• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
5 Haziran 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Murat Çakır

Yalpalayaraktan gider iken…

4 Nisan 2021 Pazar - 11:10
Kategori: Murat Çakır, Yazarlar
Hibrid savaş ilânı

Sol liberal cenahta reformist adımlar savunulurken genellikle, “henüz sistem sorusunu soracak bir güç yok, kapitalizm koşulları altında da iyileşmeler yapılabilir” gerekçesi getirilir. Doğru, verili koşullar altında, ama toplumsal mücadeleler sonucunda “sistem” içi iyileştirmeler gerçekleştirilebilir. Tarihin de kanıtladığı gibi, egemen sınıflar yükselen işçi direnişleri ve güçlenen toplumsal hareketler karşısında taviz vermek zorunda kalırlar. Ancak tavizlerin ardında yatan asıl neden, sistem sorusunun ifade edilmesi kaygısıdır.

Günümüz kapitalist dünyasının en önemli özelliği sistemin sürekli kriz yaratması ve egemen sınıfların çoklu kriz ortamından kurtulmak için çözümsüz kalışlarıdır. Ancak buna rağmen şu da doğru: Kapitalizm yalpalayaraktan gider iken, yıkılmamak için çıkış yolları yaratabilen dinamik bir sistem olduğunu kanıtlamıştır. Ama önünde sonunda kendi yasallıkları gereğince tarihin çöplüğüne gömülmekten kurtulamayacaktır, çünkü – onlar henüz bu gerçeği bilinçlerine çıkaramamış olsalar da – kendi mezar kazıcılarını yaratmaya devam etmektedir.

Üçüncü dalgasını yaşadığımız pandemi dünya çapında çoklu kriz ortamını derinleştirmekte ve kalıcılaştırmaktadır. Örneğin Almanya’da nur topu gibi bir hükümet krizinin doğduğunu burjuva medyası dahi kabul etmektedir. Pandemi ile mücadeledeki kaotik karmaşa, Federal Hükümet ve popülist eyalet başbakanlarının tedbirler konusundaki anlaşmazlıkları, rüşvet aldıkları için istifa eden milletvekilleri ve ekonomi mevkii rekabetine kalkışan yerel yönetimlerin beceriksizlikleri halkın geniş kesimlerinin egemen siyasete duydukları güvencesizliği artırmakta ve dolayısıyla toplumsal direnç potansiyellerini büyütmektedir.

Aslına bakılırsa Almanya’daki hükümet krizi sadece bir görüngüdür. Yani siyasetçilerin beceriksizlikleri kişisel yetersizliklerinden kaynaklanmamaktadır. Krizin temel nedeni sistemseldir. Çünkü salt ilaç ve sağlık tekellerinin çıkarlarını kollamak için sağlık sistemi özelleştirilmiş ve özel sermaye birikiminin talanına açılmıştır. Belirleyici olan kâr oranları ve tekeller arası rekabet olunca, sağlık sisteminde kaos kaçınılmaz olmuştur.

O nedenle hükümet krizinin yeni, belki de Merkel partisinin arasında olmayacağı bir hükümetle aşılması da mümkün görünmüyor. Anketlere bakıldığında Yeşillerin bu yıl Eylül ayında yapılacak olan Federal Parlamento seçimlerinden güçlenerek çıkacakları ve yeni hükümetin güçlü ortağı olacakları görünmektedir. Her seçim öncesinde olduğu gibi, “sol” sinyalini yakan Sosyal Demokratlar da sanki hükümette değilmişlercesine muhalefet modunda Yeşiller ve liberal FDP ile koalisyon oluşturma umudunu dillendirmektedirler. Reformist Sol Parti ise, Yeşiller ve SPD ile birlikte – matematiksel olarak mümkün olsa da siyaseten olanaksız olan – bir koalisyon kurma hayalleri peşinde.

Programları, liberal hedefleri ve toplumsal tabanları açısından Yeşillerin muhafazakârlarla yeni hükümeti kurmaları bizce daha olasıdır. Ancak, “sol” bir hükümet kurulsa dahi, sermaye ve tekellere yarayan, kâr mantığını belirleyici kılan, sosyal ve demokratik hakları budamaya devam eden, militarizme ve emperyalist yayılmacılığa dayanan politikaları terk edecek bir alternatifin olmayacağı şimdiden bellidir.

Ne yazık ki, liberal “sistem sorusunu soracak güç yok” söyleminin haklılık payı da var. Henüz alternatifi yaratabilecek ve sistem sorusunu yöneltecek bir toplumsal hareket görünürde yok. Ama bu, sistem sorusunu yöneltenlerin olmadığı anlamına gelmiyor. Güvensizliğin arttığı böylesi dönemlerde komünistlerin asıl sorumlunun kapitalist sömürü olduğunu söylemeye devam etmeleri, mezar kazıcılarının bu gerçeği bilinçlerine çıkarmaları açısından giderek daha da ivedi görev hâline gelmektedir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Rüzgâra karşı durmanın talihsizliği

Sonraki Haber

Çeyrek yüzyıl boyunca içeride olmak!

Sonraki Haber
Basın davalarında sıradan bir hafta

Çeyrek yüzyıl boyunca içeride olmak!

SON HABERLER

İngiltere, BMGK Başkanlığı’nı devraldı

ABD, BMGK’nin ateşkes tasarısını veto etti

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Barışa giden yol, susturulan muhalefetten geçmez

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Kadın kırımına karşı barışı örmek

Kadın kırımına karşı barışı örmek

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Bir bilgeye vefa kitabı

Ticarileşen sanat ve kendini sunuş

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Onurlu bir barış

Onurlu bir barış

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Yalnız ekonomi mi?

Psikolojik işkence

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı

Yazar: Yeni Yaşam
5 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır