• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
13 Eylül 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Yapamadıklarımız, görmezden geldiklerimiz…-Beyza Üstün

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Aslında önemsemediklerimizdir gerçekle yüz yüze geldiğimizde canımızı yakan. O an artık çok geçtir.

Geç kaldıklarımızdan, göremediklerimizden sorumluyuz. Biz yapmadık bu katliamları, biz ne iktidarın yönetimlerinden, ne kapitalizmin saldırılarından sorumlu değiliz diye düşünüyorsanız ne kadar haklısınız anlatamam. Ama biz; biz olamamaktan sorumluyuz. Geç kalmaktan, görmezden gelişlerimizden, önemsememekten sorumluyuz. Bedeller ödendiğinde canımız yanıyorsa eğer biz olamadığımızdandır. Hasankeyf: Dicle Nehri’ni tutsak kılacak Ulusu Baraj’ı 2000’li yılların başında planlandı. Her dönemin iktidarı süreci; yasalara, planlara, yıllık bütçe raporlarına açıkça yazarak meşrulaştırdı. Hasankeyf Girişimi sınır tanımaksızın süreci yazdı, açıkladı. Kıyısında yaşayan, koyun yünü ile küçük yer yaygıları dokuyup, gelen turistlerden para kazanan halk yoksul, az ve ötekiydi açıklamaları duyanlar, okuyanlar, mecliste yasa, bütçe önerilerini görenler için. 2700 yıllık tanıklıklar suyun altına gömülmeye, Dicle’nin üstünde yıllara meydan okuyan Hasankeyf kalesi, kiliseleri, evleri, tüm yapıları ile iş makinalarının yıkmasına, kesip atmasına, çelik -beton karışımı köprülerin üzerine inşasına, çevresine betonların, kimliksiz TOKİ konutlarının yapımına, dağlarının taş ocakları ile bu inşaat katliamına malzeme yetiştirmek için oyulmasına mahkum edilmişti. Biz olamadık, koruyamadık bu bilge nehri, üzerindeki yüzlerce nesli yaşatmış belleği.

Dicle Nehri’nin, Mezopotamya havzasının hikayesini belgelemek isteyen sevgili Sami Solmaz Dicle’nin Fırat’ın doğduğu yerden başlayıp birleşip Basra Körfezi’ne döküldüğü yere kadar gideceğini ve belgeleyeceğini söylediğinde, birlikte Hasankeyf’e acil gidip tanıklıklar belgelenmeli diye düşünmüştük. Bir ay sonra dün; önce Hasankeyf sonra suyunun yerine 20 yi aşkın kollarında ve Basra Körfezi’ne döküldüğü yere kadar yatağında baş edemediği kirlilik yükü akan, çamurunda çırpına balıkların hala var olmaya çalıştığı Arvand Nehri’ni ve çevresinde yaşayanları çekip döndüğünde ikimiz de fotoğraf karelerinde donmuş gerçekler karşısında konuşamıyorduk.

Belgelemekten, tarihe not bırakmaktan başka bir şey elimden gelmiyor diyordu sevgili Sami. Haklıydı her birimize artık sadece bunu yapmak kalıyordu.

Hiç saldırganın önüne atılıp engellemek istediğiniz oldu mu? Tanık olmak, hakikat, belgeler duymadıklarınızı, görmediklerinizi görünür kılıverir bir anda. Canınız yanar, sorumlusunuzdur yeterince mücadele etmediğiniz için, yöneticilerin Barajlar kralı ilan edildiği dönemde yaşamış olsanız da olmasanız da sular bilmedikleri ulusların sınırlarını aşarken onları tutsak eden siyasetten sorumlusunuz işte. Eşit ve özgür yaşamın tüm halkların, canlıların- cansızların yaşam hakkı olduğunu benimseyip mücadele etmediğimiz için sorumluyuz hep birlikte.

Hala açıklamalar yapıyoruz hakkında, canımız ne kadar yanıyor bilemem ama bulunduğumuz yerde duruyor, aslında; ne onu, ne diğer, ulus devletlerin siyasi kararları ile sermayeye sunulacak, tutsak eylenecekleri görüyoruz.
Ne de özgürlük için hepimiz adına mücadele edenlerin mücadelesi ile buluşabiliyoruz.

Yeşilırmak Karayel HES kelepçesine karşı akmaya, Dicle-Fırat ulusların tüm zulmüne rağmen Basra’ya ulaşmaya çabalıyor.

Nükleer Santral yapımı meşrulaşan bu ülkede, Ordu kıyılarında, bugünlerde (18 ve 21 Mayıs’ta) nereden yayıldığı belli olmayan, 70000-90000 saatlik µSv gama ışınımını bölgedeki bitkiler, topraklar, ağaçlar yutmaya çabalıyor. Kaynağı gizlice gömülen radyoaktif atık ya da çevre reaktörlerden sınır tanımayan sızıntı muhtemelen.

Kapitalistler yaşamları yok ederek sermaye biriktirmeyi sürdürüyor. Kapitalist uluslar birlikte inşaa ediyor süreci, devletler yönetişimi yaşama geçiriyor. Yaşamı tecrit altına alıyor.

Ne yaparlarsa yapsınlar, biliyoruz ki; süreci tersine çevirme gücü sadece bizlerin dayanışmasıyla gerçekleşebilir. Umut da, güç de biz’leriz. Yeter ki geç kalmayalım.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

45 yıldır süren darbe: 12 Eylül

45 yıldır süren darbe: 12 Eylül

Yazar: Bedri Adanır
13 Eylül 2025

Darbe kelimesinin kökeni “darp etmek” eylemine dayanır. Siyaset literatüründe darbeler, egemen sınıfın ve onun siyasi temsilcilerinin çıkarları ile toplumun genel...

Büyüme kimin için?

CHP, yargı sopası ve çözüm süreci

Yazar: Bedri Adanır
13 Eylül 2025

CHP kuşatma altında. 2023 yerel seçimlerinde CHP, hemen bütün büyükşehirleri kazanarak iktidara en yakın alternatif haline geldi. DEM Parti’nin ‘Kent...

Mimas dağından yankılanan barış sesleri…

Mimas dağından yankılanan barış sesleri…

Yazar: Özge Kar
13 Eylül 2025

Bedreddin Müritlerinin, Osmanlı zulmüne başkaldırdığı ve kendilerinden on kat büyük ordulara karşı “baş açık, yalın ayak ve yalın kılıç” çarpıştığı...

Türk-İsrail ‘savaşı’ ve Sumud

Türk-İsrail ‘savaşı’ ve Sumud

Yazar: Heval Elçi
13 Eylül 2025

Akdeniz sularında büyük bir uluslararası dayanışma filosu bugünlerde Gazze’ye doğru ilerliyor. İki hafta önce Barselona’dan yola çıkan Sumud (Arapça “Azim”)...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

12 Eylül 1980 askeri diktatörlüğünden 12 Eylül 2025 mutlak otoriterliğine: Hangisi daha tehlikeli?

Yazar: Heval Elçi
12 Eylül 2025

Bugün Türkiye tarihinin en karanlık günlerinden birinin, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin 45. yıldönümü. ABD ve CIA tarafından kontrol edilen...

Eski sözcük

Eski sözcük

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
12 Eylül 2025

Kelimeler haykırıyor ve haksızlığa uğruyor bir gün, hem de bir anda. Değişiyor tarih ve talih orada. Rotasını şaşırmış biri bir...

Sonraki Haber

Reel sektörde güven düştü

SON HABERLER

OVP’nin tarım öngörüsü: Hiçbir şey

OVP’nin tarım öngörüsü: Hiçbir şey

Yazar: Aziz Oruç
13 Eylül 2025

45 yıldır süren darbe: 12 Eylül

45 yıldır süren darbe: 12 Eylül

Yazar: Bedri Adanır
13 Eylül 2025

Büyüme kimin için?

CHP, yargı sopası ve çözüm süreci

Yazar: Bedri Adanır
13 Eylül 2025

Mimas dağından yankılanan barış sesleri…

Mimas dağından yankılanan barış sesleri…

Yazar: Özge Kar
13 Eylül 2025

Türk-İsrail ‘savaşı’ ve Sumud

Türk-İsrail ‘savaşı’ ve Sumud

Yazar: Heval Elçi
13 Eylül 2025

İmamoğlu’nun diploma davasında ilk duruşma görüldü

İmamoğlu’nun diploma davasında ilk duruşma görüldü

Yazar: Yeni Yaşam
12 Eylül 2025

Yenişehir’de festival coşkusu: Barışın yolu kültür ve sanattan geçiyor

Yenişehir’de festival coşkusu: Barışın yolu kültür ve sanattan geçiyor

Yazar: Yeni Yaşam
12 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır