• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Ekim 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Jineolojî'nin Sözü

Yeni özgür yaşamı kurarken…

7 Mart 2023 Salı - 00:00
Kategori: Jineolojî'nin Sözü, Manşet
Yeni özgür yaşamı kurarken…

“Başka bir dünya mümkün” diye haykırdığımız bir iddiamız var. İddia etmekle de kalmadığımız, mümkün kıldığımız…

Suzan Akipa

Binlerce yıldır artarak devam eden şiddetin her türlüsüne ve erkek egemen aklın bütün yok etme arzularına karşı dimdik ayakta duran bu haykırış; bugün “Jin, Jiyan, Azadî” olarak dünyamızın her bir köşesinde yankılanıyor. Bu yankı, yeni özgür yaşamı kurmanın formülü olarak kadınların ısrarını, öfkesini ve gücünü gösterdi bize. Kadın olma hali; bir kez daha, kendini pratiğiyle kanıtlayan ama aynı zamanda bu pratiğin teorisini de oluşturan bir var oluş ve var ediş biçimi oldu.

Çünkü kadınlar; kadını bedeniyle, fikriyle, zikriyle hapseden zihniyete karşı; yaşam dediğimiz eylemin ancak özgür olunduğunda bir anlam ifade ettiğini, edeceğini bütün dünyaya yeniden ilan etti. Her yaştan, inançtan, renkten kadınlar özgürlük taleplerini dile getirdi. Bu özgürlük talepleri, domino taşları misali halklarda da toplumlarda da bir anlama, bir eyleme kavuştu. Kadınla beraber, aslında kadının kurucusu ve geliştiricisi olduğu toplumu da katleden akla karşı; kadınların talebi, işte o toplumun da talebi oldu. Zaten özgürlük dediğimiz şey de ancak böyle mümkün olabilirdi. Yani mesele, özgürlüğün toplumsallaşabilmesi idi. Haklı olanın, meşru olanın ve kaygısı özgürlük olanın toplumsallaşabilmesinin önünde engel olabilecek pek bir şey de kalmamıştı zaten.

Kürt kadın Jîna’nın İran rejimi tarafından işkence ile katledilmesi, aslında binlerce yıldır süregelen “kadını yok etme arzusunun” en açık ve en can yakıcı bir örneği. Jîna; kadınların saçını günah, saçı görünen kadınları da günahkâr kabul eden dincilik ideolojisinin yegâne neferleri tarafından katledildi. Hiç şüphesiz, kadın ve doğa düşmanı olarak kurulan devletçilik; bu katletme geleneğinde en başat faildi.

Katledilmesine sebep olan Jîna’nın saçları ise özgürlük rüzgarlarında savruluyor bugün. Hem de en görkemli hali ile. Hem de onu katleden akla ve geleneğe rağmen. Rüzgârda savrulan Jîna’nın bu saçları, kadın düşmanı erkek egemen küresel sistemin korkulu rüyası olmaya devam edecektir. Çünkü bu sistem, kaybedeceğinin sinyalini çoktan aldı. Onların korkulu rüyası, kadınların özgürlük ve kurtuluş iddiası oluyor.

Bugün, Kürt kadınların haykırdığı üç kelimelik sihirli formülün; bu kelimelerin ardındaki tarihsel hakikati en yalın bir şekilde açığa çıkardığına tanık oluyoruz. Bu hakikat, kadın kimliğinin özgürlük üretici ve yaşam kurucu rolünde gizlidir. Doğrusunu söylemek gerekirse pek “gizli” de değil artık. Şiddetsiz ve bu şiddetten beslenen devlet-siz bir yaşamın mümkün ve yakın olduğunu açık açık gösteren bir hakikatten bahsediyoruz zira.

Devletsiz bir yaşamın mümkünatına, Maraş merkezli deprem sonrasında da bir kez daha tanık olduk. Yıkımdan beslenen erkek-talan rejimine ve onun enkaz altında kalan iktidarına karşı; kadınların, gençlerin ve bütün toplumun alt-üst edilen, darmadağın edilen yaşamı yeniden kurmak için nasıl da seferber olduklarına şahitiz hepimiz. İktidarların açtığı bütün yaraların adını koyan ve bu yaraların dermanını bulan bir seferberlik ruhu… Bu ruh, on binlerce insanın ölümüne ve yüzbinlerce insanın travma yaşamasına sebep olan bir sisteme karşı, yeni bir yaşamın adı oldu. Tıpkı “Jin, Jîyan, Azadî”nin bize fısıldadığı ve bizim de haykırdığımız, o yeni ve özgür bir yaşam umudu gibi.

Elbette bu sistemin; ölümüne sebep olduğu, ölüme terk ettiği varlık sadece insan değildi. İnsanla beraber insanın doğası, toprağı, geçmişi, geleceği, hafızası ve kökleri, dolayısıyla toplumsal varlığı da ölüme terk edildi. Yani; insana, yaşama, doğaya ve topluma karşı işlenmiş örgütlü, planlı, bilinçli bir suç var ortada! Bu suçtan hesap soran, bu suçu mahkûm eden ise toplumsal dayanışma hali -aslında ilk günden beri kadınların öncülük ettiği toplumsal dayanışma hali- oldu. Bu hal; toplu bir katliama, toplu bir suça verilecek en güçlü cevaptı.

Toplumsal dayanışma; enkaz ve yıkıma sebep olan erkek egemen mekanizmanın ısrarla ve şiddetle bizden istemesine rağmen vermediğimiz, vermemek için direndiğimiz, hatta direnirken de uğruna bedel ödediğimiz umudumuzu yeniden büyüttü.  Bizim için, bize rağmen, ama bize karşı kurulan bu mekanizmaya karşı yükselen bu umut;  yeni bir yaşamın, yeniden yaşamanın, özgür bir yaşamın inşasını mümkün kıldı, kılıyor.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Demirtaş Sancar’ın sözünü paylaştı, Kılıçdaroğlu’na çağrı yaptı

Sonraki Haber

Amedspor’a yönelik saldırılar

Sonraki Haber
Seçime giderken

Amedspor’a yönelik saldırılar

SON HABERLER

Traşın şiddeti

Traşın şiddeti

Yazar: Bedri Adanır
16 Ekim 2025

Asimilasyon, inkar ve efendiye benzemek

Muaviye’den tekçi ulus devletlere devriye eden teolojik süreklilik

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
16 Ekim 2025

Seçim, geçim ve huzur

Seçim, geçim ve huzur

Yazar: Heval Elçi
16 Ekim 2025

Gar katliamını unutmayalım

Süreç dili güven vermiyor

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
16 Ekim 2025

Dünyadaki barış süreçleri

Dünyadaki barış süreçleri

Yazar: Heval Elçi
16 Ekim 2025

Özel Sarıyer mitinginde konuştu: AKP’nin kara düzenini ters yüz edeceğiz

Özel Sarıyer mitinginde konuştu: AKP’nin kara düzenini ters yüz edeceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ekim 2025

Fırat Üniversitesi’nin 3 dekanı kazada yaşamını yitirdi

Fırat Üniversitesi’nin 3 dekanı kazada yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
15 Ekim 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır