• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
20 Haziran 2025 Cuma
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Yargı erkinin krizi üstüne

7 Aralık 2023 Perşembe - 00:00
Kategori: Forum, Manşet
Yargı erkinin krizi üstüne

Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını talep etmeye kadar giden söylemler aslında anayasa işliyormuş gibi sahte bir görüntüye de sebep verebilir. Ama son tahlilde darbe mirası ne idüğü belirsiz bu anayasa ya demokratikleştirilip yapısal gerçeğine kavuşacak ya da mafyatik kliklerin hukuk bürosuna dönüşecek

Engin Barin

Demokrasilerin demokrasi olup olmadığının ilk göstergelerinden biri kuvvetler ayrılığı ilkesidir. Bu ilke herhangi bir kuvvetin iktidar zehirlenmesi yaşayıp yozlaşmasını engeller. Kuvvetler ayrılığı ilkesi yasama-yürütme ve yargının hiyerarşik değil, birbirini denetleyen eşitlik temelinde bir ilişki içinde olduğu anlamına gelir. Sadece bu üç cümleden de yola çıksak Türkiye’deki hukuk sisteminin demokrasi denkleminde olmadığı çok açıktır. Adliyelerin klik klik bölüştürüldüğü, tahliyelerin borsa endeksine bağlı olduğu bu çürümüş hukuk sistemi en son yüksek yargı ringinde de ilginç bir dövüşle kendini gösterdi.

Anayasa ve Yargıtay’ın hukukun h’sini bilenler için bile hemfikir olacak bir meselede kanlı bıçaklı olması; aslında devleti zapturapt etmiş mafyatik kliklerin pay ve alan kapma savaşları olarak da yorumlanabilir. Ama bu iş anayasaya kadar sıçrar mı diye düşünürken; aslında bu işin yani bu çürümüşlüğün kaynağını anayasadan aldığı gerçeğine çok kısa sürede varıyoruz. Aslında bir toplumsal sözleşme anlamında Türkiye Cumhuriyeti’nin bu haliyle anayasal bir devlet olamayacağı herkesin malumu. Çünkü bu sözleşme, genel istencin yani kamu iradesinin hukuk sistemi ile garanti altına alınması anlamına gelir. Kamu iradesi, Türkiye’deki mevcut haliyle olduğu gibi çoğunluğun iradesi olarak yorumlanamaz. Toplumun ortak çıkarlarını ifade eder. Tek tek bireylerin çıkarlarından çok, bu çıkarların tepkimesiyle ortaya çıkan halkın çıkarlarını gözeten bir kurallar bütünüdür de diyebiliriz.

Bu teorinin kurucularından biri olan Fransız filozof J.J. Rousseau toplumsal sözleşme ile hangi probleme çözüm sunduğunu Toplum Sözleşmesi eserinde şöyle açıklar: “Ortak gücünün ve bütünüyle her ortağın kişiliğini ve varsıllıklarını koruyan ve o güç sayesinde, her bir kişinin, herkesle bütünleşirken yine de yalnızca kendi kendisine itaat ettiği ve daha önce olduğu kadar özgür kaldığı bir ortaklık biçimi bulmak”. Yani özcesi anayasa; bireylerin ve toplumsal grupların kendi kimlik ve kültürlerinin garantisi anlamına gelir. Bu anlamda Anayasa Mahkemeleri devlete karşı esasen toplumu savunur. Türkiye’de Anayasa Mahkemesi hiçbir zaman bu temel görevine tutunmadı. Toplumsal özgürlüklere karşı devletin bekasını savunan refleksleriyle daha kuruluşundan beri dejenere oldu. Özellikle Kurdistan’dan bakınca bu sadece hukuktaki çürümüşlüğün kendine yönelmesi olarak düşünülebilir. Sadece bu son yıllarda bile, ağırlaştırılmış tecrit koşullarından, parti kapatma davalarına, hasta tutsaklardan aydın politikacı, akademisyen, gazetecilerin tutuklanmasına, cezaevindeki işkencelerden, halkın toplanma ve seyahat etme haklarının engellemesine kadar daha birçok anayasal ihlalin normal karşılandığı düzende, anayasadan ziyade sömürge hukuku vardır. Bu son yargı krizi bu anayasal tiyatronun daha fazla uzamayacağının işareti. Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını talep etmeye kadar giden söylemler aslında anayasa işliyormuş gibi sahte bir görüntüye de sebep verebilir. Ama son tahlilde darbe mirası ne idüğü belirsiz bu anayasa ya demokratikleştirilip yapısal gerçeğine kavuşacak ya da mafyatik kliklerin hukuk bürosuna dönüşecek.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Kalem Sincabı’ ve partizan: Italo Calvino

Sonraki Haber

Gençlerden korkmayın

Sonraki Haber
Hiçbir şey olamamak

Gençlerden korkmayın

SON HABERLER

Mêrdîn’de ormanlık alanda yangın

Mêrdîn’de ormanlık alanda yangın

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

3 bin 698 hakim ve savcının görev yeri değişti

3 bin 698 hakim ve savcının görev yeri değişti

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

İHD: Mültecilerin hakları tanınsın, nefret söylemi son bulsun

İHD: Mültecilerin hakları tanınsın, nefret söylemi son bulsun

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Ailelerden İmralı başvurusu

Ailelerden İmralı başvurusu

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Licê’de kadın ve çocuk ölümleri yürüyüşle protesto edildi

Licê’de kadın ve çocuk ölümleri yürüyüşle protesto edildi

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

Öğrencilerden protesto: Soruşturmalar geri çekilsin

Öğrencilerden protesto: Soruşturmalar geri çekilsin

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

YJA Starlı Revan Zana Barıştıran’ın mezarı tahrip edildi

YJA Starlı Revan Zana Barıştıran’ın mezarı tahrip edildi

Yazar: Yeni Yaşam
20 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır