KURDÎGEH yöneticisi Arife Arslan, Kürt diline karşı özel savaş politikaları yürütüldüğünü belirtirken, Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Heno Ronak, ‘Kürtçe resmi dil statüsü almalıdır’ dedi
Kürt halkına yönelik asimilasyon ve inkar politikalarının günümüzde daha derinleşti. Yakın geçmişte Kürtçe müzik ve halaylarına yönelik yasaklar, belediyeler tarafından pêşî peya/önce yaya” ve “hêdî/yavaş” trafik uyarılarının silinmesi, Kürtçe konuşanların ırkçı saldırılara maruz kalmasıyla Kürt diline ve kültürüne karşı yapısal bir tutum sürüyor. Bu baskı politikalarının bir diğer ayağı ise Kürt çocuklarının anadillerinde eğitim görme hakkından mahrum bırakılması ve bu konuda halkın taleplerinin karşılıksız bırakılması da devam ediyor.
KURDÎGEH yöneticisi Arife Arslan, ve Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Heno Ronak Kürt diline yönelik baskılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Dilimize yönelik özel savaş politikaları’
Kürt diline yönelik saldırıların yıllardır devam ettiğini ifade eden Arife Arslan, dilin bir milletin varlığı olduğunu söyledi. Arife Arslan, “İktidar, yıllardır dilimiz yasaklıyor, dil kurumlarına, kültür kurumlarına saldırıyor. Dilimiz üzerinden özel savaş politikaları da yürütülüyor. Burada asıl hedeflenin çocukların anadilini çocuklara unutturmak, kendi dillerinin temellerini atmaktır. Bu sebeple dilimize yönelik özel savaş politikaları yürütülüyor. Dilimiz resmi dil değil hala. Anadilde eğitim yok. Bu şekilde dilimizi yok etmek istiyorlar. Bizim dilimiz kadim bir dildir. Anadilimiz yüzyıllardır varlığını sürdürmekte. Şimdi de bizim dilimizin asimile olmasına izin vermememiz gerekiyor” dedi.
‘KURDÎGEH direniyor’
Kürt diline yönelik saldırılara karşı direnen kurumların olduğuna dikkat çeken Arife Arslan, “KURDÎGEH gibi kurumlar yıllardır direniyor. Önemli bir direniş yürütüyorlar. Geçmiş zamanlarda farklı farklı isimlerde kurumlarımız vardı. Bunlara yönelik saldırılar oldu, kapatıldılar. Arkadaşlarımız yine mücadele ettiler ve yeni kurumlar açtılar. Eğitmenlerimiz halkı da uyandırdılar. Şimdi gençler, annelerimiz, çevremizdekiler gelip dillerini öğreniyorlar. Bu iyi bir çalışmadır ve bize şunu gösteriyor, dil kurumları toplum içerisinde çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
‘Dil bizim varlığımızdır’
Arife Arslan son olarak “Bizim dilimiz en kadim, en zengin ve en güzel dildir. Kürt dili dünya dilleri arasında en zengin beşinci dil oldu. Bizim bu bilinçte olmamız lazım. Dilimizin kaybolmasına izin vermemeliyiz. Alışverişte, evde, hayatın her alanında dilimizi konuşmalıyız. Dilimiz hem bizim varlığımız hem de yokluğumuzdur” çağrısında bulundu.
‘Kürtçe’ye resmi statü’
Kürtçeye resmi statü tanınması talebinde bulunan Heno Ronak, “Kürtçenin yok olmasının da önü kesilsin. Biz insani bir hak istiyoruz. Çünkü anadil insani bir hak. Özetle biz yaşamın her alanında Kürtçe olsun diyoruz” diye belirtti.
Anadilin önemi
Toplumun kolektif ruhunu oluşturan ana unsurun anadil olduğunu vurgulayan Heno Ronak, “Çünkü anadil aslında bir insan yaratılınca ve yaşamını idame ettirince var olan karakteri şekillendirir. İnsan içinde yaşadığı kültürün içinde büyüyor, anadilde onun ruhunda etkisini gösteriyor. Ancak ülkede ise 4, 5 yaşına kadar anne babasıyla onların diliyle büyüyen bir Kürt çocuk, okula gittiğinde farklı bir dil ile yüz yüze kalıyor. Buda çocuk üzerinde farklı bir etki yaratıyor. Çocuk anadilini henüz yarım öğrenmişken, yeni dili de yarım şekilde öğreniyor. Türkiye’deki eğitim sistemi bu şekilde Kürt çocuklarını etkiliyor. Yani ne anadili öğreniyorlar, ne de Türkçeyi çok iyi şekilde öğreniyorlar. Bu şekilde yarım bir karakterli bir kişilik ortaya çıkmış oluyor” diye konuştu.
‘Kürtler dillerini bırakmayacak’
Kürtçe üzerinde devam eden baskılara değinen Heno Ronak, “Dün Kürtçenin önü kapanmıştı. Bugün de görüyoruz ki Kürtçe gazeteler yasaklanıyor, internet siteleri yasaklanıyor. Yani her alanda Kürtçe üzerindeki baskı devam ediyor. Fakat Kürtler dün nasıl bu alanda dilleri olan Kürtçeyi yalnız bırakmadılarsa biz de bırakmayacağız. Kurumlar, oluşumlar ve Kürtler dillerini bırakmayacaktır. Biz de Kürt Araştırmaları Derneği olarak çalışmalarımıza, dil üzerine araştırmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: MA / JINNEWS