• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Eylül 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Musa Anter yazıları - Arşiv

Yanlış deyimler

29 Nisan 2024 Pazartesi - 00:00
Kategori: Musa Anter yazıları - Arşiv, Yazarlar
Çirkin resimler

Aziz Nesin acayip bir adamdır. Bence 20. yüzyılın çeyrek Nasrettin Hoca’sıdır. Bakınız şu kitabının adına: Boktan Atasözleri. Aziz, Türkçe atasözlerini taramış, iyisiyle boktan olanları ayırmış ve örnekler vermiştir. Örneklerinden iki tanesini yazıma alıyorum: 1. Gemisini kurtaran kaptandır. Egoizme güzel bir örnek olarak sunar. 2. Beni ısırmayan yılan bin yaşasın. Aziz’e göre doğrusu da cidden boktan bir atasözüdür bu.

Bakıyorum, bu ara boktan deyimler kullanılıyor. Mesela; 1. Faili meçhul cinayetler. Şu lafa bak yahu faili meçhul cinayet olur mu? Meçhul dediğiniz fail koskoca hükümettir, devlettir. Eğer bir ülkede devlet ve hükümet meçhul yani bilinmiyorsa o ülkenin hali ne olur? Ne olur, bugünkü Türkiye olur. 2. Gözaltına alma. Eskiden buna nezaret altına alma denirdi. Göz en nazik ve kibar bir organ olduğu için eh bu nazik organın himayesine alınan kişiye ne olurdu? Çok defa kişiyi korumak için nezarete alınırdı.

Ama şimdi gözaltına alma deyimi doğru mudur ya? Değildir. Esas bu fiil cop altına, falaka altına, Amerika ve İsrail’den elde edilen en vahşi aletler ve usuller altına almaktır. Mazlum insanlar işkencehanelerde vahşice saldırılara uğrayınca göz nerede kalır?

Gerçi işkenceye girmesini kimse için istemek doğru bir istek değil ama isterdim ki, namuslu tüm Anadolu halkı, bu zalimlerin iç yüzünü anlaması için en az bir kere işkence görsünler. O vakit kahraman güvenlik kuvvetlerimizce vatandaşlarımızın nasıl güvence altına alındığını anlayacaklardır. Ve o vakit hasbelkader polislikte iş bulmuş fakir fukara çocuklarının nasıl birer yırtıcı kaplana döndüklerini de göreceklerdir.

Bazen bana işkence yapanlara şaşarım ve kendi kendime derim ki, yahu bu çocuğun benden alacağı yok. Ailevi ve şahsi bir düşmanlığımız da yok, üstelik yaş itibariyle benim çocuğum sayılır. Peki, bana karşı nasıl bu kadar vahşice davranıyor? Üstelik gözlerim ve ellerim bağlı, demek ki, bunlarda mertlik ve erkeklik de yok. Analarını tanımam ama görünüşe bakılırsa bunlar helal süt emmemişler.

Yılda bir kere polis teşkilatımızın kuruluşunun bilmem yüz kaçıncı yılı kutlanır. Hep derim ki, keşke polis teşkilatı kurulmasa idi. Ve yine derim ki Sultan Mahmut’un elin kırılsın ki, Yeniçeri Ocağı’nı kaldırdı. Keşke şimdi güvenlik kuvvetlerimiz Yeniçeri’den olsalardı.

Aziz okuyucular işte böyle atasözü, deyim ve metotlarla idare ediliyoruz.

İdarecilerimiz, buna rağmen dışarıda itibarımız her gün biraz daha artıyor, diyorlar.

İtibarımıza iki örnek vereyim: Dışarıda paramız ve pasaportumuz geçerli değildir!..

———————-

16 Ağustos 1992

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Zazakî’nin ateşinde ısınmak…

Sonraki Haber

‘İyi ve şımarık çocuklarımız’

Sonraki Haber
25 Kasım’ın ardından

‘İyi ve şımarık çocuklarımız’

SON HABERLER

Zinnar’da yıkılan sadece ağaçlar değil: Kadınların doğa, hafıza ve mekanına müdahale

Zinnar’da yıkılan sadece ağaçlar değil: Kadınların doğa, hafıza ve mekanına müdahale

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

Uruk’tan Besta’ya eko kırım

Uruk’tan Besta’ya eko kırım

Yazar: Aziz Oruç
9 Eylül 2025

Onurlu eşit yurttaşlık

Onurlu eşit yurttaşlık

Yazar: Özge Kar
9 Eylül 2025

Demokratik Entegrasyon: Asimilasyon değil, çözümün anahtarı

Demokratik Entegrasyon: Asimilasyon değil, çözümün anahtarı

Yazar: Bedri Adanır
9 Eylül 2025

Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

Toplumsal barışın temeli: Kadınların öncülüğü

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
9 Eylül 2025

Rojava: Anadille geleceğe yürüyüş

Rojava: Anadille geleceğe yürüyüş

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

‘Bir de ‘ciddiyet’i denesek?!’

‘Bir de ‘ciddiyet’i denesek?!’

Yazar: Heval Elçi
9 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır