• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Ağustos 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Yerel yönetimler Kürt sorununu çözer mi?-Özgür Amed

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
10 Temmuz 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Devrimsel hareketler siyasal olarak var olabilir ancak kültürel ve mekânsal olarak da var oluşunu güçlendirmesi gerekmektedir. Diğer türlüsü ‘imkansız iktidar’ denilen sınırda dolanmaktır. Bu eksik kalınca da darlaşma ve karşı sistem tarafından maddi olgularla halk tabanının erozyona uğraması riskiyle karşı karşıya kalırlar. Bunun önemli bir panzehri halkla birlikte özgür komünler, meclisler yaratılması ve ekolojik mekanlar inşa edilmesidir.

Emeğin, kentleşmenin, köylere geri dönüşlerin, travmalar yaşamış Kürt birey ve toplumunun özgürleşmesi ve alternatif bir yaşam formunu somutlaştırması açısından yerel yönetimlerin rolü çok büyük. Özgürlük bu topraklarda kaybedilmişse, bu topraklarda yeniden filizlenecektir.

Sayın Öcalan yıllar önce kamuoyu ile paylaşılan görüşme notlarında “Kürt sorunun çözümünde, geldiğimiz aşamada yerel yönetimler yüzde doksan etkilidir” diyor. Ve ek olarak “Kürt sorununu yerel yönetimler düzeyinde çözeceğiz” diyeli uzun zaman oldu.

Bu gerçeklik bilindiğinden olsa gerek bu alandaki gelişmelere sürekli sistematik müdahaleler oldu. Kayyım rejimi süreci ile 31 Mart sonrası yaşananları düşünmek yeterli olacaktır. Sistemin bu alan üzerinden özellikle ‘terbiye etme’ yönü dikkat çekicidir. Açlıkla, güdülerle terbiye etmenin gerçek bir silah olarak kullanılması sır değil! Kurdistan’ın açlıkla nasıl terbiye edildiğini, seçim dönemlerinde halka yaklaşım şeklinin özellikle karın doyurma üzerinden vaatlerle dolu olduğu gerçeği de önümüzde duruyor. Belediyelerin ‘iş’ yapması için çıkış yapacağı onlarca zemin vardır. Bunlar ortaya çıkmadan siyaset ve politikasını yapmak gerçekçi değildir. Çünkü toplumsal gerçeklikler açığa çıkmadan toplum örgütlenemez. Bunun için Kürt sosyolojisinin iyi bilinmesi gerekiyor. Belki de ilk şart!

Kanımca bu dar zaman aralığında belediyelerin yapacağı en önemli şey kendilerini halka kabul ettirmektir. Oy vermek tümüyle onaylamak değildir. 20 yıllık deneyimin ortaya çıkardığı şey basittir: “Halkın değerleri büyük değerlerdir.”

Bu değerlere nasıl yaklaşılacak, nasıl ele alınacak? Devletçi zihniyetin bir tezahürü olarak kendini dayatan ve adına ‘koltuk kapma sosyalizmi’ denilen yerden mi yoksa toplum tarafında durarak mı? Talep ve dayatmayı aşan bir ‘a-devlet’ durumundan bahsediyor Kürt Özgürlük Hareketi. Bugün üçüncü çizgi olarak tartışılan şeyin bir nevi çekirdek hali…

Bugün belediyelerin mevcut durumuna demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma çerçevesinde bakıldığında işlerinin ne kadar zor olduğu da ortaya çıkıyor. Çünkü kuşatma var. Diyadin’de olan bitenler ibretliktir. Devletin yerel politikalara dair, ne düşündüğüne dair sağlam veriler veriyor bize.

HDP, “Hedef toplumdur. Toplumun demokratikleştirilmesidir” dedikçe baskılar artıyor. Toplumun demokratik taleplerini devlete dayattıkça, devlet; ilişkilenme şeklini ve sınırlarını değiştiriyor. Savaş halini büyütüyor. “Demokratik Belediyecilik” denildikçe yerele baskı büyüyor. Hakeza yine hedef devletten koltuk kapma değil, toplumun bilinçlenmesidir denildikçe de aynı durumlar tekrar ediyor. Altı çizilmesi gereken diğer bir şey de, bu demokratik ilkeler etrafında kurumsallaşan yaklaşımlara kadınlar dahil oldukça, devletin mekan-zihin-sosyal yönelimi de derinleşiyor.

Tam da böylesi bir süreçte HDP Van’da “Demokratik Yerel Yönetimler Eğitim Çalıştayı” düzenledi. Dört günlük çalıştayda ‘Eşbaşkanlık Sistemi, Yerel Yönetimlerde Kadın Modeli ve Kadın Perspektifi olmak üzere; HDP Fikriyatı ve Yerel Yönetimler İlişkisi, Yerel Yönetimlerde Pratik Politikalar ve Modeli, Yerel Demokrasi, Demokratik Ulus ve Radikal Demokrasi, Pratik Politikalar ve Mahalle Çalışmaları’ tartışılan bazı başlıklar oluyor.

Bu toplantı her şeyden önce ortak politikalarda buluşmayı, anlayış sorunlarını aşmayı, sokağa dokunmayı tetikleyecekse elbette başarılı sayılmış olacaktır. Ki açıklanan sonuç bilgilendirme metninde de “…halkın gücünden daha büyük bir güç yoktur. Bu güç ile demokratik yönetim kültürünü oluşturmak temel hedefimizdir. Bu dört günlük toplantıda ortaya çıkan ortak irade de bu yönlü tezahür etmiştir. Tüm hukuk dışı engellere rağmen demokratik ve toplumcu belediyeciliğin inşası ve katılımcı belediyecilik anlayışıyla halkın yönetime katılımı sağlanarak yapılacaktır. Bunun ilk ayağının da kadın ile birlikte eşit temsiliyete dayalı, yan yana hareket etmek olduğunu, yapılacak tüm çalışmalarda kadın özgürlüğünün temel alınarak yapılmasının hayati olduğu vurgulanmıştır” deniyor.

Kritik bir yerel yönetimler sürecinden geçildiğini kabul edersek, ki öyledir, pek çok alternatif yol bulunması gerektiği gözüküyor. Bunun için ‘halka kendini kabul ettirmek, onlarla beraber her şeyi yapmak’ çok hayatidir. İkinci en önemli şey, belediye çalışmalarında olanların HDP’nin yerel yönetimlere dair ilke ve prensiplerini içselleştirmesidir (örneğin eşbaşkanlık konusu). Böylece yeni yaşama dönük hamle şansı ve umut doğacaktır diye düşünüyorum.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Kürt siyasallaşması ve spor

Eşik: Aşmak veya aşılmak

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

Bir yığın faktörün, kuvvet ve anlayışın tam da geçiş süreçlerinde açığa çıkması, kendini ifadeye kavuşturma çabası, yeniden yapılandırma ihtiyacı diyalektik...

Bakanlık 10 cezaevini kaybetti!

Mamak’tan unutulmaması gereken bir anı

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

Yetmiş yıllık ömrümün yaklaşık on yılı cezaevlerinde geçti. Cezaevleri arasında en zorlu günlerimi elbette Ankara’daki Mamak Askeri Cezaevi’nde yaşadım. 12...

Kadın yaşarsa dünya değişir; kastik katile karşı varoluş mücadelesi

Devlet dönüşür mü?

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

Kürt-Türk ilişkisi, son 200 yüzyıl boyunca devletin inkara dayalı tekçi politikaları altında şekillendi ve son nefesini vermek üzere olan Kürt,...

Yazarlar

Kürtleri cehenneme davet ediyorlar, bu mümkün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

Birinci çözüm süreci, Suriye’deki gelişmeler sonucunda rafa kaldırıldı. İkinci süreç de Suriye’ye düğümlenmiş durumda. 2012’nin son günlerinde dönemin Başbakanı Erdoğan’ın...

Halklar artık aldanmaz

Müzakere ve mücadele diyalektiği

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

TBMM Komisyon’unda yürütülen “barış ve demokratik toplum süreci”, ne yazık ki, istenen düzeyde toplumsallaşamadı. Bu sürece tüm kaygı ve kuşkularına...

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Bununla da yetinmeyen aynı jandarma, arkadaşımıza ‘Siz Kürtlerin, bu ülkede hiçbir hakkı yoktur. Tek bir hakkınız var; o da el...

Sonraki Haber

Barış süreçlerinin yapıcı dinamiği: Kadınlar-Gültan Kışanak

SON HABERLER

DEDAŞ Zulmü: Suya set, toprağa kilit, halka mali işkence

DEDAŞ Zulmü: Suya set, toprağa kilit, halka mali işkence

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

Kürt siyasallaşması ve spor

Eşik: Aşmak veya aşılmak

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

Bakanlık 10 cezaevini kaybetti!

Mamak’tan unutulmaması gereken bir anı

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

Suriye’de cihatçı gruplar Suriye Ordusu Tümenlerine dönüştürülüyor!

Suriye’de cihatçı gruplar Suriye Ordusu Tümenlerine dönüştürülüyor!

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

Kadın yaşarsa dünya değişir; kastik katile karşı varoluş mücadelesi

Devlet dönüşür mü?

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

Şenoğlu: Öcalan sosyalizme yeni bir kapı açıyor

Şenoğlu: Öcalan sosyalizme yeni bir kapı açıyor

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

Yazarlar

Kürtleri cehenneme davet ediyorlar, bu mümkün mü?

Yazar: Yeni Yaşam
18 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır