• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Kenan Kırkaya

Yeraltı Ülkesi’nden Notlar

28 Mayıs 2021 Cuma - 15:09
Kategori: Kenan Kırkaya, Yazarlar
MHP muhalefete hazırlanıyor

Kenan Kırkaya

Yeraltı dünyası diye tanımladıkları, mafya ve çete düzenidir. Bu dünyada hukuk yok, geçer akçe kaba güçtür, silahtır; bu dünya cinayetler ve suç dünyasıdır. Yolsuzluk dünyasıdır, çıkar ve mala çökme dünyasıdır. Kirli ilişkiler dünyasıdır.

Dostoyevski’nin bundan 156 yıl önce yaşadığı bunalımla kaleme aldığı Yeraltından Notlar’ı değil konuştuğumuz. Konuşan Dostoyevski’nin resmettiği hasta adam karakteriyle benzerlik gösterse de hasta rejimin kendisidir. Dostoyevski’nin yeraltı dünyasında “Bilinçli olmak” hastalık sayılır. Ana karakter, “bu kadar bilinçli olmaktansa bir böcek olmayı” yeğler. Mesele aradaki benzerlikten ziyade, bu edebi eserin 156 yıl sonra yaşadıklarımıza yaptığı sağlam göndermedir. Ama hakkını yememek lazım; Dostoyevski’nin hayal ettiği çürüme, yozlaşma, derin buhranlar bugün yaşadıklarımızın yanına bile yaklaşamıyor.

80 milyonluk ülke Yeraltı Ülkesi’ne dönüştürüldü. Bu ülkede bilinç ve muhakkeme yeteneği sadece hakarete değil aynı zamanda saldırıya uğrama sebebidir. Öyle olmasa gözümüzün içine baka baka, aklımız ve ferasetimizi alaya alarak, oluşturdukları “vatan, millet, iç ve dış düşman” kurgusu üzerinden tanık olduğumuz bu karanlık tablo inkar edilmezdi, edilemezdi. Aslında inkar mı ediyorlar, “inkar edelim” derken itirafta mı bulunuyorlar? Hiç de muamma değil. Daha dün Erdoğan grup toplantısında, “Sözde babaların racon kestiği Türkiye geride kaldı” dedikten hemen sonra İyi Parti Genel Başkanı Akşener’e ve haliyle muhalefet partilerine, “bu daha sizin iyi günleriniz, daha neler olacak göreceksiniz” şeklinde tehditlerde bulundu. Aynı gün eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Meclis önünde yolu kesildi, yanındakiler tartaklandı ve açıklama yapmaları engellendi. Kürtlere ve HDP’ye zaten her Allah’ın günü demokrasi! Dünün karanlık “sözde babalarıyla” iş tutmuş Akşener’e, “terör terör” diyerek dün yapılan her türlü hukuksuzlukta imzası olan Davutoğlu’na, “her fani bir gün yarattığı hukuksuzluğu tadacak”, “aramıza hoş geldiniz” diyesi geliyor insanın ama neyse. Gerçeğin kudretli gücüyle dünün muktedirlerini terbiye etmeye gerek yok çünkü zaten kendi yaratımlarının tadı fazlasıyla şerbetlendirecek onları. Ne de olsa bugünün Yeraltı Ülkesi’nde “sözde babaların dönemi” kapandı, “gerçek ve özde babaların” racon kesme dönemi başladı.

Şimdi iktidar ortakları hep bir ağızdan iddiaların odağında yer alan isimlere sahip çıkıyor. Önce Bahçeli ardından Erdoğan, suçlanan isimleri “yalnız değiller” diyerek sahiplendi. Sanki bu isimlerin yalnız olduğunu, bu kirli ilişkileri tek başlarına geliştirdiklerini söyleyen varmış gibi. Vallahi bu işlerde hiç kimse yalnız değildir, hiç kimse bunca kirlenmeyi tek başına yaratamaz. Toplum zaten Soylu’nun da Binali Yıldırım’ın da, Korkut Eken ve Mehmet Ağar’ın da yalnız olmadığını bu işin ta tepelere kadar dayandığını biliyor. “Yalnız değiller” sözü bir sahip çıkma değil itiraftır.

Peki ülke nasıl bu hale geldi? Onun için de derin analizler yapmaya gerek yok, dünkü konuşmada bunun da itirafı vardı. “Çözüm süreci diye hafızalara kazınan yöntemle, terör örgütünü suhuletle sınırlarımızdan çıkarmanın yollarını aradık” dedi Erdoğan. Yani bu ülkenin barışına, çözüm arayışlarına pusu ve komplo kurularak, karanlık yapıların önü açıldı. Bu bunalım, buhran, karanlık elbette dağılacak. Çelişki ve çatışmaların bu noktaya varması kirlenmenin doygunluğa ulaşmasından kaynaklanıyor. Bu acı sancılar elbette son bulacak ve Türkiye Yeraltı Ülkesi olmaktan kurtulup demokratik bir ülkeye dönüşecek.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Türkiye’ye hayrı yok, Kıbrıs’a olur mu? (1)

Sonraki Haber

Daha ötesi var… Saflar netleşiyor!

Sonraki Haber
Dolar üzerinden güç savaşımı

Daha ötesi var… Saflar netleşiyor!

SON HABERLER

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Emine Ocak: Türkiye’nin vicdanına yazılan ağıt

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Sancı, umut ve başka haller

Konforlu tartışmalar

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Dersim kültürünü yaşatmak

Dersim kültürünü yaşatmak

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Dêrsim’de çeteleşme ve şiddet artıyor

Dêrsim’de çeteleşme ve şiddet artıyor

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Yeni anayasa tartışmaları ve DHP’nin sorumluluğu

Faili aramak!

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Yeni bir başlangıcın eşiğinde: Barışa ve demokrasiye tarihsel sorumluluğumuz

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Muhalefet mi dediniz?

Ulus krizine iki zıt çözüm

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır