• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Aralık 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Yeni bir siyasi zemin mi, eski tartışmaların geri dönüşü mü?

11 Aralık 2025 Perşembe - 00:00
Kategori: Forum
Yeni bir siyasi zemin mi, eski tartışmaların geri dönüşü mü?

İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı, siyasi atmosfer açısından son yılların en dikkat çekici gelişmelerinden biri oldu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın mektubu, konferansın kapsamını aşan bir etki yaratarak Türkiye’nin gelecekteki siyasal yönelimleri konusunda kritiğe açık yeni bir tartışma başlattı

Remzi Coşkun

İstanbul’da düzenlenen ve iki gün süren Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı, 2025- 2026 Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin habercisi olabilecek tartışmaları beraberinde getirdi. DEM Parti’nin çağrısıyla toplanan konferans; çatışma çözümü deneyimlerini, demokratik toplum modellerini ve Kürt meselesinin geleceğini uluslararası katılımcıların perspektifiyle masaya yatırdı. Ancak etkinliğin en dikkat çekici ve en tartışmalı başlığı, kuşkusuz, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın uzun yıllar sonra kamuoyuna ulaşan yazılı mesajı oldu.

Konferansın, Türkiye’nin iç siyaset dengelerinin yeniden tanımlandığı bir dönemde gerçekleşmesi, hem içeride hem de dışarıda süreçle ilgili beklentileri yükseltirken; Öcalan’ın mektubu ise bu tartışmaları bambaşka bir düzleme taşıdı.

Öcalan’ın mektubu: ‘Demokratikleşme ilişkisi’  vurgusu ve stratejik bir çerçeve

Öcalan’ın mesajını, İmralı Cezaevi’nde tahliye olan Veysi Aktaş tarafından okunması, hem sembolik hem de siyasi açıdan kayda değer bir gelişmeydi. Mesajın içeriğinde öne çıkan üç temel tema, siyasi anlamı bakımından ayrıca önem taşıyor:

  1. Devletle ilişkinin yeniden tanımlanması

Öcalan’ın “devletle ilişkimi demokratikleşme ilişkisi olarak tanımlıyorum” cümlesi, yıllardır süren kopukluk ve tecrit vurgusu sonrasında yeni bir konuşma zemini oluşturma çabası olarak değerlendiriliyor. Mesaj, devletle çatışma değil, yeniden yapılandırılmış bir siyasi ilişki öneriyor.

  1. PKK’nin tarihsel dönemi ve yeni aşama tartışması

Mektupta PKK’nin tarihsel rolünün tamamlandığına dair ifadeler yer alması, Öcalan’ın uzun süredir savunduğu “demokratik siyaset” stratejisinin yeniden canlandığı şeklinde okunuyor. Bu, Türkiye’deki güvenlik bürokrasisi, siyasi aktörler ve kamuoyu açısından yeni tartışmalar yaratabilecek potansiyelde.

  1. Demokratik Cumhuriyet vizyonu

Öcalan’ın mektubu, sadece Kürt meselesiyle sınırlı bir perspektif sunmuyor; Türkiye’nin tümüne yönelik bir “demokratik cumhuriyet” tasavvuru öneriyor. Bu, hem iktidarı hem de muhalefeti ilgilendiren geniş bir demokrasi tartışmasının kapısını aralayabilir.

Konferansın içeriği: Uluslararası deneyimlerle Türkiye’nin geleceği

Konferans, Bask’tan Güney Afrika’ya, Kuzey İrlanda’dan Ortadoğu’ya kadar birçok bölgeden uzmanları ve insan hakları savunucularını bir araya getirdi. Bu isimler, Türkiye’deki tartışmalara şu alanlarda katkı sunmaya odaklandı:

Çatışma çözümü modelleri

Demokratik toplumun inşası 

Yeni toplumsal sözleşme arayışları

 Uluslararası barış süreçlerinin Türkiye’ye uyarlanabilirliği

 Azınlık hakları ve çoğulcu siyaset

Bu başlıklar, Türkiye’nin son yıllarda içine sıkıştığı güvenlik merkezli paradigmanın dışına çıkan bir bakış sunuyor.

Siyasi ve hukuksal tartışmalar: Konferans neden bu kadar tartışma yarattı?

Etkinlik, daha başlamadan hem hukuksal hem de siyasal tartışmaların odağına oturdu. Örneğin: SDG temsilcisi İlham Ahmed’in davet edilmesine rağmen Türkiye’ye giriş yapamaması, konferansın dış politika ve güvenlik boyutunun ne kadar hassas olduğunu gösterdi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın mektubunun okunması birçok basında geniş yankı bulurken, basının konferansa olan yoğun ilgisi de gözden kaçmadı. Ülkedeki sorunların son bulma umudu ve yeni bir dönemin başlaması özlemi ile yapılan bu konferans, Ortadoğu’daki kaos sürecine de bir ışık oldu. Ortadoğu toplumun savaştan uzaklaşıp toplumsal barışın inşasına ışık olan bu konferans aynı zamanda ilerleyen yıllar içinde bir yol haritası niteliğinde hafızalara kazındı.  Kısacası konferans, Türkiye’de Kürt meselesi ve demokratikleşme başlıklarının hâlâ en keskin toplumsal fay hatlarından biri olduğunu bir kez daha gösterdi.

Bu ne anlama geliyor? Üç olası senaryo

1.Yeniden diyalog zeminine doğru

Eğer devlet ve siyasi aktörler, mektuptaki demokratikleşme vurgusunu dikkate alır ve konferans sonrası gelişmeler olumlu seyrederse, Türkiye uzun yıllardan sonra yeniden diyalog temelli bir çözüm sürecine dönebilir.

2.Demokratikleşme tartışmalarının genişlemesi

Konferans, sadece Kürt meselesi değil; ifade özgürlüğü, yerel yönetimler, çoğulculuk, yurttaşlık tanımı gibi temel demokratikleşme başlıklarını gündeme taşıyabilir. Bu, ülkenin siyasi yapısında orta vadeli bir dönüşüm potansiyeli yaratır.

Sonuç: Yeni bir eşik mi, yoksa geçici bir dalga mı?

İstanbul’da gerçekleşen Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı, siyasi atmosfer açısından son yılların en dikkat çekici gelişmelerinden biri oldu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın mektubu, konferansın kapsamını aşan bir etki yaratarak Türkiye’nin gelecekteki siyasal yönelimleri konusunda kritiğe açık yeni bir tartışma başlattı.

Konferansın ve mektubun etkisi, bundan sonra alınacak siyasi kararlarla biçimlenecek. Eğer bu süreç demokratikleşme, eşit yurttaşlık ve toplumsal uzlaşı yönünde ilerlerse, Türkiye için yeni bir sayfa açacaktır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Hatay’da iyileşme yok: 200 bin insan konteynerde

Sonraki Haber

8 Aralık

Sonraki Haber
Seçim, geçim ve huzur

8 Aralık

SON HABERLER

TÜİK su verileri, enflasyon verileri gibi!

TÜİK su verileri, enflasyon verileri gibi!

Yazar: Heval Elçi
11 Aralık 2025

Rojava Devrimi’nden Esad zindanlarına (1)

Rojava Devrimi’nden Esad zindanlarına (1)

Yazar: Aziz Oruç
11 Aralık 2025

Seçim, geçim ve huzur

8 Aralık

Yazar: Heval Elçi
11 Aralık 2025

Yeni bir siyasi zemin mi, eski tartışmaların geri dönüşü mü?

Yeni bir siyasi zemin mi, eski tartışmaların geri dönüşü mü?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Aralık 2025

Hatay’da iyileşme yok: 200 bin insan konteynerde

Hatay’da iyileşme yok: 200 bin insan konteynerde

Yazar: Aziz Oruç
11 Aralık 2025

Yargı paketlerinin barışa katkısı var mıdır?

Yargı paketlerinin barışa katkısı var mıdır?

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Aralık 2025

Bütçe hakkı demokratik ekonominin ana kapısıdır

Bütçe hakkı demokratik ekonominin ana kapısıdır

Yazar: Heval Elçi
11 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır