• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Xebat Andok: Süreç özgür yaşamı inşa etme sürecidir

25 Temmuz 2025 Cuma - 10:15
Kategori: Güncel, Manşet
Xebat Andok: Süreç özgür yaşamı inşa etme sürecidir

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Xebat Andok, Barış ve Demokratik Toplum süreci için ‘Bu süreç, mücadelemizin ikinci aşamasıdır. Özgür yaşamı inşa etme sürecidir. Bu yüzden sorumluluklarımız daha da arttı’ dedi

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Xebat Andok, Barış ve Demokratik Toplum süreci, Kuzey ve Doğu Suriye, Kürdistan ve Ortadoğu’da komünlerin inşa zeminlerine ilişkin ANHA’ya değerlendirmelerde bulundu.

“Biz bu süreci ‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ olarak tanımlıyoruz” diyen Xebat Andok, “20. yüzyıl, bilindiği üzere Kürt halkına karşı yürütülen imha ve inkâr politikalarına karşı direniş yüzyılıydı. Bu direnişte büyük bedeller verildi. Özellikle Kürt halkı ve Kürdistan adına son 52 yıl, Önder Abdullah Öcalan ile PKK öncülüğünde yürütülen mücadeleyle şekillendi. Bugün gelinen aşama, 52 yıllık direnişin sonuçları üzerine kuruludur. Artık bu sonuçları yeni mücadele tarzıyla, farklı bir düzleme taşıma niyetindeyiz. Bu ne anlama geliyor? Bu mücadele, Kürt halkının varlık sorununu ortadan kaldırdı. Bu sorunu gündeme getiren güçler ise hiç kuşkusuz egemenlerdi; yani küresel kapitalist modernitenin güçleriydi. PKK, egemen ve işgalci güçlere karşı Kürt halkının varlığını ispat etti” diye konuştu.

Özgür yaşamı inşa aşaması

“Mücadelemizin ilk aşamayı, varoluşun ispatı olarak tanımlıyoruz. Şimdi ikinci aşamadayız” diyen Xebat Andok, ikinci aşamayı şu sözlerle ifade etti: “Özgür yaşamı inşa etme aşaması. Bu aşama doğrudan bizimle ilgilidir, özgürlüğü egemenler gerçekleştiremez. Sadece biz kendimiz özgür, demokratik ve eşit yaşamı inşa edebiliriz. Bu yüzden sorumluluklarımız daha da arttı. Özgür, demokratik ve eşit yaşamı ancak kendimiz inşa edebiliriz. Bu aynı zamanda Demokratik Toplum Projesi’nin, yani Önder Apo’nun çağrısının özüdür. Burada iki boyutlu bir çerçeveden söz ediyoruz: Birinci boyut barışa dairdir; yani devletle diyalog içinde bazı adımların atılması hedefleniyor. İkinci boyut ise Demokratik Toplum’dur. Şu anda içinde bulunduğumuz aşama budur: Demokratik toplumun inşası. Esas olarak bu aşama, Demokratik Toplum’un örgütlenmesini esas alıyor.”

‘Ortadoğu halklarına yol haritası sunuluyor’

Abdullah Öcalan’ın çağrısı yalnızca Kürt sorununun çözümüne dönük olmadığını belirten Xebat Andok, “Önder Apo, daha geniş ve derin bir yaklaşımla; toplumsal, ulusal, dini ve diğer yapısal sorunların çözümüne dair yol ve yöntem öneriyor. Ortadoğu halklarına bir model, bir çözüm yolu sunarak demokratik tarihsel perspektifle; özgür ve eşit yaşama teşvik ediyor. Kapitalist egemen güçlere karşı Ortadoğu halklarına, kendi kaderlerini tayin etme programını veriyor. Bu da sürecin bir diğer önemli parçasıdır. Bu şekilde hem Ortadoğu halklarına yol haritası sunuluyor hem de Kürt halkının mücadelesinde yeni aşamaya geçildiğine işaret ediliyor” dedi.

‘Süreç ilerliyor’

Türkiye’nin Bahçeli’nin çağrısıyla bu süreci kendi cephesinden başlatmış olduğunu belirten Xebat Andok, “Üçüncü Dünya Savaşı bağlamında Ortadoğu’da gelişen olaylar, varlık-yokluk meselesine dönüşmüş durumda. Kapitalist hegemonik güçler eğer kendi iç sorunlarını çözemezse farklı ülkelerde savaşlar çıkarabilir; devletleri parçalara ayırabilir, müdahaleler gelişebilir. Bu tehdit daha önce birçok kez görüldü. Irak, Afganistan, Libya ve Suriye örnekleri hala göz önünde. Türkiye de aynı akıbete uğramamak için kendi hesabını yaptı. Yüzyıl boyunca Kürt halkını yok etmeye, asimile etmeye çalıştılar ama başaramadılar. Bu nedenle hesaplarını yeniden gözden geçirdiler. Önder Apo’nun tarihi video görüntüsü çağrısının zemini oluşturuldu. Bu süreç, Önder Apo’nun başlattığı bir süreçtir ve onlar da bu durumu kendi varlıkları açısından uygun görüyorlar. Şu an bu süreç ilerlemeye devam ediyor” diye konuştu.

‘Süreç halklara tehdit değil’

“Halklar açısından bu sürecin herhangi bir tehdidi yok” diyen Xebat Andok, “Çünkü Kürt halkı egemen bir güç değil; halklara karşı herhangi bir suç işlemez ve böyle bir tehdit oluşturmuyor. Apocu hareket, en başından itibaren yalnızca Kürt halkına değil, bölge halklarına ve tüm insanlığa hizmet etmeyi esas aldı. Kendisini insanlığa adadı. Kendisini tamamen demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesine adamış bir harekettir. Hareket, bir programa ve ideolojik zemine dayalı çizgiye sahiptir. Başlangıcından bu yana enternasyonal, insani, kadın özgürlükçü bir harekettir. Bu nedenle, komşu halkların iğne ucu kadar da olsa bu sürece şüpheyle yaklaşmamaları gerekiyor. Bilinmelidir ki bu süreç yalnızca Türkiye ile Bakûrê Kürdistan’ı kapsamıyor; bu bölgesel ve küresel bir süreçtir. Kendi içinde Ortadoğu’nun demokratikleşmesini barındıran bir projedir” diye belirtti.

Demokrasi ve Komün

Özgür toplumun inşasını ve ‘Demokratik Komün’ü nasıl tanımladıklarına değinen Xebat Andok, “Bazı kavramlar farklı ideolojik çerçeveler içinde muğlaklaştırılmış, yanlış tanımlanmış ve çarpıtılmış şekilde sunuluyor. Oysa bu kavramların özüne dönüp bakıldığında, aslında yaşamın ta kendisine ait oldukları görülür. Mesela ‘komün’ kavramı ne demektir? Kürtçede bu sözcük iki kökten gelir: ‘Kom’ birlik ve ‘kombûn’ ise toplanma anlamına gelir. Kürtleri en iyi tanımlayan kavramlardır bunlar. Yaşamın özü komünaldir. Her şey bir tür birliktelikten, bir araya gelişten oluşur. Kurduğumuz cümlelerdeki sözcükler bile bir araya gelerek anlam oluşturur, bu da bir tür birleşmedir.

Bilim der ki; her şey atomdan oluşur ve atomun içinde de proton, nötron ve elektron vardır. Yani bu da bir tür birleşimdir. Doğa da çeşitliliğin bir araya gelmesiyle oluşur, hepsi birbirini tamamlar. İnsan bedeni de öyledir; birçok hücre ve organın birlikteliğidir. Dolayısıyla gerçeklik, özünde komünaldir. Toplum da aynı şekildedir: Kadın, erkek, genç, çocuk, farklı halklar bir aradadır. Bu çeşitlilik yaşamın hakikatidir. Farklılıkları dışlama, bu hakikati inkâr etmek olur. Bu yüzden diyoruz ki: Yaşamın doğası komünaldir.

Komünal yaşamın temel taşı ise demokratik olmaktır. Ne zaman insan kendi isteğiyle, iradesiyle özgünlüğüyle komünal yapının parçası olur, işte o zaman demokrasi anlam kazanır.

Demokrasi ne değildir? Egemenlik, tahakküm, aşağılama değildir. Demokrasi, kendi kendini yönetme, kendini ifade etme biçimidir. Devletin resmi demokrasisinin ötesine geçen bir anlayıştır. Her ulusun, her topluluğun ve her bireyin kendi diliyle, özgürce yaşama hakkını savunur. Herkesin çözüm gücünü kendinde görmesidir. Herkesin düşüncelerini özgürce ifade edebilmesi, tartışabilmesi, karar süreçlerine katılabilmesidir. İşte bu temeller üzerinde yükselen bir ‘demokratik komün’, özgür ve eşit bir yaşamın ifadesidir.”

‘Kadın öncülüğünde yaşam’

“Komünal yaşamın çekirdeği, kadın-erkek ilişkilerindeki dönüşümdür” diyen Andok, “Eğer bir yerde kadın ve erkek arasında eşitlik sağlanmazsa orada gerçek bir komün oluşamaz. Erkek, iktidarcı anlayışını terk etmediği sürece, kendisini kadınla eşit göremez. Doğalında erkek komünal yaşamın önünde engel olarak kalmaya devam eder. Kadın öncülüğünde gelişen bu yaklaşım sayesinde, komün daha sağlıklı ve güçlü bir şekilde inşa edilir” dedi.

HABER MERKEZİ

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

MSD Şam Temsilcisi: ABD’nin politikası HTŞ’yi cesaretlendiriyor

Sonraki Haber

Avrupalı gençler: Sürecin başarısı için Öcalan’ın özgürlüğü önemli

Sonraki Haber
Avrupalı gençler: Sürecin başarısı için Öcalan’ın özgürlüğü önemli

Avrupalı gençler: Sürecin başarısı için Öcalan'ın özgürlüğü önemli

SON HABERLER

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Emine Ocak: Türkiye’nin vicdanına yazılan ağıt

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Sancı, umut ve başka haller

Konforlu tartışmalar

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Dersim kültürünü yaşatmak

Dersim kültürünü yaşatmak

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Dêrsim’de çeteleşme ve şiddet artıyor

Dêrsim’de çeteleşme ve şiddet artıyor

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Yeni anayasa tartışmaları ve DHP’nin sorumluluğu

Faili aramak!

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Yeni bir başlangıcın eşiğinde: Barışa ve demokrasiye tarihsel sorumluluğumuz

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Muhalefet mi dediniz?

Ulus krizine iki zıt çözüm

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır