Wan Kent Konseyi’nin sonuç bildirgesini okuyan Jiyan Özkaplan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu’nun tarihi olduğunu ve herkesin destek sunması gerektiğini ifade etti
Wan Kent Konseyi’nin kentte yaşanan sorunları tartışmak için “Kenti, barışı ve demokratik toplumu birlikte inşa edeceğiz” şiarıyla düzenlediği toplantının sonuç bildirgesini Avukat Jiyan Özkaplan okundu.
Wan’da son yıllarda giderek derinleşen toplumsal sorunlar, artık sadece bireysel değil, bütün bir toplumu tehdit eden boyutlara ulaştığını ifade eden Jiyan Özkaplan, “Özel savaş politikalarının bölgemizde uzun süredir sistematik biçimde uygulanması; ekonomik krizin yarattığı yoksulluk ve güvencesizlik kapitalist modernitenin dayattığı yozlaşmış tüketim kültürü; başta gençler olmak üzere toplumun önemli bir kesiminin altına almış durumdadır. Kadına yönelik şiddetin artması, aile içi veya aileler arası kavgaların sıradanlaşması, cinsel istismar suçlarının yaygınlaşması, uyuşturucu yaşının ilkokul çağına kadar düşmesi ve bireysel silahlanmadaki yaygınlık; Wan’da ve bölgemizde toplumsal bir yozlaşmanın yaşandığını göstermektedir. Bu vakaların birçoğunun sonucunda ölüm, yaralanma ve ağır psikolojik travmalar açığa çıkmaktadır. Kadına yönelik her türlü şiddetin sistematik bir şekilde devam ettirilmesi, yaygın bir şekilde faillerin yaptırımsız kalması, erkek-devlet işbirliğinin sonucudur. Kadınlarla birlikte çocuklar, yaşlılar ve engelliler bu eril sistemin mağduru olmaktadır. Özellikle genç kuşakları telafisi güç kayıplarla karşı karşıya bırakan bu yozlaşmaya karşı harekete geçme ve tedbir alma hepimizin görevidir” dedi.
‘Özel savaş politikalarını teşhir edelim’
Özel savaş politikalarının, toplumun değerlerini parçalayarak yönetmeyi amaçlayan bir aklın ürünü olduğunu belirten Jiyan Özkaplan, “Wan ve bölge halkı, tarihsel olarak güçlü toplumsal dayanışma, ahlaki normlar ve kolektif yaşam biçimleriyle ayakta kalmış bir toplumdur. Bugün yaşanan kriz hali, bu değerlerin sistematik olarak tasfiyesiyle doğrudan bağlantılıdır. Tüm bu olumsuzluklara karşı çıkmak başta halkımız adına seçilmiş siyasetçilerin, Wan’da örgütlü sivil toplum kuruluşlarının ve Kent Konseyi bileşenlerinin görevidir. Toplum olarak bir araya gelmek, dayanışmak ve çözüm üretmek zorundayız. Ailelerden başlayarak her birey, yaşadığı mahallesinden işyerine, sokağına kadar her alanda toplumsal sorunlara karşı sorumluluk almalıdır. Kadınlar, gençler, yaşlılar, öğretmenler, işverenler, esnaflar, imamlar, sağlık emekçileri, gazetecileri, sanatçılar; yani toplumun bütün bileşenleri, içine çekildiğimiz bu çöküş haline karşı sesini yükseltmelidir. İktidarın yok saydığı mahallelerin, gençlerin, kadınların sesi kendi öz örgütlenmeleriyle görünür hale getirilmeli ve bu olumsuz tablo dönüştürülmelidir” diye konuştu.
‘Sayın Öcalan’ın manifestosuna sahip çıkalım’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu”nun tarihi olduğunu ve herkesin destek sunması gerektiğini ifade eden Jiyan Özkaplan, “Bu çağrı sadece bir barış talebi değil, aynı zamanda toplumsal çürüme, ahlaki dejenerasyon ve kültürel yıkıma karşı bir toplumsal uyanış çağrısıdır. Tüm sorunların silahla değil diyalog ve müzakere ile çözülebileceğine ilişkin bu çağrının toplumsal barış için de bir davet olduğu bilinmelidir. Öcalan bu çağrısında, demokratik ulus anlayışının ve halkların birlikte yaşam projesinin tüm Ortadoğu halkları için tek gerçekçi çözüm olduğunu vurgulamıştır. Bizler de bu toplumsal barış için gerekli olan çabayı göstermeliyiz. Bugün bölgemizde yaşanan toplumsal kriz, ancak bu perspektifle aşılabilir. Kürt sorununun demokratik çözümü aynı zamanda kadın ve gençliğin örgütlülüğü ve özgürlüğü temelinde gerçekleşebilir. Barışın toplumsal bir içerikle yeniden inşa edilmesi; sadece silahların susması değil, yaşamın her alanında eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik normların hâkim olması demektir” dedi.
‘Toplumsal yozlaşmayı kabul etmiyoruz’
Wan ve bazı kentlerde yaşanan ve ölümle sonuçlanan olayların derhal bitmesi gerektiğinin altını çizen Jiyan Özkaplan konuşmasını, “Örgütlü ve bilinçli bir toplumsallık ve birlikte eşitçe yaşam için hepimizin inisiyatif alması, evimizden, sokağımızdan, mahallemizden ve ilimizden bu yoz yaşam ve tüketim durumlarının olmaması için mücadeleyi başlatmamız gerekmektedir. Sorunları kavga ile değil diyalogla çözebiliriz. Kavgaya bulaşan tarafların sorunlarını ağırlaştıracağı ve bu sorumluluktan kaçamayacağını tüm Wan halkı bilmelidir. Bugünden sonra bireysel silahlanmaya, aileler arası kavgalara, kadına yönelik şiddete ve uyuşturucu madde kullanımına karşı tüm bileşenlerimizle mücadeleyi derinleştireceğiz. Her yerde bu zihniyeti teşhir eden, buna bulaşmış kişilikleri ifşa eden ve bu yapılarla toplumsal olarak mücadele eden bir dönemi başlatıyoruz. Wan ve bölge halkı olarak geçmişten gelen direngenliğimizle, dayanışma geleneğimizle bu kriz halini birlikte aşabiliriz. Birlikte başarabiliriz. Toplumsal çözüm için barış sürecine, demokratik mücadeleye ve halkların ortak iradesine sahip çıkalım” diye bitirdi.
Kaynak: MA