• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar İlham Bakır

Yaşamı başka bir yerinden, başka bir şekilde kurmalı

14 Mart 2023 Salı - 00:00
Kategori: İlham Bakır, Yazarlar
Bir hafıza merkezi olarak Diyarbakır Zindanı

Birkaç tane kepçe ayakta kalmış, yıkılmamış gövdeleri yaralı binanın duvarlarına indirdikleri darbelerle binayı alaşağı etmeye çalışıyorlar. O dehşetengiz depremin sarsıntısına direnmiş, yara almış olmasına rağmen ayakta kalabilmiş koca bina kepçelerin vücuduna indirdiği darbelere karşı muazzam bir direniş sergiliyor. Vücuduna inen her kepçe darbesinde sarsılsa da bedeninden birkaç parça kopsa da yıkılmamayı başarıyor. Kopan duvar parçalarının arasından evlerin içerisinde sapasağlam duran eşyalar gözüküyor. Karşı sehpanın üzerinde yan yatmış televizyonun karşısında bir koltuk takımı duruyor. Bir başka dairenin yıkılmış duvarlarının arasında mutfak ortaya çıkmış. Mutfaktaki eşyaların neredeyse hepsi yerli yerinde. Buzdolabının kapağı açık duruyor. Sanki biraz önce birisi dolaptan bir şeyler almış ve dolabın kapağını açık unutmuş gibi. Yaşam bitmemiş gibi, birazdan herkes yatağından kalkıp, o mutfağa gelip kahvaltı hazırlayacak. Biri çayı koyacak, birisi kapısı açık olan kapıdan kahvaltılıkları alıp masaya koyacak. İşe gidecek olanlar, geç kalmanın telaşıyla hızlıca bir şeyler atıştırıp çıkacak. Bir sinema perdesinin ekranında izliyormuş gibi bir his doğuruyor insanda apartmandaki her dairenin yıkılan duvarından görünen bölümünde hayatın ayrı bir parçasının tanıklığını yapan eşyalar. Duvar engelini aşan kepçeler, darbelerini evlerdeki eşyalara indirmeye başlıyor. İlk darbede kapağı açık buzdolabı ikiye katlanıp açık duvardan aşağıya yuvarlanıyor.

Hemen yan tarafta onlarca insan yıkımı tamamlanmış, molozları kamyonlara yüklenen yıkıntıların arasında dolaşıyor. Kepçeler toz duman içinde molozları havalandırıp tekrar yere döküyor. Toz dağıldıktan sonra insanlar kepçenin döktüğü molozların arasına girip bir şeylerini arıyorlar. Kim bilir kim neyini arıyor. Belki fotoğraf albümünü birisi, birisi belki bin bir emek ve cefayla biriktirdiği yastığının altına koyduğu, parasını, altınını. Ölümden kurtulmuş ama ruhlarını kaybetmiş bedenlerin yıkıntılar arasında yıkıntıları umursamadan, yıkılan şey sanki kendi başlarına yıkılmamış gibi eşya arıyor olmaları insanda tuhaf bir yabancılaşma duygusu yaşatıyor. Yabancılaşma duygusu, evet yabancılaşma. Yıkıntılar arasında dolaştığım, her yaşanmışlığı kameramın kadrajına her hapsettiğimde yaşadığım duygu yabancılaşma. Uygarlığa karşı yabancılaşma, böylesi dehşetengiz ölümlerin ev yıkımların zeminini hazırlayan, bile bile, göre göre, taammüden hazırlayan yaşam döngüsüne, insanların böylesi kitleler halinde razı gelmiş olmalarına, bu ölüm tuzaklarının içinde umut etme, gelecek tahayyül etme, yaşam kurma gafletine yabancılaşma. Ve bunca yıkıntıyı dolaşıp, bunca yıkıntının dehşetengiz siluetini kamerama hapsedip, sonra da oradan bütün duvarları o dehşet gecesinde çatlamış, pencere ve kapı ağızları patlamış evime dönüp başımı yastığa koyup uyumaya yabancılaşıyorum. Kendime yabancılaşıyorum. O dehşet gecesinde kızımın kollarını bütün vücuduma kenetleyip, korkudan tırnaklarını etime geçirdiği; bin bir zahmetle, dişimizden tırnağımızdan artırıp satın aldığımız ve o gece bize mezar olacağından hiç kuşkumun kalmadığı evde tekrar yeni bir dehşet gecesi yaşamam ihtimali olduğunu bile bile yaşamaya yabancılaşıyorum.

Böyle bir hayatı yaşamaya nasıl razı geldiğimizi sorgulayan aklımın, yine de bu hayatı kaldığı yerden olduğu gibi yaşamaya devam etmesini anlayamıyorum. Bu ağır kaos, aklımın derinlerinde kımıldamaya başladığı an yapmak istediğim şey o yıkıntıların arasına dalmak ve o yıkıntıları kaydetmeye devam etmek. Sanki onları kaydedersem çıkabilirim bu kaosun içinden, sanki o kaydettiklerimi izlerse insanlar bu kaostan çımaya dair bir yol ararlar gibi geliyor bana. O düpdüzgün, birbirinin üzerine kutu gibi dizilmiş evlerin dönüştüğü moloz yığınları, yan yatmış, devrilmiş, takla atmış, bedenlerinde kocaman yaralar açılmış evler, ayakta duran evlerden daha normal geliyor bana. Ayakta duran, bedeninde yara bere olmayan binalara karşı bir yabancılık hissi yaşadığımı fark ediyorum bir süre sonra. Bu hissediş tuhaf bir şekilde bana iyi gelmeye başlıyor. Ancak bütün bu binalar yerle bir olursa, insanlar bu tuzakların, bu tabutların içinde bir yaşam kurma gailesinden vazgeçerlerse ruhum huzura erecek gibi hissediyorum. Yıkıntıların değil, ayakta kalan binaların bende bu huzursuzluğu ve bu yabancılaşmayı yaratmasının içine düştüğüm kaosun çıkış noktası olduğunu düşünmeye başlıyorum. Yaşamı başka bir yerinden, başka bir şekilde kurmalı.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Çöküş tablosundan çıkmak!

Sonraki Haber

Bir tuhaf seçimin ardından

Sonraki Haber
Gündemi balçıkla sıvamak

Bir tuhaf seçimin ardından

SON HABERLER

Barış elçisi yazıma ilham kaynağı

Barış elçisi yazıma ilham kaynağı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Muhalefet mi dediniz?

Darbe sürüyor!

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Özgürlüğün toplumsal anlamı

Özgürlüğün toplumsal anlamı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Salgado’nun Vizörü: Toprağın Tuzu

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Örümcek Ağı kimin operasyonu?

Örümcek Ağı kimin operasyonu?

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Amed’deki yangın soruşturmasında müteahhit ve denetim sorumlusu tutuklandı

Amed’deki yangın soruşturmasında müteahhit ve denetim sorumlusu tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Gazze’deki iki hastane için kritik uyarı

Gazze’deki iki hastane için kritik uyarı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır