalma ağa tiplemesi. Yapımcı veya yönetmene göre dizi ya da film karakterindeki görgüsüz, kaba ve karikatürize tipleme, onunla bütünleştirilmiş biçimsiz şive!
MHP’ye göre asimilasyonla filan zaman kaybettirmeden doğrudan haritadan, tarihten, coğrafyadan silinmesi ve hatta itlaf edilmesi gereken haşere. Ezilmesi gereken düşman. Cemaat’e göre evlerine ateşler düşürülmesi gereken iflah olmaz hasım. AKP’ye göre, açılım ve çözüm sürecine rağmen bu dönemlerde TRT 6 gibi “lütfedilen” kimi kırıntılara tamah etmemiş, bu lütuflarla yetinmemiş nankör. Bu nankörlükle kendisine meydan okumuş, iktidarını sarsmış baş düşman. Kendi varlığının, iktidarının ve geleceğinin önündeki en büyük engel. Bu yüzden MHP’nin benimsediği yöntemlerden daha beter yöntemlerle cezalandırılması gereken “terörist.” Ergenekonculara göre asit kuyularına atılması gereken suçlu. Çiller-Ağar kliğine göre bin operasyonla cezalandırılması, köyü yakılması, evi başına yıkılması gereken isyancı. 100 yıllık devlet ezberinde asla değişmeyen şaki, eşkıya, terörist.
Saddam’a göre Kürt, kendi iktidarı için büyük tehlike, İran ile yürüttüğü savaşta çıbanbaşı o yüzden de Halepçe’de zehirli gazlarla katledilmesi gereken düşman. İran’a göre Kürt, olası bir uluslararası müdahalede kendisine karşı kullanılabilecek en büyük tehdit. Esad’a göre kimlik sahibi olmayı bile hak etmeyen bir halk. İran, Irak, Suriye ve Türkiye için ortak beka sorunu ve güvenlik meselesi.
Avrupa ülkelerine göre Kürt, son 30-40 yıllık savaştan kaçarak ülkelerine sığınan ve bu yüzden huzurlarını kaçıran bir kayıt dışı topluluk. Aynı zamanda Türkiye ile pazarlıklarda işe yarar bir koz, silah satmak için kullanışlı bir argüman. ABD’ye göre Kürtler benimsedikleri “sosyalist düşünceler” nedeniyle uzak durulması gereken, güvenilmez bölgesel bir dinamik, emperyal hayalleri sekteye uğratan ele avuca sığmaz dizginsiz bir topluluk. Rusya’ya göre bölge dengelerinde çeşitli ülkelere karşı kullanılmaya müsait tanımsız bir varlık. Egemen devletlerin tümü için tartışmasız “terörist.”
TKP’ye göre verdikleri mücadelenin herhangi bir kıymeti harbiyesi olmayan, zaman zaman bu mücadele ile “emperyalizme hizmet eden”, emek ve sınıf mücadelesinin gelişmesinin önündeki en büyük engel. Geçmişte Angola’dan Vietnam’a, Filistin’den dünyanın dört bir yanında yürütülen ulusal kurtuluş mücadelelerini bayraklaştıran ve bunu devrimciliğin amentüsüne dönüştüren Sol Parti’ye göre Kürtler söz konusu olunca ulusal talep Türkiye’deki sosyalist mücadelenin gelişmesinin önündeki engel, akın akın geliştirdikleri sosyalist mücadele üzerindeki gölge, devrimci akışı engelleyen bir heyula! Bu listeyi uzatmak mümkün ama vaziyet tastamam böyle. Alper Taş’a ve Sol Parti’ye bakış açılarını bu kadar net ortaya koydukları ve duygularını doğrudan dile getirdikleri için teşekkür etmek lazım. En azından dolambaçlı yollara sapmadılar. Herkesin kötülük yüklediği Kürtlere vurmak için gerekçeler yarattığı bir ortamda Sol Parti’nin Kürtleri “sol mücadelenin, sosyalist mücadelenin önünde” engel görmesine şaşmamak lazım.
Şaşırmıyoruz ama şu soruları sormaya hakkımız var: Kürde karşı duyulan bu öfkenin, bu tepkinin, bu karşıtlığın “Türklük sözleşmesiyle, sosyal şoven anlayışla” ilişkisi yok mu? Egemenlik anlayışının, ezilene karşı duyulan egemen kibrin bu öfkede payı yok mu? Objektif olarak, HDP’nin kapatılması, Kürtlerin örgütsüz bırakılması, Kürt siyasetinin tasfiye edilmesi çabalarında, Kürt siyasetini iktidarının önünde engel gören AKP ile Kürtleri sosyalist mücadelenin önünde engel olarak gören partiler arasında bir amaç birliği yok mu? Başka sorum yok.