Eşinden sistematik şiddet gördüğü halde mahkemenin inatla boşamadığı Meryem Yılmaz Karalök, adliye önünde eylem yapmaya başladı. Kadınlardan destek isteyen Karalök, ‘İlla öldürülmem mi gerekiyor’ dedi
Kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 oranında arttığı, her gün 5 kadının katledildiği Türkiye’de, yargı kararları kadınların aleyhine alınmaya devam ediyor. Meryem Yılmaz Karalök, şiddet gören kadınlardan biri. 17 yıldır maruz kaldığı sistematik şiddete karşı hukuk mücadelesi veren ve 17 yıldır evli olduğu Cerrah Karalök’ten boşanamayan Meryem Yılmaz Karalök, son boşanma davasını 5 yıl önce açtı. Boşanma talebi geçtiğimiz yıl Adana 7. Aile Mahkemesi tarafından reddedildi. Mahkeme kararında davacının “evlilik birliğinin onarılamayacak şekilde temelinden sarsıldığını ispatlaması” gerektiği ifade edildi.
8 Temmuz’da adliye önünde “Boşanmak istiyorum” yazılı dövizlerle eyleme başlayan kadın, eyleminde kararlı olduğunu ve sonuç alıncaya dek sürdüreceğini açıkladı.
‘Üstüme kaynar su döktü’
Adana’da yaşayan Meryem Yılmaz Karalök, bundan 20 yıl önce tır şoförlüğü yapan Cerrah Karalök ile evlendi. Evlenmelerinden kısa bir süre sonra Cerrah Karalök’ten şiddet görmeye başlayan Meryem Yılmaz Karalök, yaşadıklarını şu şekilde anlattı: “İlk zamanlarda normal bir evlilik olarak başladı. Sonra sürekli kıskançlık krizleri ile sinirli yapısı ile hakaretler ve yıldırmalar başladı. O güne kadar benden başka biri ile de evli olduğunu bilmiyordum. Bir gün ilk eşi olan kadını da elinden tutup üst katımıza yerleştirdi. Ağladım. ‘Boşanırım’ dedim. Kadını ne boşadı ne geri götürdü. Babamın evine gittim. Ama ailem de sırt çevirdi. O zamanlar ikiz kızlarım vardı. Onlar için döndüm ve bu şekilde yaşamaya başladık. Bana uyguladığı şiddetin kesinlikle bir sınırı yoktu. Önce tartaklamalar ile başlayan şiddet kolumun kırılmasına, üzerime kaynar su dökmelere kadar arttı. Bu da yetmedi, kablo ile saatlerce dövdüğü zamanlar oldu. En kötüsü ise karnımda 4 buçuk aylık bebekle yediğim dayaktı. Bebeğimi kaybettim. Artık ailemin yanımda olmayacağını bildiğimden direkt polise gitmeye karar verdim. Şikâyetçi oldum. Gençliğimin verdiği bir cahillik ve korku hali vardı. Kayınbiraderimin gelip beni, ‘o şikâyeti geri almazsan seni onlarca polisin içinden alır gene de öldürürüz. Sağ kalsan bile bir daha çocuklarının yüzünü göremezsin’ şeklindeki tehdidinden sonra şikâyetimi geri aldım.”
‘Kızlarımı alıp kaçtım’
2003 yılında artık dayanamayarak kızlarını da alıp evden kaçtığını belirten Meryem, “1 yıl boyunca kimse bizden haber alamadı” dedi ve şunları ekledi: “Düzenimi kurmuştum. İş de bulmuştum evimi de tutmuştum. 1 yılın sonunda onun bir arkadaşının oğlu ile kızım aynı sınıfta okumaya başladı. O şekilde yerimizi öğrendiler, bu sefer araya iki tarafın da aileleri girdi ve yeniden barıştık. Çok geçmeden şiddet başladı.”
‘Mahkeme boşamıyor’
20 yıllık evliliğinde 3 defa boşanmak için girişimde bulunan Meryem, bu kez ise boşanmaya kararlı. Yıllardır gördüğü şiddetin artık son bulmasını, kendisine yaşatılanların da karşılıksız bırakılmamasını isteyen Meryem, şunları kaydetti. “Artık boşanmak istiyorum. Gördüğüm şiddetlerin de tehditlerin de son bulmasını istiyorum ama hakim 4 yıldır boşamıyor bizi. Dosyada yediğim her dayağın raporu, beni zorladığı hırsızlık kanıtları, uzaklaştırma kararları olmasına rağmen neden boşamıyor anlamıyorum. İlla öldürülmem mi gerekiyor? Koruma kararları da bir işe yaramıyor. Adalet istiyorum.”
‘Destek bekliyorum’
Ülkede kadın haklarının yalnızca kağıt üzerinde olduğunu belirten Meryem Yılmaz Karalök, boşanmak için verdiği mücadelesini sürdürmekte kararlı olduğunu vurguladı. Aynı zamanda adliye önünde başlattığı eylemine devam edeceğini ve kadınlardan destek beklediğini dile getirdi.
ADANA