Yargıtay, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun 3 davadan aldığı cezaları onadı, 2 davayı ise düşürdü. İstanbul il binası önünde partililer ve milletvekilleri akşam saatlerinde toplandı. Kılıçdaroğlu sert konuştu: ‘Erdoğan sen ikiyüzlüsün. Sen fırsatçısın. Sen bir zorba ve manipülatörsün. Ama zulmün, küstahlığın artık son buluyor’
Yargıtay, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında kararını açıkladı.
Yargıtay’ın kararına göre, Kaftancıoğlu’nun 3 davadan aldığı ceza onanırken yargılandığı 2 dava ise düşürüldü. Toplamda onanan 4 yıl 11 ay hapis cezası bitene kadar Canan Kaftancıoğlu’a siyasi yasak getirildi.
Ne oldu?
Kaftancıoğlu 2013 ve 2014 internet paylaşımları gerekçesiyle yargılanmıştı.
‘Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret’ suçundan verilen 1 yıl 6 ay 20 gün, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak’ suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezaları onandı. ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ cezası ise 2 yıl 4 aydan 1 yıl 9 aya düşürülerek onandı.
‘Silahlı terör örgütü propagandası yapmak’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığı alenen tahrik etmek’ suçlarının unsurlarının oluşmadığı belirtildi.
Onanan toplam 4 yıl 11 ay hapis cezası bitene kadar Canan Kaftancıoğlu’a siyasi yasak getirildi.
Kaftancıoğlu tepki gösterdi: Kötülüğü hep birlikte gönderecek
Kaftancıoğlu, Yargıtay’ın kararı ardından ilk açıklamasını kişisel Twitter hesabından paylaştığı video ile yaptı. Kaftancıoğlu videoda, “Biz iktidardaki kötülüğü gönderinceye kadar, bu ülkede sadece Canan Kaftancıoğlu için değil 84 milyon için hukuku yeniden sağlayıncaya kadar çalışmaya devam edeceğiz. Asla ve asla umudunuzu kaybetmeyin. İktidardaki kötülüğü bizler umudu örgütleyerek göndereceğiz. İşte o zaman bu ülkede gerçek adalet, gerçek hukuk tesis edilmiş olacak” ifadelerini kullandı.
Kaftancıoğlu bir açıklamasında da şunları kaydetti: “Burada mesele Canan Kaftancıoğlu’na ne ceza verildi, nasıl verildi meselesinin ötesinde bu ülkede hukukun geldiği nokta ve hukuksuzluğun hepimize yaşattığı mağduriyet. Bundan dolayı merak edeni, arayan soran dostlarıma şunu söylemek isterim ki; biz iktidardaki kötülüğü gönderinceye kadar bu ülkede sadece Canan Kaftancıoğlu için değil 84 milyon için hukuku ve hukukun üstünlüğünü sağlayıncaya kadar çalışmaya devam edeceğiz. Şimdi İstanbul’a giderek yine çalışmaya devam edeceğim. Asla ve asla umudunuzu kaybetmeyin. İktidardaki kötülüğü bizler umudu örgütleyerek götüreceğiz. İşte o zaman bu ülkede gerçek adalet ve gerçek hukuk tesis edilmiş olacak.”
Canan Kaftancıoğlu İstanbul’a dönüş yolunda da şu paylaşımı yaptı: “Memleketime bahar gelmiş:
Asla durmak, yılmak, yorulmak yok! Nerede olursak olalım çalışacak, çalışacak umudu örgütleyerek iktidardaki kötülüğü hep birlikte gönderecek, hukukun üstünlüğünü tesis ettiğimizde hep birlikte nefes alacağız…
#AzKaldı”
Kılıçdaroğlu’ndan çağrı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay’dan çıkan CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu kararı ile ilgili, “Partimizin tüm milletvekilleri, derhal İstanbul il başkanlığı binamıza doğru yola çıkın” çağrısı yaptı.
Gençlik kolları çıkışı
CHP İstanbul Gençlik Kolları, il binasına toplanma çağrısı yaptı
Twitter paylaşımında “İstanbul’da bulunan tüm gençlik örgütümüzü saat 18.00’de il başkanlığımıza çağırıyoruz.
FAŞİZME TESLİM EDECEK TEK BİR YOLDAŞIMIZ BİLE YOK!” denildi.
TİP: Saray saldırılarına karşı yanlarında olacağız
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş twitter hesabından “CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen “cezayla” ilgili Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu arayarak geçmiş olsun dileklerimizi ve dayanışma duygularımızı ilettim. Saray saldırılarına karşı yanlarında olacağız ve omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
EMEP: Dayanışma içinde olacağız
EMEP Başkanı Ercüment Akdeniz ise twitter hesabından “CHP il Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen hapis cezaları ve siyasi yasak kararı demokratik siyasete gözdağıdır. İktidar ülkeyi olağanüstü koşullarda seçime götürmek istiyor. Bu hukuksuzluğa karşı dayanışma içinde olacağız. Canan Kaftancıoğlu yalnız değildir!” açıklaması yaptı.
SOL Pati: Baskı, yasak, zorbalık sökmeyecek
SOL Parti de tepki gösterdi: “Tükenen ve yenilmeye mahkum olan AKP iktidarı, baskı, yasak ve zorbalıkla ayakta kalmanın yollarını arıyor. Kaçınılmaz siyasi mağlubiyetini tekeline aldığı hukuk ve devletin baskı güçlerini devreye sokarak engellemeye çalışıyor. Gezi davasının ardından şimdi de CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında ceza ve siyasi yasaklama kararı ancak bunun ifadesidir; kabul edilemez Bilin ki ne yaparsanız yapın başaramayacaksınız. Baskı, yasak, zorbalık sökmeyecek. Kaybedeceksiniz, gideceksiniz!”
Yeşiller Partisi: Hep beraber hareket etmeliyiz
Yeşiller Partisi de verilen karara ilişkin internetten şu açıklamayı yaptı: “Muhalifleri sindirmek ve parmaklıkların ardına atmak için AKP-MHP Hükümeti’nin emrinde olan ‘yargının’; Canan Kaftancıoğlu’na kestiği cezanın ve getirdiği siyasi yasağın ardından daha nelerin gelebileceğini tahmin etmek zor değil! AKP-MHP Hükümeti’nden, onun emrine giren hukuktan ve kendilerinden olmayan her şeyi yasaklayan anlayıştan kurtulmak için, bu atmosferi dağıtmak için muhalefet olarak hep beraber hareket etmeliyiz. *Umudu birlikte yeşertelim.”
TKP: Bu halk sana boyun eğmez
Türkiye Komünist Partisi ‘Katillere, hırsızlara, tecavüzcülere, ülkenin kaynaklarını yağmalayanlara dokunmayan iktidar kendisini eleştirenlere yargı yoluyla parmak sallamaya devam ediyor. Bir kez daha, daha güçlü ve hep birlikte söyleyelim: Bu halk sana boyun eğmez!” dedi.
Filiz Kerestecioğlu: Zulümle abad olamayacaksınız
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu resmi Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı: “Kendisini ilk Toplumsal Bellek Platformu aileleriyle yaptığı zaman tanıdım ve dost bildim. Mücadeleci, örgütleyici bir kadını zalimler asla gözden kaçırmaz! Ama zulümle abad olamayacaksınız. Bu ülkeyi kadınlar birlikte aydınlığa çıkaracağız. Geçmiş olsun.”
AKP açıklaması
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Twitter hesabından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun milletvekillerine çağrısını alıntılayarak, “‘Gel Muharrem’den, ‘koşun vekillere!’ Siyaset dilini öğrenmedi, öğrenemeyecek!” açıklamasında bulundu. Turan, ayrıca Kaftancıoğlu’nun davasına konu olan söz konusu tweetlerini de paylaşarak, “Siyasi rakiplerimizle siyasette hesaplaşmayı isteriz ama yargı, Devleti aşağılamak, Cbşk’na hakaret, Kamu görevlisine hakaret suçlarını, ki 5 davadan 2 de beraat var, yerel mahkeme, İstinaf ve son olarak Yargıtay aşamasında değerlendirmeyecek miydi?! Kendinize gelin!” paylaşımında bulundu.
Ömer Faruk Eminağaoğlu: Herkesi vesayet altına almaya çalışıyorlar
YARSAV, Yargı-Sen, Yargıçlar Sendikası Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da “Herkesi vesayet altına almaya çalışıyorlar” dedi.
Akşener: Bu vesayet bitecek
İYİ Parti Başkanı Meral Akşener de twitterdan “Dünün mağdurlarının, bugün mağrur olduğu bu ucube sistem, Türkiye’yi daha fazla taşıyamaz. O sandık gelecek, bu vesayet bitecek. #AzKaldı…” paylaşımı yaptı.
Kılıçdaroğlu il binası önünde toplananlara seslendi
Akşam saatlerinde çağrılar üzerine çok sayıda milletvekili ve yurttaş CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde bir araya geldi. “Hak, hukuk, adalet” ve “Faşizme karşı omuz omuza” gibi sloganlar atıldı.
Saat 18.30 sularında Kaftancıoğlu İstanbul’da kendisini sloganlarla karşılayan partililere “Her zaman beraberiz” yanıtı verdi kendisine destek veren yurttaşlarla buluştu. Saat 18.55’te de CHP Başkanı Kılıçdaroğlu İstanbul il binasına geçti. Saat 19.20’den hemen sonra CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte il binası önünde kurulan kürsüye çıktı. Kılıçdaroğlu burada yaptığı açıklamada, 21 Mayıs’taki ‘Milletin Sesi’ mitinginin Bursa’dan İstanbul’a alındığını duyurdu.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Bu ülkeye edilen zulme son vereceğiz hep birlikte. Doğusu batısı, kuzeyi güneyi, vicdanı olan her vatandaşla beraber yol yürüyeceğiz. Türkiye’yi zulümden ve zalimden kurtaracağız.
Yönetenlere, yönetene, Erdoğan’a sesleniyorum; Erdoğan sen ikiyüzlüsün. Sen fırsatçısın. Sen bir zorba ve manipülatörsün. Ama zulmün, küstahlığın artık son buluyor. Erdoğan, yaklaşan gök gürültüsünü duyuyor musun? Bu gürültü, mahallelerini sığınmacılara sattığın insanlarımızın gök gürültüsüdür. Bu gürültü, aç bıraktığın emeklilerimizin gürültüsüdür. Bu gürültü, elektriğini kestiğin 4 milyon insanın karanlıktaki sesidir. Milyonların insanının sesidir. Geleceğini çaldığın bu kızgın insanların sesini duyuyor musun? Özgürlüğün şarkısını söyleyenlerin sesini duyuyor musun? Yeni bir hayat başlamak üzere bu ülkenin insanları için. Her bir vatandaşın onuruyla ve özgürce yaşayabileceği bir ülke yaratacağız. En karanlık anın şafağa en yakın zaman olduğunu biliyoruz. Erdoğan, biz göğe baktığımızda sana rağmen her şeyin daha iyiye gideceğini, bu zulmün de son bulacağını, bir kez daha huzur ve sükunetin bu ülkeye geri geleceğini hepimiz biliyoruz.
Bütün o acımasızlıklar senin zayıflıklarında doğuyor. Sen zayıfsın, biz güçlüyüz. Sen sırça köşküne yaşayacaksın. Biz omuz omuza gelen bir halkız. Cezalandırmaya çalıştığın Canan’ın arkasında koca bir halk var. Bunu bir an bile aklından çıkarma. Unutma Erdoğan. Bugün Canan nezdinde bulan halkın sesi, halkın iradesi senden büyüktür. Canan yüreklidir, Canan cesurdur, Canan bizimdir. Herkes duysun.”
‘Direne direne kazanacağız’
Konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu, Canan Kaftancıoğlu’na sarıldı. Toplananlar “Direne direne kazanacağız”, “Hak, hukuk, adalet” sloganları yükseldi. Kılıçdaroğlu da slogana “Hiç endişe etmeyin, zalimin zulmü karşısında asla geri adım atmayacağız. Yüreğimizle, aklımızla, mantığımızla ve halka duyduğumuz sevgiyle mücadeleye devam edeceğiz. Adalet bu ülkeye ya gelecek, ya gelecek” yanıtı verdi.
Meclis Genel Kurulu’nda tepkiler yükseldi
Meclis Genel Kurulu’nda Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ikinci bölümü ve maddeleri 9-17’nci maddeleri görüşülürken de Kaftancıoğlu’na ceza verilmesine tepkiler yükseldi.
CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, “Biraz önce İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu’nun cezasının Yargıtay 3. Dairesi tarafından onandığını ve siyasi yasak getirildiğini öğrendik. Öncelikle bundan bahsetmek istiyorum çünkü alınan bu karar tamamen haksız ve hukuksuz alınmış bir karardır; yargının artık tamamen baskı altında olduğunu, bağımsız olmadığını gösteren bir karardır. Buradan bir tek cümleyle size şunu söylemek istiyorum. Yazıklar olsun! Ne zaman duracaksınız? Ne zaman bu yolda yürümekten vazgeçeceksiniz? Ama ne yaparsanız yapın, bizleri yıldıramayacaksınız, bizim mücadelemiz devam edecek ama yarın öbür gün bu yaptıklarınız sizin karşınıza çıkacak, sizin önünüze çıkacak. O yüzden bu kürsüden sizi bir kez daha uyarmış olalım” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç da, Kaftancıoğlu’na tweetleri nedeniyle verilen cezanın onaylandığını belirterek, “Bahse konu ‘tweet’ler, mesajlar 2013 ve 2014 yıllarında atılmıştı; soruşturma ne zaman başlatılıyor? 2018’de Canan Kaftancıoğlu Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı seçildikten sonra. Dava da İstanbul seçimini kazandığımız 2019 yılında açılıyor. Yani atılan ‘tweet’lerin üzerinden dört beş yıl geçtikten sonra bu ‘tweet’lerle ilgili soruşturma açılıyor, daha sonra bu soruşturma bir yıl kadar uzuyor, İstanbul seçimini aldıktan sonra da bununla ilgili dava görülüyor. Şimdi, hiç kimse bize burada hukukun işletildiği hikâyesini anlatmasın” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ifade özgürlüğüyle ilgili kararlarının yok sayıldığını vurgulayan Özkoç, “Anayasa yok sayılmıştır, hukuk yok sayılmıştır; bütünüyle siyasi bir operasyondur, siyaset de bunun cevabını verecektir. Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Grubu olarak İl Başkanımızın sonuna kadar yanındayız. Hiç kimse ‘Hukuksuzluk kimsenin yanına kalmadı, kalmayacak’ sözünü unutmasın; hukuksuzluk kimsenin bugüne kadar yanına kalmadı, kalmayacak. Herkes çektirdiği çilenin hesabını elbet bir gün verecektir” diye konuştu.
Beştaş: Gün ortak hareket etme günüdür
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, Kaftancıoğlu kararının siyasi olduğunu dile getirdi: “Bu kesinlikle bağımsız ve tarafsız bir yargının vermiş olduğu bir karar değildir, olamaz. Biz 2016’nın 4 Kasımından beri ağır bir darbe pratiğiyle Halkların Demokratik Partisi olarak karşı karşıyayız ve şu anda yüzlerce arkadaşımız -önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Sevgili Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Grup Başkan Vekilimiz İdris Baluken dâhil olmak üzere- aynen bu şekilde siyasi kararla rehin olarak tutulmaya devam ediyor. Siyasetin yargı eliyle dizayn edilmesini kesinlikle kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Siyasetçilerin yargılanma yeri sandıktır.”
İktidarın pratiğinin kendisine muhalif olan herkesi yargıyı kullanarak devre dışı bırakmak, siyaset dışına itmek olduğunu aktaran Beştaş, iktidarın yargı eliyle siyaseti dizayn ettiğini vurguladı. Bu uygulamayı en ağır yaşayan bir parti olduklarını sözlerine ekleyen Beştaş, “Tüm Türkiye muhalefetine ve demokratik kamuoyuna çağrımızdır: Gün demokraside, hak ve özgürlüklerde ve adalet ilkesinde birleşme, ortak hareket etme günüdür. Canan Kaftancıoğlu aynı zamanda bir kadın siyasetçidir, partimiz de değildir, doğru ama biz, hangi partiden olursa olsun kadınların siyasette yer almasını çok önemsiyoruz; bu nedenle kendisine verilen kararı kabul edilemez bulduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Söz alan AKP’li Muhammet Emin Akbaşoğlu da Türkiye’de bağımsız ve tarafsız yargı olduğunu öne sürdü. Mahkemelerin dosya kapsamında karar verdiğini iddia eden Akbaşoğlu’na CHP’li Süleyman Bülbül, “Nerede bu, nerede? Türkiye’de mi?” karşılığını verdi.
Kanun teklifinin 13’üncü maddesi üzerine söz alan HDP Bitlis Milletvekili Celadet Gaydalı, “2020 yılının başıyla beraber sağlık emekçilerine yönelik tüm övgü dolu sözler bugün yerini hakarete, aşağılamaya bırakmış hatta ve hatta ‘Giderlerse gitsinler’ boyutuna evirilmiş durumdadır. Sağlıkta şiddetin asıl sebebi sizin iktidar olarak sağlık emekçilerine değer vermiyor olmanızdan kaynaklanmaktadır. Üç beş yıl önce sağlıkta yaşanan memnuniyeti kendi iktidarınıza bir övgü olarak kabul ediyordunuz; bugün, yaşanan sağlık politikalarındaki krizi ise sağlık emekçilerinin üzerine yıkıyorsunuz” dedi.
“Çöken sağlık sisteminin yükünü sağlık emekçilerinin omzuna atıp sorumluluktan kaçamazsınız. Sağlık emekçilerini hedefe koyan bir iktidarsınız” diyen Gaydalı, sözlerini şöyle noktaladı: “ Bugün sağlıkta şiddetin kodu Beyaz Kod sizin eserinizdir çünkü cezasızlık anlayışı ve uygulanan yöntemler, sağlık emekçisinde adalet açısından bir umutsuzluğa ve güvensizliğe dönüşürken şiddet uygulayanlar açısından da ‘Ne de olsa cezası yok’ anlayışının yerleşmesine sebebiyet verdi. Sağlık sistemi liyakatsiz, sınavsız ve parti güdümlü kadrolarla dolduruluyor. Düşünün ki doktor ameliyat için malzeme istiyor, hastane yönetimi ‘Para yok’ diyor. İşte, sektör, sağlık sektöründen olmayınca insan hayatına verdiği değer de bu kadar oluyor. Hastanede yönetici mi ticarethaneden mal mı alıyor belli değil.”
CHP’li Müzeyyen Şevkin de kadına yönelik şiddet yasasının görüşüldüğü bir günde kadın bir siyasetçiye ceza verilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Şevkin kadınların kıyafetlerinin gündem yapılmasını eleştirerek, “Çekin ellerinizi kadınların üzerinden. Göstermelik yasaları buradan geçiremezsiniz, göstermelik yasalarınızı kabul etmiyoruz” dedi. Bu sırada AKP sıralarından sesler yükselmesi üzerine Şevkin, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” sözleriyle karşılık verdi.
Kanun teklifinde yer alan 13,14 ve 15’inci maddelere de muhalefet tarafından verilen önergeler reddedildi. Maddeler AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi.
HABER MERKEZİ