• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Eylül 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Nesrin Akgül

Yahudi- Kürt kongresinin düşündürdükleri

15 Eylül 2025 Pazartesi - 00:00
Kategori: Nesrin Akgül, Yazarlar
Yahudi- Kürt kongresinin düşündürdükleri

7 Eylül 2025 tarihini akılda tutalım derim. Çünkü bu tarih Almanya’nın Berlin şehrinde tarihte ilk defa yapılan Yahudi Kürt kongresini hatırlatmakta. Bu kongrenin önemini anlamak içinde hangi koşullarda ve nasıl bir ihtiyaçla yapıldığını anlamak gerekiyor. Buna gelmeden önce sayın Öcalan’ın Ortadoğu’da Birinci Dünya Savaşı ardından kurulan proto İsrail olan Türk ulus devleti, Holokost’un üzerine İkinci Dünya Savaşı ardından kurulan İsrail devleti ve Üçüncü Dünya Savaşı’yla birlikte İsrail’in post İsrail olarak Kürdistan amacı var tespit ve daha doğrusu uyarısını paylaşarak devam edelim.

Türk ulus devletinin kuruluşunda Yahudilerin rolünü ve İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC)’nin Yahudilerle girdiği yapısal ilişkiyi tarihsel hafıza olarak sürekli akılda tutalım. Balkanlar’da Selanik merkezli olarak örgütlenen İTC’nin temel ideolojisi olan Türkçülük, buradaki mason localarının ekonomik ve düşünsel desteğiyle şekillendirilmiştir. Yahudiler İsrail devletinden önce Türkiye devletini proto İsrail olarak düşündükleri için İTC üzerinden bu hayali gerçekleştirecek müdahalelerde bulunurlar. Güncelde yaşananın etkisini anlamak açısından Basel’de 1897’de yapılan Siyonist kongrenin, Yahudi milliyetçiliğinin ulus devlet kurma planlarının İTC’ye entegre edilmesinde etkili olduğunun altını çizelim. Bir komplo ve darbe örgütü olarak İTC, Alman ittifakı, Siyonist yapılanma sonucunda Abdulhamit’i tahttan indirip, Osmanlıyı Birinci Dünya Savaşına sokacak güçte, Rum, Ermeni ve zamanı yetseydi Kürt soykırımını da yapacak çılgınlıkta bir iktidar gücüyle devleti yöneterek Osmanlı’nın sonunu getirmişlerdir. İTC, Osmanlı’nın yıkılışı sonrası, sahip olduğu ulus devlet zihniyetini yeni kurulacak olan cumhuriyetin de ideolojisi haline getirerek, proto İsrail devletinin kurulma hikayesini başarıyla gerçekleştirmiştir. Bu zihniyetin sürekli ulus devlet ve milliyetçiliği inşa ederek Ortadoğu’da İsrail gücü ve müttefiki yapılar ürettiğini de akılda tutalım.

İkinci Dünya Savaşı’ysa büyük Yahudi soykırımının ardından Yahudi Devletinin kurulmasıyla sonuçlandı. Bu 1897’de düzenlenen 1. Siyonist kongresinin Basel programı ve İngiliz aklının ürünü olarak Balfour Deklarasyonu’yla şekillenen bir vizyondu. İngiliz aklının Ortadoğu’ya İsrail’in kuruluş stratejisi üzerinden geliştirdiği ulus devlet paradigmasına dayalı operasyonel müdahalecilik bölgede kalıcı Arap-İsrail çatışmasının doğmasına da sebebiyet verir.

Üçüncü dünya savaşı denilen sürecin nasıl sonuçlanacağına 7 Ekim müdahalesiyle başlayan süreç karar vermeye başladı. İsrail müdahaleciliğiyle birlikte Ortadoğu’da kartlar yeniden karıldı ve bu operasyonel süreç en fazla da Türkiye ve İran’ı tehdit ediyor. Çünkü kapıdaki tehlike İsrail’in jeopolitik hamlelerle Kürtleri devletleşme sahnesine itmesidir. Sayın Öcalan bu tehlikeyi görerek 2011 tarihli Kürt Sorunu Ve Demokratik Ulus Çözümü adlı savunmasında “ABD-İsrail- AB bloğunun, Türkiye-İran-Suriye’nin anti-Kürt ittifakına karşı Kürtleri müttefik olarak gördüğünü” söyler. Zamanın öngörüsü gerçekleştikçe yeni çözüm sürecinde gelişen parametrelere dayanarak, Türk-Kürt stratejik ilişkisi güncellenmez ve ıskalanırsa Türk devletinin bitiş hikayesinin başlayacağını öngörerek şu uyarıyı yapar; “İsrail’in post-İsrail olarak Kürdistan amacı var. Post kelimesi Kürtçeden gelir ve “beri” demektir. Yani beri İsrail!” güncelde yaşanan tüm gelişmeler İsrail’in “post İsrail” için düğmeye bastığını gösteriyor.

Bu bağlamda 7 Eylül 2025’te Berlin’de gerçekleşen “Tarihin ilk Yahudi- Kürt kongresi”, bir diaspora buluşmasından çok, Siyonist kongre geleneğinin modern bir buluşması gibi durduğunu söyleyebiliriz. Yahudi- Alman Değerler Girişimi ve Almanya Kürt Toplumu’nun organize ettiği etkinlik, Alman hükümeti ve İsrail Büyükelçiliği’nin katılımlarıyla gerçekleşti.  Kongre ağırlıklı olarak Yahudi, Kürt diaspora temsilcileri, sivil toplum aktivistleri, akademisyenler, siyasetçiler ve medya temsilcilerinin yer aldığı iki yüzü aşkın katılımcıyla gerçekleşti. Kongrenin organizasyonunda ve açılışında kilit rol oynayan Ali Ertan Toprak, 30 yıl boyunca Almanya Alevi Toplumu’nun genel sekreterliğini yapmış biri olarak dikkat çeken isimlerden biri oldu. Bu durum kongrenin Alevi topluluğunu da stratejik bir şekilde Kürt- Yahudi ittifakına dahil etme çabasına işaret ediyor. Yani etnik-dini alt grupları da mobilize etme hedefini yansıtıyor. Aleviliğin seküler kimliği ve bu kongrenin İslamcılığı hedef alıp, bir tehdit olarak belirlemesi bağlantısını kurmak kadar tarihsel düzlemde cumhuriyetin kuruluş döneminde Balkanlardaki Alevi Bektaşi derneklerinin İTC’nin Balkan yapılanmasıyla kurdukları bağı da göz ardı etmeden bu ilişkinin geçmişini sorgulamakta önemli olacaktır.

Bu kongrede “Antisemitizm ve Kürt karşıtlığına” karşı ortak kader vurgusu yaparak sonuç bildirgesine Türkiye ve İran’ı otoriter ilan ederek, Almanya’daki örgütlenmelerine yasak getirilmesini istedi. Yine güncelde Kürt ve Yahudi halkının varlıklarıyla ilgili yaşadıkları sorun ve tehlikeleri sıralayarak Kürtleri İsrail’le “stratejik ittifaka” çağıran bir çözüm perspektifini ortaya çıkardı. Bunun ayrı bir Kürt devletine çağrı olduğu da izahtan vareste bir durumdur. Kongre iki halkında “derin zulüm tarihini” bugün hatırlayarak dayanışma platformunun kurulmasını da planlıyor.

Kongrenin ana hedefi Kürtleri İsrail ile stratejik ittifaka teşvik etmek; zira kongrede öne çıkan mesajlardan birinin “Kürtlerin çıkarı İsrail ile hareket etmek” olması bunu ele veriyor. Bu ittifak hedefinin zamanlama olarak baş müzakereci Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Manifestosunun” kendini dayandırdığı ve güncellemek istediği Türk ve Kürt ittifakının üzerine söylenmesi de dikkat çekici olmaktadır.

Kalıcı barış projesinin temeli Kürt-Türk ittifakıyla mı yoksa Kürt – Yahudi İttifakıyla mı gerçekleşeceği stratejik ve tayin edici bir tartışma konusu olmakta. Bu da Ortadoğu’daki jeopolitik güç mücadelesinde Kürtlerin nasıl konumlanacağına bağlı olmaktadır. Bu konumlandırmanın zıtlığı paradigmasal düzeyde seyir alıyor; Kürt ve Yahudi ittifakıyla Kürt-Türk, Kürt-Arap çatışmasını körükleyecek Kürt ulus devleti ya da bölgesel dayanışmayı hedefleyen demokratik ulus paradigmasına dayalı ayrıştırıcı olamayan özerk yapılanmalar.

Sayın Öcalan, bu paradigmasıyla stratejik olarak ortaya koyduğu vizyonla bölgenin demokratizasyon aşamasında olduğunu ve bununda hukuki statü ile güncellenen Türk- Kürt ittifakıyla gerçekleşip Kürtleri Arap, Türkiye, İran dünyasıyla demokratik olarak entegre ederek, üçüncü dünya savaşını halklar lehine sonuçlandırmak istiyor. Öcalan’ın hedeflediğinin aksine, güncellenmeyen ve “Demokratik Birlik Sözleşmesi” ni inşa edemeyen Türk devleti için İsrail-Kürt ittifakının hangi sonuçlara yol açacağı kulaklara küpe edilerek hızla adım atılmalıdır. Fırtınayı görmezden gelip limana demir atılmazsa, dalgalar gemiyi batıracaktır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Özerk Yönetim: Demokratik devlet inşa etmenin tek yolu genel diyalog

Sonraki Haber

Barış, demokrasi ve ekonomik kriz

Sonraki Haber
Barış, demokrasi ve ekonomik kriz

Barış, demokrasi ve ekonomik kriz

SON HABERLER

Barış ve süreçleri

Barış ve süreçleri

Yazar: Heval Elçi
15 Eylül 2025

Halbori Gözeleri’ne rant projesi

Halbori Gözeleri’ne rant projesi

Yazar: Heval Elçi
15 Eylül 2025

Evren bizde düşünür, hisseder, umut eder

Evren bizde düşünür, hisseder, umut eder

Yazar: Heval Elçi
15 Eylül 2025

Barış, demokrasi ve ekonomik kriz

Barış, demokrasi ve ekonomik kriz

Yazar: Heval Elçi
15 Eylül 2025

Yahudi- Kürt kongresinin düşündürdükleri

Yahudi- Kürt kongresinin düşündürdükleri

Yazar: Heval Elçi
15 Eylül 2025

Özerk Yönetim: Demokratik devlet inşa etmenin tek yolu genel diyalog

Özerk Yönetim: Demokratik devlet inşa etmenin tek yolu genel diyalog

Yazar: Yeni Yaşam
14 Eylül 2025

Amed’deki Kültür ve Sanat Günleri son buldu

Amed’deki Kültür ve Sanat Günleri son buldu

Yazar: Yeni Yaşam
14 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır