• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
16 Kasım 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

Yeşim Akbaş’ın şüpheli ölümü: Soruşturma eksik yürütüldü

16 Kasım 2025 Pazar - 09:55
Kategori: Editörün Seçtikleri, Kadın
Yeşim Akbaş’ın şüpheli ölümü: Soruşturma eksik yürütüldü

Yeşim Akbaş’ın şüpheli ölümü hakkında görülen dava sürecine dair konuşan aile avukatı Hazal Kısa Bilici, yargılamanın hakkaniyetli bir şekilde yapılmadığını ve soruşturmada birçok eksiklik bulunduğunu söyledi

Yeşim Akbaş, 14 Nisan 2023 tarihinde Manisa’nın Demirci ilçesindeki polis lojmanında, Doğan Can Yıldız’ın evinde ateşli silahla vurulmuş halde bulundu. Kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren Yeşim Akbaş’ın, polis Doğan Can Yıldız’a ait olan ateşli silahla vurulduğu belirlendi. Olayın ardından gözaltına alınan Doğan Can Yıldız, adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Savcılığın itirazı üzerine 19 Nisan 2023 tarihinde gözaltına alınan Doğan Can Yıldız, bu kez tutuklandı. Fail hakkında Salihli Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Kadına karşı kasten öldürme” ve “Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemi ile dava açıldı. 12 Temmuz 2024 tarihinde görülen davada, mahkeme heyeti, suçunun sabit olmaması nedeniyle tutuklu bulunan Doğan Can Yıldız’ın “şüpheden sanık yararlanır” ilkesiyle beraatına karar verdi.

Yeşim Akbaş’ın ailesi karara itiraz etti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nde davanın istinaf kanun yolu aşaması sürerken, aile avukatları, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na 19 Şubat  tarihinde dilekçe vererek, olayın doğru şekilde yorumlanması ve raporlardaki çelişkilerin açıklığa kavuşturulmasını talep etti.

Yeşim Akbaş’ın aile avukatı Hazal Kısa Bilici, dava sürecine dair konuştu.

Polis Doğan Can Yıldız’a verilen beraat kararını değerlendiren Hazal Kısa Bilici,

“Esasında bu beraat kararının ardından mahkemenin, ‘Yeşim Akbaş intihar da etmiş olabilir’ şeklinde bir ihtimali belirtmesi de söz konusuydu. Buna şekil veren sanığın savunmaları oldu” dedi.

Soruşturma aşamasındaki eksiklikler

Soruşturma aşamasına dair eksikleri dile getiren Hazal Kısa Bilici, şunları aktardı:

Örneğin, silahın olay yerinden uzaklaştırıldığını görüyoruz. Polis komiser yardımcısı failin, polis arkadaşları aslında tarafında. Çünkü lojmanın hemen altında emniyet var. Polis merkezi var. Olay yerine giden polis ekipleri tarafından kendisine şüpheli gözüyle de bakılmıyor. İşte ‘Doğan kendisine zarar verecekti, korktuk silahı aldık olay yerinden’ diyerek silahı olay yerinden uzaklaştırdıkları ve polis otosunun torpido gözüne koyduklarını görüyoruz. Bu eylem neticesinde parmak izlerine rastlanmıyor silah üzerinde. Olay yerinde bozulma tespit ediliyor. Yani olay yeri, olay yeri inceleme ekipleri geldiğinde olayın olduğu haliyle değil. Akabinde Doğan Can Yıldız’ın üstünü değiştirdiğini görüp biliyoruz. Ellerine kolonya döküldüğüne yönelik kamera kayıtları var. Soruşturma aşamasındaki bu aksaklıklar ve haliyle müdahaleler, sonraki aşamada silahı olay yerinden uzaklaştırıp tekrar olay yerine bırakan iki polis memurunun şu aşamada yargılanmasının da önünü açan süreçler oldu. Bu iki polis memuru, ‘suç delillerini yok etme, gizleme, değiştirme’ suçundan yargılanıyorlar şu an.”

‘Taraflı bir rapor’

“Şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin uygulanmasını gerekli kılmayacak ve failin bizzat kurguladığı bir süreç içerisinde olduklarını söyleyen Hazal Kısa Bilici, şöyle konuştu:

“İstinaf incelemesinde de bunlar esasında dile getirildi. Yerel mahkeme, ilk derece mahkemesi verdiği ara kararında heyet raporu alınmasını söylerken gelen rapor tek kişilik bir rapor bizce. Hukuki görüşüme göre, taraflı da bir rapor. Sadece mağdur suçlayıcı bir dille yazılmış bir rapor. Sanığın hâl ve hareketlerini değerlendirmekten uzak bir rapor. Mahkeme kendi ara kararının aksine, heyet raporu alınması talebinin aksine, gelen rapor üzerine de karara çıkıyor. Bunlar da dile getirilmesine rağmen istinaf, kopyala-yapıştır bir kararla, sanki olayda iki tane sanık, bir de yaralama olayı varmışçasına bir karar yazıp istinaf başvurularını reddediyor. Bu aşamada temyiz kanun yoluna başvuruldu. Temyiz kanun yoluna başvururken dosyadaki bu heyet raporundaki eksikliğin, mahkemece ve sonraki istinaf tarafından dikkate değer görülmemesi bizi harekete geçirdi. Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na başvurduk. Dosyayı kül halinde teslim ettik. Otopsi görüntülerini, otopsi raporlarını, videolarını, dosya içerisindeki adli tıbbi incelemeye esas olacak her türlü evrakı teslim ettik ve bir inceleme yapmalarını talep ettik.”

Uzaktan atışa vurulduğu tespit edildi 

Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nın yaptığı incelemede mahkemenin kabul ettiği raporun aksine Yeşim Akbaş’ın uzaktan atışla vurulduğunun tespit edildiğini dile getiren Hazal Kısa Bilici, şunları söyledi:

 “Dosyada sanık tarafından ortaya konulan çelişkili beyanlara değindi. Yani bilimsel açıdan uygun olmayacak beyanlara değindi. Sanığın olayın hemen akabinde, yüzünde tırnak izi şeklinde lineer kanamalar mevcuttu. Sırtında da nitekim çizik şeklinde kanamalar, kabuk bağlamış yaralar mevcuttu. Yerel mahkeme bunları sanığın sözüne üstünlük tanıyarak ‘kedi de yapmış olabilir’ şeklinde değerlendirmişti. Hacettepe Üniversitesi, kedi izi ile insan tırnak izi arasındaki farkı da karşılaştırdı.  Yeşim’in tırnakları arasında sanığa ait DNA örneği bulunduğu kabulü ortadayken bunların bir boğuşma, bir mücadele izi olarak değil de ‘kedi yapmış da olabilir’ gibi bir yaklaşımla değerlendirilmesinin de zaten bilimsel anlamda da bir karşılığı olmadığı ortaya çıkmış oldu.”

Yargıtay’a başvuru  

Hacettepe Üniversitesi’nden alınan raporla birlikte Yargıtay’a başvuruda bulunduklarını söyleyen Hazal Kısa Bilici, şöyle devam etti:

“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, bir tebliğname yazdı, gönderdi. Biz raporumuzu daireye sunduk. Tebliğnamede, bahsettiğim gibi mahkemenin heyet raporu istemesine rağmen, tek kişilik raporla karara çıkmasının usule aykırı olduğu ve yine olay yerine müdahaleler değerlendirildiğinde Yeşim Akbaş’ın intihar etmediği, sanık tarafından öldürüldüğü kanaatiyle bozma talep etti Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı. Şu an dosya Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nde. Hukuki kanaatimiz ve daha ötesinde dileğimiz şudur ki; Yargıtay da bu eksiklikleri görecek. Burada bir yaşam hakkının ihlali olduğunu, etkin soruşturma yürütülmediğini tespit edecek. Daha da ötesi, o hukuki denetim sonucunda sanığın cezalandırılması yerine beraat kararı verilmesini, hukuka aykırı bulacaktır kanaatindeyiz.”

‘Polisi koruma refleksi’ 

Yargılamanın hakkaniyetiyle yürütülmediğini kaydeden Hazal Kısa Bilici, yargılamada birçok noktada eksiklikler olduğunu ifade ederek “Yani yargılama gerçekleştirilmemiş bana sorarsanız. En basitinden böyle bir olayda, olay yerinde bir keşif yaparsınız. O bile yapılmamış. Çok eksik, çok baştan savma. Belki burada bir toplumsal cinsiyet algısının mahkemeye yansıtıldığından bahsedebiliriz. Kişinin kolluk olması, soruşturmanın salahiyeti açısından bir etki yapmış. Olayda tek şüpheli olarak gözüken Doğan Can Yıldız’ın kendisine zarar vereceğini düşünerek olay yerinden silahı uzaklaştırmak, polislik refleksi değil, arkadaşını koruma refleksidir. Yani bir mahkeme nasıl olur da kendi huzurunda tartışmadığı deliller üzerinden, kendisinin dinlemediği insanlar üzerinden dosyaya bakarak karar verir? Neye göre karar verdi? Olay yerine gitmemişsin, tanıkları dinlememişsin”

‘Fail hakkında ihbar aldık’ 

Yeşim Akbaş’ın ölümünün ardından, fail hakkında kendilerine çok fazla ihbar geldiğini paylaşan Hazal Kısa Bilici, şunları kaydetti:

“Bilinen birisi ve hoş şeylerle bilinmiyor yani bu kişi. Soruşturma aşamasında delilleri karartmak ciddi bir şey. Silah üzerindeki parmak izlerinin ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak eylemler, çok ciddi şeyler. Çünkü baktığımızda silah üzerinde Yeşim’in parmak izinin çıkmadığı bir durumda, biz bitişik atıştan bahsedemeyecektik. Silah tutmamış diyecektik. Ama ona da imkân verilmedi. Yani deliller üzerinde çok ciddi müdahaleler söz konusu oldu. Videoları var. Basında da yer aldı. Sanık üstünü değiştiriyor, aşağı iniyor. Yeşim ambulansla hastaneye götürüldükten sonra, sigarasını içiyor, çayını içiyor karakolun önünde. Yani sanırsınız Yeşim Akbaş yukarıda kafasından, sana ait silahla vurulmamış da kalp krizi geçirmiş. Bir şuursuzluk hâkim.”

Hazal Kısa Bilici son olarak şunları söyledi:

“Yeşim Akbaş için adaletin bir an evvel tecelli etmesini diliyoruz. İstiyoruz ve bunun için mücadele edeceğiz. Biz Yeşim’e bir söz verdik. Aile adına gerekli bütün hukuki girişimleri başlatacağız. Hem delile müdahale edenlerin hem de Yeşim Akbaş’ın ölümüne öyle ya da böyle katkısı olanların cezalandırılması için de bütün hukuki yolları, bütün hukuki başvuruları gerçekleştireceğiz.”

Haber: Nazlıcan Nujin Yıldız / JINNEWS 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Tutsak Azat Taş yüzde 62 zihinsel engeline rağmen tahliye edilmiyor

Sonraki Haber

25 Kasım’da Taksim’e çağrı: Direnişimiz güç oluşturmalı

Sonraki Haber
25 Kasım’da Taksim’e çağrı: Direnişimiz güç oluşturmalı

25 Kasım'da Taksim'e çağrı: Direnişimiz güç oluşturmalı

SON HABERLER

İki başarı hikayesi: Uyutan bataklıktan kurtulmak mümkün

İki başarı hikayesi: Uyutan bataklıktan kurtulmak mümkün

Yazar: Bedri Adanır
16 Kasım 2025

Pakistan’da havai fişek fabrikasında patlama

Pakistan’da havai fişek fabrikasında patlama

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
16 Kasım 2025

Ebru Günay: Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı gerçekleştirilecek

Ebru Günay: Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı gerçekleştirilecek

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
16 Kasım 2025

Suriye’de savaşın gölgesinde kaybolan çocukluk: En az 30 bin çocuk katledildi

Suriye’de savaşın gölgesinde kaybolan çocukluk: En az 30 bin çocuk katledildi

Yazar: Bedri Adanır
16 Kasım 2025

AKP’nin 23 yıllık ‘suç’ kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi

AKP’nin 23 yıllık ‘suç’ kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi

Yazar: Bedri Adanır
16 Kasım 2025

Süreç hapishanelere uğramamış: ‘Devletin maskesi zindanlarda düşüyor’

Süreç hapishanelere uğramamış: ‘Devletin maskesi zindanlarda düşüyor’

Yazar: Bedri Adanır
16 Kasım 2025

25 Kasım’da Taksim’e çağrı: Direnişimiz güç oluşturmalı

25 Kasım’da Taksim’e çağrı: Direnişimiz güç oluşturmalı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
16 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır