• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Haziran 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Zeynel Kete

Yeni bir dönemin eşiğinde: Silahlar sustuktan sonra ne yapmalı?

11 Haziran 2025 Çarşamba - 00:00
Kategori: Yazarlar, Zeynel Kete
Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Türkiye, tarihsel bir eşikte. Kürt özgürlük hareketinin silahlı mücadeleye son verme iradesini ortaya koyması, sadece taktiksel değil, stratejik bir kırılmayı ifade ediyor. Bu adım, halkların barış, eşitlik ve özgürlük temelinde yeni bir yaşam kurma mücadelesi açısından kritik bir dönemeçtir.

Bu, salt bir “ateşkes” meselesi değil; halkların birlikte yaşam iradesini örgütleme çağrısıdır. Ve artık bu topraklarda savaşın değil barışın, inkârın değil tanınmanın, erkek egemenliğin değil kadın özgürlüğünün zamanı gelmiştir.

Barış sadece sessizlik değildir

Barış; sadece silahların susması değil, aynı zamanda halkların konuşmasıdır. Ama hangi dille? Hangi yöntemle? Bu soruların yanıtı, barışın toplumsallaştırılmasında gizlidir. Bugün barışı örgütlemek, halklar arasında adaleti tesis etmek, geçmişin acılarıyla yüzleşmek zorundayız. Barış üç temel hat üzerinde yaşam alanı bulur, gerçekleşir, anlamı ifade eder ve toplumsallaşır.

Alevi inancında bireyin biriyle, bireyin toplumla ve evren ile yar olması (ikrarlaşması) barışın en önemli hatların oluşturur. Buradan düşünüldüğünde bireyden başlayarak, toplum ve evrenle birlikte ele alındığında bir anlam ifade eder. Birey kendisinden başlayarak toplum ve evrenle Barış’ı tesis ettiği zaman özgürleşir. Bu aynı zamanda ahlaki politik bir ilkedir ve adaleti de kendi içinde barındırır. Barış, farklıkların tanındığı  ve halkların birbirine yaklaştığı bir zemin üzerinde yükselebilir. Böyle bir zemin aynı zamanda adaletin de tesis edildiği bir zemindir. Barış ve adalet arasında da derinlikli bir anlam ilişkisi söz konusudur.

Demokratik Cumhuriyet mi, tekçi devlet mi?

PKK’nin silahsızlanma çağrısı, devletin de demokratikleşme yönünde bir irade gösterip göstermeyeceğini test edecek. Bu noktada  tekçilik anlayışıyla demokratik bir çözümün mümkün olmadığı açıktır. Bu süreç; cumhuriyetin ikinci yüzyılında demokratik halk ittifakının, radikal demokrasi anlayışının inşası için bir fırsattır. Bu fırsat Türkiye’de yaşayan cümle can için hayırlı olacaktır.

Toplumun yeniden örgütlenmesi; merkeziyetçiliği aşan, yerel halk iradesine dayanan, kadın özgürlüğünü, ekolojik yaşamı, anadil hakkını merkeze alan bir yaşam modelini esas almalıdır.

Aşağıdan yukarıya barış

Barışı yukarıdan beklemek, geçmişin hatalarını tekrarlamaktır. Bugün barışın yolu Diyarbakır’ın sokaklarından, Dersim’in kutsal mekanlarından, Botan’ın köylerinden geçmektedir. Barışı halk kuracak. Kadınlar kuracak. Gençler, inanç toplulukları, emekçiler  kuracak. Aşağıdan kurulmayan hiçbir barış kalıcı olamaz. Özellikle Alevi toplumu ve bu toplum adına söz söyleyenler mutlaka ama mutlaka Sürece yönelik söz kurup meydan açmalılar.

Halk meclisleri, kadın meclisleri, gençlik forumları, demokratik kitle örgütleri barışın taşıyıcısıdır. Bu süreçte en büyük sorumluluk, barışı savunan toplumsal güçlerin omuzlarındadır.

Kadınlar olmadan barış olmaz

Bu sürecin öznesi kadınlardır. Erkek egemen bir masa etrafında kurulacak hiçbir “çözüm”, halklar nezdinde karşılık bulmaz. Kadınların özgürlük mücadelesiyle örülmeyen hiçbir barış, halklara eşitlik getirmez. Barışın dili, kadınların sesiyle yükselmelidir.

Umutsuzluk değil, örgütlü umut

“Devlet nasılsa adım atmaz” diyerek kenara çekilmek de, “müzakereler yürürken her şey düzelir” rehavetine kapılmak da sorumluluktan kaçmaktır. Barış mücadelesi örgütlü iradeyle mümkündür. Halk, kendi barışını inşa etmek zorundadır. “Barış denemeleri” halkın örgütlü gücü ile “barış görüşmelerine” evrilir.

Şimdi yeni bir dil kurmanın, halklar arasında köprüler inşa etmenin zamanıdır. Bu dil, Hak kelamı gibi yaşatan, onaran, birleştiren bir dil olmalıdır. Barış; adaletle, halkların dayanışmasıyla ve birlikte yürünen yollarla kalıcı hale gelir.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, eşit yurttaşlık temelinde yeniden inşa süreci başlamalıdır. Yeni yaşam; sadece çatışmanın bitmesi değil, halkların ortak geleceğini birlikte kurmasıdır. Bu çağrıyı duyan herkes için şimdi görev bellidir: “ gelin canlar bir olalım”  şiarının tam da zamanıdır.  “canların” birliği beklenti içinde olmaktan ziyade barışın toplumsallaştırılması mücadelesinde özne olmayı ifade eder. Başka bir ifadeyle demokrasi paydasının genişletilmesi barışa giden yolda, savaşta ısrar edenlerin hamlelerini boşa çıkarır.

Barış, sadece devlet eliyle sağlanan bir “ateşkes” ya da “güvenlik” durumu değildir. Aynı zamanda toplumlar arası güven, adalet, eşitlik ve tanınma taleplerinin karşılandığı, ilişkilerin dönüştüğü bir süreçtir. Bu nedenle:

Devlet dışıda kalan toplumun ,marjinalleştirilmiş gruplar, hak savunucuları, sivil toplum, akademisyenler, sanatçılar, kadın hareketleri, sol- sosyalist güçler, müteber olarak kabul edilmeyen haklar ve inançların, kadın özgürlükçü hareketlerin, toplumsal ekolojiyi esas alan yapılanmaların vb. barış kültürünü yaygınlaştırmaları belirleyici olur.

Barışı sadece silahların susması değil, toplumsal bir dönüşüm olarak görmeleri önemlidir.

Devletin barış politikalarına uzak ya da direngen olduğu dönemlerde bile, barış isteyen birey ve gruplar “toplumdan topluma barış” inşa edebilirler. Bu süreçler uzun vadeli, sabırlı ve kapsayıcı çabalar gerektirir. Ama nihayetinde, barışı sadece bir “devlet projesi” olmaktan çıkarıp, toplumsal bir dönüşüm meselesi haline getirmenin en güçlü yolu da buradan geçer. Barış talep etmek, demokratik toplumun bir mücadele yöntemidir.

Barışa sahip çıkmak, onu sokakta, evde, işyerinde, okulda örmek; ruhta, zihinde, bedende barışı içselleştirmek…

Çünkü barış, ancak halk örgütlenirse yaşar. Rıza toplumu süreklerinin politik tutum belirleyerek, demokratik bir çerçevede barış sürecinin dilini, araçlarını, yöntemini, örgütleme şeklini yenilemelidir. Eski yöntem ve araçlarla yeni süreç inşa edilemez.

Çünkü demokrasi, ancak biz yaşatırsak kalıcı olur. Barışı talep etmekten ziyade toplumsal barışı inşa etmek için örgütlenmek, aynı zamanda demokratik bir mücadeledir ve demokrasiyi inşa etmektir.

Birey, toplum ve evren ile yar olanlara aşk olsun

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Sosyalizmin yeni ufuk arayışı

Sonraki Haber

MHP’nin gücü mü bu, rolü mü?

Sonraki Haber
MHP’nin gücü mü bu, rolü mü?

MHP’nin gücü mü bu, rolü mü?

SON HABERLER

TJA: Sakine anne her zaman yolumuzu aydınlattı

TJA: Madleen’e müdahale, dayanışmayı cezalandırmaktır

Yazar: Yeni Yaşam
12 Haziran 2025

31 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edildi

31 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edildi

Yazar: Yeni Yaşam
12 Haziran 2025

Engelli hakları mitingine çağrı

Engelli hakları mitingine çağrı

Yazar: Yeni Yaşam
12 Haziran 2025

KRT emekçilerine dayanışma ziyareti

KRT emekçilerine dayanışma ziyareti

Yazar: Yeni Yaşam
12 Haziran 2025

Xelfelî’de kitap günleri

Xelfelî’de kitap günleri

Yazar: Yeni Yaşam
12 Haziran 2025

Birleşik Kamu-İş: Açlık sınırı 26 bin lirayı aştı

BİSAM: Yoksulluk sınırı 81 bin 686 lira oldu

Yazar: Yeni Yaşam
12 Haziran 2025

Sırrı Süreyya Önder’in ismi bir parka verildi

Sırrı Süreyya Önder’in ismi bir parka verildi

Yazar: Yeni Yaşam
12 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır