İmralı’ya götürülen aileler, yakınları ile 4 yıl sonra görüşebildi. Veysi Aktaş’ın kız kardeşi görüşmeyi ‘Yaşadığım bir saati ifade edebilsem kitap olur’ diye değerlendirdi
İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar’ın aileleri, yaptıkları başvurular sonucunda Ramazan Bayramı’nın ikinci günü olan 5 Mayıs’ta İmralı’ya götürülerek yakınları ile görüştürüldü. Çözüm süreci döneminde tutuklu bulundukları farklı cezaevlerinden “sekreterya” olarak İmralı Adası’na getirilen isimlerden Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş 15 Mart 2015’ten, Hamili Yıldırım ise 15 Temmuz 2015’ten bu yana ailesiyle görüştürülmüyordu.
Uygulanan tecrit politikası nedeniyle diğer aileler bu zamana kadar yakınları ile görüştürülmez iken, açlık grevi eylemlerine başlanması üzerine Mehmet Öcalan’ın 12 Ocak’ta ağabeyi Öcalan’la görüşmesine izin verilmişti. Bu görüşmeye rağmen eylemlerin devam etmesi üzerine 8 yıl aradan sonra avukatlarının 2 ve 22 Mayıs tarihlerinde iki kez İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’la görüşmesine izin verilmek zorunda kalınmış ve Öcalan’ın mesajı doğrultusunda eylemler 26 Mayıs’ta sonlandırılmıştı.
Eylemlerin son bulması ile Konar, Aktaş ve Yıldırım, İmralı’ya getirildikten sonra ilk defa aileleriyle görüşebildi.
İmralı’ya giden ailelerden Veysi Aktaş’ın kız kardeşi Sabiha Aslan, ağabeyi ile yıllar sonra yaptığı bu görüşmeye dair MA’ya konuştu.
‘Çok sayıda arama noktası vardı’
Diğer cezaevlerinden farklı olarak İmralı’ya giderken yoğun güvenlik önlemleri ile karşılaştıklarını dile getirerek sözlerine başlayan Aslan, özellikle çok arama noktasından geçmeleri üzerinde durdu.
Aslan, “Gidişte yanılmıyorsam 6-7 aramadan geçtik. Tabi bunun dönüşü de var. Toplamda 12-13 defa aramadan geçtik. Üst aramaları oldu, birçok kez imzalar attık, ayakkabılarımızı çıkardık. Aramalar çok yoğundu” diye belirtti.
Ayrı ayrı görüştürüldüler
Bu arama noktalarını aştıktan sonra aileler olarak yakınları ile ayrı ayrı odalarda görüşebildiklerini paylaşan Aslan, adadaki diğer isimler olan Öcalan, Yıldırım ve Konar’ı ise göremediğini söyledi. Aslan, ağabeyi ile yaklaşık bir saat görüşebildilerini ifade etti.
‘Kim sağ kim ölü diye sordu’
Kendisini beklediği odaya ağabeyinin gülümseyerek geldiğini anlatan Aslan, sonrasını “Ona sarıldım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Sürekli elini öpüyordum, yüzünü öpüyordum. Çok acayip bir duygu içindeydim. Gelirken de kalkarken de ona sarıldım” sözleriyle dile getirdi.
Aradan yıllar geçmiş olması nedeniyle ağabeyi ile ailesini konuştuklarını söyleyen Aslan, devamında şunları belirtti: “4 yıldır görüşme yapamıyorduk. Daha çok ailevi konularda konuştuk. İlk geldiğinde; ‘Kim ölü kim sağ?’ diye sordu. 4 yıl kısa bir zaman değil. Babaannemin vefat ettiğini söyledim. ‘Ne zaman. Yıl mı geçti ay mı geçti?’ diye sordu. Daha bir yılın olmadığını Kasım ayında vefat ettiğini söyledim. ‘Vah’ etti.”
‘Bir daha gelirsen çocukları getir’
Aslan, adaya ilk kez gittiği için ne konuşacağını, ne soracağını bilemez bir halde olduğunu da ifade etti. Ağabeyinin de ‘Bir daha gelişin olur mu olmaz mı belli değil. Bu son görüş de olabilir, devam da edebilir’ dediğini aktaran Aslan, “Eğer bir daha gidebilirsem çocukları da kendimle getirmemi istedi. Büyüyüp büyümediklerini sordu. Keşke Sarya’yı getirseydin dedi. Sarya kızım oluyor. Alıp almayacaklarını bilmediğim için çocuğu götürmedim” dedi.
Yaptıkları o bir saatlik görüşmede ağabeyinin sağlığının iyi, moralinin ise yerinde olduğunu paylaşan Aslan, “Nemin onları biraz rahatsız ettiğini söyledi. Onun dışında bir sıkıntı yok. Veysi kilo almıştı. Bunun nedenini de sigarayı bırakmasına bağladı” diye belirtti.
Aslan, son olarak “Duygularımı ifade etmem mümkün değil. Zaten çok ağır bir duygu, yük ve sevinçti. Yaşadığım bir saati ifade edebilsem kitap olur ama ifade edemiyorum. Hala etkisindeyim” dedi.
MA / Sadiye Eser