• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Aralık 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Yargı paketlerinin barışa katkısı var mıdır?

11 Aralık 2025 Perşembe - 00:00
Kategori: Manşet, Savunmanın Sözü, Yazarlar
Yargı paketlerinin barışa katkısı var mıdır?

Bir toplumda ahlaki değerlerin kurumsallaşması için başta eğitim sistemi olmak üzere ekonomi ve adalet sisteminin doğru işlemesi gerekmektedir. Evrensel anlamda hukuk üstünlüğünün olmadığı toplumlarda ahlakın kurumsallaşması, çoğalması veya etkisinin hissedilmesi mümkün değildir

*Av.Erhan Çiftçiler /  Savunmanın sözü 

Türkiye ‘de son yıllarda pek çok kez infaz yasası değiştirilmiştir.  2020, 2023 ve 2025 yıllarında denetimli serbestlik adı altında siyasi suçları (Devlete Karşı Suçlar) kapsamayacak şekilde kısmi af niteliğinde -hapishaneleri boşaltmak amacıyla- düzenlemeler yapılmıştır. Peki gerçekten sadece hukuki değişikliklerle toplumsal adaleti ve barışı sağlamak veya bireylerin hak ve menfaatlerini korumak mümkün müdür?

Toplumsal düzeni koruma mekanizmalarını, sağlık sistemindeki koruyucu ve tedavi edici hizmetler arasındaki ilişkiye benzetebiliriz. Koruyucu sağlık gibi işleyen; “ahlak”, bireyin suç işlemesini engeller ve suçun bulaşıcı bir hastalık gibi toplumda yayılmasını önler. Tedavi edici sağlık gibi işleyen “hukuk” ise suç işlendikten sonra devreye girer; amacı faili ıslah edici yöntemlerle topluma yeniden kazandırmak ve suçun yayılmasını engellemektir. Kısacası, ahlak suçun işlenmesini engellerken, hukuk suç işlendikten sonra devreye giren bir mekanizmadır. Bu nedenle, toplumsal düzen için “Fazla Ahlak, Az Hukuk” teorisi olmazsa olmazdır. Hukuk sisteminin tıkanmaması ve iş yükünün azalması için, sorunların davaya dönüşmeden önce ahlaki değerlerle çözülmesi gerekir. Ancak Türkiye’de mevcut durum, “Fazla Hukuk (norm), Az Ahlak” şeklinde özetlenebilir. Bu durum, hukuk sistemini tıkamakta ve son yıllarda mağdurun haklarını çiğneyecek şekilde neredeyse yılda bir örtülü af çıkarılmasına neden olmaktadır. Ahlaki değerleri taşıyan toplumsal bir yapı ile bu kısır yani artan suç ile infaz kurumlarındaki yoğunluk ve yoğunluğu azaltmak için çıkartılan örtülü aflar döngüsünü aşmak mümkün müdür?

Öncelikle ahlaktan kasıt ne olmalıdır veya suçu engelleyecek ahlaki değerlerin toplumsallaşması mümkün mü?  Ahlakın öğretideki tanımı; bireylerin ve toplumların davranışlarını yönlendiren değerler, kurallar ve normlar bütünü olarak açıklanabilir.  Bu tanıma paralel olarak, tüm hukuk otoriteleri tarafından; “hırsızlık, yolsuzluk, insan öldürme veya herhangi bir canlının yaşam hakkına yönelik eylemler, tecavüz, uyuşturucu ticareti, yağma ve dolandırıcılık” gibi ağır sayılabilecek fiillerin hem suç hem ahlak dışı olarak kabul edildiği tartışmasızdır. Türkiye’nin ceza sisteminde de evrensel olarak ahlak dışı kabul edilen bu filler, suç olarak tanımlanmış ve cezalar öngörülmüştür. Ancak Türkiye’de yasa koyucuların bile bu suçlardan hüküm giyenlere ‘kader mahkumu’ demesi, toplumun bu tür suçların işlenmesini önlemeye yönelik bir tepki göstermemesi; hırsızlık ve yolsuzluk yapanı ‘yolunu bulmuş’, cinayet işleyeni ‘namusunu temizlemiş’ veya ‘öcünü almış’, dolandırıcıyı ‘zeki’, uyuşturucu tacirini ise toplumda ‘kanaat önderi’ olarak görmesi ve buna rıza göstermesi, tefecilik, mafyacılık ve aşiretçilik gibi unsurları övmesi gibi durumlar göz önüne alındığında, toplumsal düzenin sadece hukuk ya da sadece ahlak ile korunacağını düşünmek doğru değildir. Yukarıda bahsedilen suçlar işlenmeden önce bile toplumun, bu suçları işleyenleri mağdur ve meşru gördüğü; uyuşturucu tacirinin komşusu ve akrabası tarafından kabul gördüğü; yolsuzluk ve hırsızlık yapan siyasinin, dahil olduğu parti veya grup fark etmeksizin, hiçbir oluşum tarafından dışlanmadığı bir ortamda, ceza ve infaz hukuku yoluyla suçun işlenmesini engellemenin veya toplumsal düzen ve barışı korumanın mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Suçu işleyen birey için asıl olması gereken hapsetmeden önce toplumsal ahlakla fiilinin mahkum edilmesidir. Yalnızca ceza ve infaz hukuku mekanizmalarıyla—yani cezaların artırılıp ya da azaltılmasıyla—suçun önlenmesi ve buna bağlı olarak hapishanelerdeki yoğunluğun düşürülmesi mümkün değildir.

Bir toplumda ahlaki değerlerin kurumsallaşması için başta eğitim sistemi olmak üzere ekonomi ve adalet sisteminin doğru işlemesi gerekmektedir. Evrensel anlamda hukuk üstünlüğünün olmadığı, sadece bir grubun ideolojisine hizmet eden ve evrensel iyiliği amaçlamayan bir eğitim sistemi, yolsuzluk, tefecilik ve emeği ikinci planda tutarak parayla para kazandıran bir ekonomi programıyla yönetilen toplumlarda ahlakın kurumsallaşması, çoğalması veya etkisinin hissedilmesi mümkün değildir. Bu durumda şöyle bir özet yaparsak yanılmayız: Toplumda hukuk, eğitim ve ekonomik sistemin evrensel değerler bağlamında doğru çalışması, toplumun ancak bu doğru işleyen sistemde ahlaki değerleri öncelemesi ve ahlaki değerlerin suçun işlenmesini engellemesi ve buna rağmen suç işlenirse tedavi edici hukukun uygulanması esastır.

Özetle, 11. Yargı Paketi ile 420-430 bin bandındaki hapishane doluluğunda 110 bin kişi salıverilse bile, yukarıda belirttiğimiz perspektif kabul edilmediği sürece bu sayının bir-iki yıl içinde tekrar aynı seviyeye, hatta daha da üstüne çıkacağını söylemek kehanet olmaz. Nitekim 2020 ve 2023 yıllarındaki salıvermelerin ardından, hatta 2025 yılında ikinci defa tekerrür yani suçu meslek haline getirmiş 20 binden fazla kişinin ikinci kez tahliye edilmesine rağmen, infaz kurumlarındaki doluluk oranı katlanarak artmaya devam etmiştir. Son söz olarak, infaz kurumlarındaki yoğunlukta hukuk sistemi ve uygulamalarının payı olsa da, ana neden şudur: Yönetenlerin yolsuzluk, uyuşturucu ticareti, çetecilik, mafyacılık, torpil ve hırsızlık gibi eylemleri ahlak dışı görmemesi ve ellerindeki kamu gücüyle yargıyı devre dışı bırakması; yönetilenlerin de ahlak ve hukuk normlarından umudunu keserek veya bu normlara uymayarak yönetenlere benzeşmesidir.  Yargı Paketi ile ceza ve infaz kanunlarında yapılan değişikliklerin, suçun önlenmesi veya toplumsal düzen ile barışa önemli bir katkı sağlayacağını söylemek güçtür.

* ÖHD üyesi avukat

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Bütçe hakkı demokratik ekonominin ana kapısıdır

Sonraki Haber

Hatay’da iyileşme yok: 200 bin insan konteynerde

Sonraki Haber
Hatay’da iyileşme yok: 200 bin insan konteynerde

Hatay’da iyileşme yok: 200 bin insan konteynerde

SON HABERLER

TÜİK su verileri, enflasyon verileri gibi!

TÜİK su verileri, enflasyon verileri gibi!

Yazar: Heval Elçi
11 Aralık 2025

Rojava Devrimi’nden Esad zindanlarına (1)

Rojava Devrimi’nden Esad zindanlarına (1)

Yazar: Aziz Oruç
11 Aralık 2025

Seçim, geçim ve huzur

8 Aralık

Yazar: Heval Elçi
11 Aralık 2025

Yeni bir siyasi zemin mi, eski tartışmaların geri dönüşü mü?

Yeni bir siyasi zemin mi, eski tartışmaların geri dönüşü mü?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Aralık 2025

Hatay’da iyileşme yok: 200 bin insan konteynerde

Hatay’da iyileşme yok: 200 bin insan konteynerde

Yazar: Aziz Oruç
11 Aralık 2025

Yargı paketlerinin barışa katkısı var mıdır?

Yargı paketlerinin barışa katkısı var mıdır?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Aralık 2025

Bütçe hakkı demokratik ekonominin ana kapısıdır

Bütçe hakkı demokratik ekonominin ana kapısıdır

Yazar: Heval Elçi
11 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır