Sosyal yardımların eşit biçimde dağıtılmağı ve yardım almanın ilk koşulunun AKP’li olmak olduğu iddiaları gündemden düşmüyor. Seçmenin bir bölümünde ‘AKP olmazsa sosyal yardım alamam’ algısı var
Sosyal yardım faktörünün seçmen üzerindeki etkisinin ne olacağına dair SODEV Başkanı Ertan Aksoy ve SAMER Koordinatörü Yüksel Genç, Gazete Karınca’dan Altan Sancar’a değerlendirdi. Aksoy, yaptıkları çalışmalarda elde ettikleri sonuçları şöyle yorumladı: “Anketlerde ‘AKP iktidardan gitse ne olur?’ sorusunu sorduğumuzda aldığımız yanıtlar içinde ‘Sosyal yardımlar kesilir’ yanıtı da var. Dolayısıyla seçmen tarafından sosyal yardımı dağıtanın AKP olduğu ve AKP’nin iktidarı kaybetmesi halinde sosyal yardımların kesileceği yönünde bir kaygı var. Oysa ki bu sosyal yardımlar belediyelerin ve bakanlıkların toplam bütçeleri içinde çok küçük bir kısmı oluşturuyor. Yani AKP ardından da bu yardımlar devam edebilir, hatta iyi bir bütçe planlaması ile arttırılabilir.” Bu konunun muhalefet tarafından iyi anlatılması gerektiğini söyleyen Aksoy, “Çünkü sosyal yardımların kesilebileceği endişesi taşıyan seçmenler, orta altı ve alt gelir grubuna mensup. Yüzde olarak belki rakam veremeyiz, ama muhalefet için ciddi bir oya dönüşebilir” diye konuştu.
Seçmeni AKP’lileştirme
SAMER’in Koordinatörü Yüksel Genç ise özellikle maddi sosyal yardımların, seçmeni yardımın geldiği eğilimi desteklemeye yönelttiğini belirtti. Genç’e göre son yıllarda verilen ve kamuoyunda ‘Çocuk yardımı’ olarak bilinen nakdi yardım, büyük oranda AKP’ye oy olarak geri dönüyor. Aynı yardımlarda da nakdi yardımlar kadar olmasa da yardımın geldiğinin düşünüldüğü yere oy verme eğiliminin olduğunu dile getiren Genç, şöyle devam etti: “Seçmen ‘AKP bize yardım veriyor, o giderse gelenler bize yardım etmez’ algısına sahip. Özellikle ev kadınları arasında yardım konusu oldukça yaygın bir durum. Kadınlar devlet gücünün AKP’de olduğunu düşünüyor. Seçmen ‘Bana yardım verdi’ diye değil, ‘Verilen yardım kesilmesin’ düşüncesi ile oy veriyor. Kaldı ki sosyal yardım aldığını belirtenlerin ya gelirleri yok ya da 0-500 TL aralığında gelirleri var. Tam da bu nedenle iktidardan geldiği düşünülen yardıma bağımlılık hali ortaya çıkıyor.” Bölgede AKP’ye oy vermeyen seçmenlerin yardımlar için “Ya kendilerinden olana yardım ediyorlar algısına sahip ya da oyu satın alıyorlar şeklinde bir tepki gösterdiğini” söyleyen Genç, “Geçmişte bölgede belediyelerden yardım alan seçmenler de bugün belediyelerden yardım alamıyorlar. Kısacası sosyal yardımların dağıtılış biçimi de seçmeni apolitize etme veya AKP’li yapma amacıyla kullanılıyor” değerlendirmesi yaptı.
Diyarbakır başka Ankara başka
Diyarbakır ve Ankara’da sosyal yardım alan seçmenler yaptıkları açıklamalarda farklı eğilimler gösteriyor. Sosyal yardım ile geçinen seçmenlerin bir kısmı AKP’ye oy vereceğini dile getirirken, sosyal yardım aldığını ve AKP’ye oy vermeyeceğini söyleyen seçmenlerde tedirginlik gözleniyor. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşayan ve engelli oğlu için aylık 500 TL yardım alan Mustafa A. “AKP’ye oy verecek misiniz?” sorusuna, “Ben CHP üyesiyim, partimden başkasına oy vermem” şeklinde cevap veriyor. Mustafa A.’nın komşusu olan ve AKP üyesi olduğunu belirten Tekin S., ise AKP’ye sosyal yardım için oy verdiğini gizlemiyor. Ankara’da Numune Hastanesi önünde hasta annesi için beklerken konuşan Sakine Ç. de annesi hayatını kaybeden ve babası tutuklu bulunan engelli torununa bakıyor. Torunu için ayda 500 lira nakdi yardım aldığını, aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen yakacak ve gıda yardımları ile ayakta durduğunu söyleyen Sakine Ç. “Oy verecek misiniz?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “Ben Aleviyim, bunlara (AKP-MHP İttifakı) oy vermem. Ama mecburum, yardım ile yaşıyoruz ve onlardanmışım gibi davranmaya devam ediyorum. Hem yardımımı alıyorum, hem oy vermiyorum. Ama onlara oy vermediğimi bilseler yardımımı keserler, komşumuzun oğlu AKP’li muhtarla tartıştı diye yardımını kestiler.”
HABER MERKEZİ