Xarpêt’te güneş tarlasına (GES) dönüştürülen bölgede meyve bahçeleri kurumaya başladı. Bahçeleri kuruyan yurttaşlar GES’e tepki göstererek, 5 yıl içinde büyük zararlar gördüklerini söyledi
Kürt coğrafyasında yoğunlaşan Güneş Enerji Santralleri (GES) ile tarlalar ve meralar köylünün elinden alınıyor. Enerji, maden ve petrol sahaları ilan edilen tüm Kürt coğrafyasında yağma genişleyerek sürüyor. Küresel ısınmaya çare olması iddiasıyla sermayeye büyük bir birikim alanı yaratılırken, tarım arazileri ve meralar maden ve enerji şirketlerine peşkeş çekiliyor. Hayvancılık ve tarımsal üretim alanları güneş tarlalarına dönüştürülüyor. Bu dönüşümlerden birisi de Xarpêt’te (Elazığ) yaşanıyor.
GES çevresi çölleşiyor
Xarpêt’in Qovanciyan (Kovancılar) ilçesi Habap (Ekinözü) köyünde yaşayan yurttaşlar, bölgede kurulmak istenen GES’in doğal hayatı ve sağlıklarını olumsuz etkileyeceği gerekçesi ile tepki gösterdi. Daha önce de taş ocağı yüzünden su kaynaklarının kuruması nedeniyle mücadele veren köy halkı adına köyün önceki dönem muhtarı ve Habap Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hayati Sinem ANKA’ya konuştu. Hayati Sinem, “Köyümüze kurulan bu güneş enerji sistemlerinin köyümüze 5 yıl içinde verdiği zararlar saymakla bitmez. Bunların başlıcalarından birisi kendi çevresinde şimdiden çölleşmeye başlamış olması” dedi.
10 dönüm bahçe kurudu
Köyün başlıca sorunlarından birinin köye kurulan GES’ler olduğunu vurgulayan Hayati Sinem, “Yapılan bilimsel araştırmalarda bize her ne kadar masum gösterilse de GES sistemleri, güneşten aldığı enerjinin daha yüzde 41’ini enerjiyi elektriğe çevirebiliyor. Geriye kalan yüzde 58-60 gibi bir oranı ise direkt olarak yere, toprağa boşalıyor. Bu yere boşalan enerji yeraltı sularının çekilmesine, kurumasına ve kendi etrafında çok kısa bir süre içerisinde çölleşmeye vesile olmaktadır. Şu anda yaklaşık 10 dönümlük meyve bahçesini kesmek zorunda kaldı vatandaşımız. Sebebine gelince, suyun eksikliği değildir. Durup dururken bir meyvenin, bir ağacın, bir bağın kuruması söz konusu değildir” diye belirtti.
Ahırlara izin yok GES’e var
Hayati Sinem, “ÇED başvurusunda bir besi ahırının dahi kurulması için şartnamede en yakın yerleşke alanına bir buçuk kilometre mesafeyi şart koşmuştur. Besi hayvancılığında koşulan bu şart var iken güneş enerji sistemleri gibi tehlikeli bir projenin neden yerleşim alanlarına uzaklık mesafesi şartı yoktur veya varsa da burada uygulanmamıştır. Buradan amaçladığımız, buradan beklentimiz güneş enerji sistemleri kurulurken toplum sağlığını etkilemeyecek şekilde köy yerleşke alanlarından, şehir yerleşke alanlarından uzak bir noktaya kurulması yönünde” olduğunu belirtti.
GES 800 dönüm araziye
Tarım arazisi üzerine kurulan GES’e tepki gösteren Hayati Sinem, “Yaklaşık 800 dönüm devasa bir araziye köyün gözüne gözüne sokularak kurulan bu tesislerin toplum sağlığı üzerinde çok ciddi zararları olacaktır. Biz bu zararlara şimdiden şahit oluyoruz. Birincisi; 5 sene zarfında kimsenin kendi bağlarından üzüm yememesi, ikinci olarak kendisine yakın bölgelerdeki bahçelerin ağaçların meyvelerin tamamen koruması. Bu süreç başladı ve devam edecek” ifadelerini kullandı.
Kürt coğrafyasına yağma teşvikleri
Türkiye’nin enerji üssü olma hedefi doğrultusunda adımlar atıldığını iddia eden iktidar, Kürt coğrafyasında açıkça görülebilen kolonyalist uygulamalara imza atıyor. ‘Yeşil büyüme’ iddiasıyla rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımlarına KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti uygulanırken, araziler bedava olarak şirketlere sunuluyor. Halkın kullandığı meralar ile yurttaşların tapulu tarım arazilerine de ‘acele kamulaştırma’ ile el konularak şirketlere peşkeş çekiliyor. İktidarın açıkladığı ‘Yeni Teşvik Sistemi’ 6 bölgeden oluşurken, en büyük destekler 6. Bölge olarak belirlenen Kürt coğrafyasında sömürgeciliğin tipik uygulamaların izlendiği 15 ili kapsıyor.
Bedava yer vergisiz kazanç
Yeni Teşvik Sistemi ile daha önce 3 ana bileşenden oluşan sisteme, ‘stratejik yatırımların teşviki’ başlığı ile 4’üncü bileşen eklendi. Dördüncü bileşende 6’ıncı bölge teşvikleri ise gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, gelir vergisi stopajı desteği, sigorta primi desteği, faiz desteği ve yatırım yeri tahsisi yer alıyor. Asgari sabit yatırım tutarının (500 bin) üzerindeki tüm teşvik belgesi kapsamındaki yatırım malları, İthalat Rejimi Kararı gereğince ödenmesi gereken Gümrük Vergisinden muaf tutuluyor. Sermayeye teşvik belgesi kapsamında yapılacak makine ve teçhizat ithal ve yerli teslimleri KDV’den istisna edilmekte. Teşvik belgesi düzenlenmiş yatırımlar, stratejik yatırımlar ve bölgesel desteklerden yararlanacak yatırımlar için belirlenen usul ve esaslara göre yatırım yeri tahsisi ise sermayenin yüzünü güldürüyor.
EKOLOJİ SERVİSİ