• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Eylül 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

YİBO belgeseli yönetmeni: Kürtlerin neye maruz kaldığıyla yüzleşilmeli

24 Eylül 2025 Çarşamba - 10:01
Kategori: Manşet, Yaşam
YİBO belgeseli yönetmeni: Kürtlerin neye maruz kaldığıyla yüzleşilmeli

‘Şiddet ve Asimilasyon Aracı Olarak YİBO’ adlı belgesel çalışmasının yönetmenlerinden Şükran Demir, ‘Kürtler tam olarak neye maruz kaldı? Toplumun bununla yüzleşmesi gerekiyor. Bizler de YİBO okulları belgeseliyle birlikte insanlarla oturup tartışma fırsatı bulacağız’ dedi

Kürt çocukların asimilasyonunu hedefleyen Yatılı İlköğretim Bölge Okulları (YİBO), 2023 yılında önemli bir belgesel çalışmasının konusu oldu. Hafıza Merkezi’nin Gençlik Projesi kapsamında hazırlanan “Şiddet ve Asimilasyon Aracı Olarak YİBO” başlıklı e-kitabın yazarları Şükran Demir ve Özgür Ünal, bu yazılı çalışmayı görsel bir anlatıya dönüştürerek belgeselleştirdi.

Belgeselin temelini, 1962 ile 2010 yılları arasında Kürdistan’ın Bedlîs (Bitlis), Wan (Van), Colemêrg (Hakkari), Êlih (Batman), Riha (Urfa), Amed, Dêrsim ve Mûş kentlerinde yaşamış 25 YİBO mezunu ile yapılan derinlemesine görüşmeler oluşturuyor. Çalışma, bu okulları yalnızca birer eğitim kurumu olarak değil; kültürel asimilasyonun, dilsel baskının ve etnik dışlamanın uygulandığı yapılar olarak ele alıyor. YİBO’lar, çocukların kimliklerinden koparıldığı ve askeri disiplin altında biçimlendirildiği mekânlar olarak tanımlanıyor.

Özellikle 1990’lı yıllarda yaşanan köy boşaltmaları ve yakmaların ardından YİBO’ların sayıca artışı ve yaygınlaşma süreci, belgeselin odak noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Devletin eğitim kurumları aracılığıyla Kürt çocuklara yönelik uyguladığı asimilasyon politikalarının izleri, yalnızca sınıf içi uygulamalarda değil; gündelik yaşamın her alanına sirayet etmiş biçimde gözlemleniyor. Belgesel, bu politikaların bireylerde ve toplumda bıraktığı derin etkileri açığa çıkarırken, Kürdistan bölgesinde yaşanan ciddi insan hakları ihlallerini de belgelerle görünür kılıyor.

Görsel anlatım diliyle oluşturulan YİBO belgeseli, mezunların tanıklıkları, tarihî arşivler ve terk edilmiş okul binalarından alınan görüntüler aracılığıyla toplumsal belleği yeniden canlandırmayı amaçlıyor.

Amed’de izleyici ile buluşacak

Belgesel, Ortadoğu Sinema Akademisi ile Peyas (Kayapınar) Belediyesi işbirliğinde düzenlenen 9. FilmAmed Belgesel Film Festivali’nde finalistler arasında yer aldı. İzleyiciyle 26–30 Eylül tarihleri arasında buluşacak olan yapım, güçlü tanıklıkları ve çarpıcı görselleriyle dikkat çekiyor.

‘YİBO’lar benim için köşede kalmış bir konu değildi’

“YİBO benim de hikâyemin bir parçasıydı. Orada okuyan kişilerin mutsuz olduğunu ve bunu geride bırakmadıklarına çok emindim” diyen belgesel yönetmeni Şükran Demir, bu okullarında okuduğunu ve asimilasyon politikalarına maruz bırakıldığını söyledi.  Şükran Demir şunları dile getirdi:

“Benim ortaokul dönemim Hakkari Kız Yatılı Bölge Okulu’nda geçti. YİBO’lar benim için köşede kalmış bir konu değildi. Biz bu çalışmayı Özgür Ünal ile birlikte yaptık. Bu konuda ne yapabiliriz diye tartışırken Hafıza Merkezi’nin Gençlik Projesi ile karşılaştık. Başvuruda bulunduk ve başvurumuz kabul edildi. Görüştüğümüz kişilerin her birinin hikâyesi çok kıymetli ve çok derindi. Daha sonra bunu bir belgesele çevirmeye karar verdik. YİBO’ların sıradan bir şey olmadığı çok açıktır. Bizim amacımız öğrencilerin neye maruz kaldığını ve hayatlarında neye tekabül ettiğini ortaya çıkarmaktı.”

‘Kürt illerinde açılıyordu, Kürtçe konuşmak yasaktı’

Şükran Demir, 1962 yılında açılan YİBO’lar için şu ifadeleri kullandı:

“İlk açıldığında kanunen şöyle belirtiliyor: Dağlık ve dağınık olan yerlerde okula erişimi olmayan çocukların okula erişimi sağlamak amacıyla açıldığı söyleniyor. Fakat YİBO daha çok Kürt illerinde açılıyordu. Yani Karadeniz ile karşılaştırıldığında ikisi de dağınık ve dağlık bölgeler. Örneğin Trabzon’da çok uzun bir dönem sadece bir okul vardı. Ama bunun karşısında Hakkari’de, Van’da ve Mardin’de sayısı çok yüksekti. Çok yaygın bir şekilde her tarafa yayılıyordu. YİBO’nun pratiğine baktığımızda ve YİBO’da okuyan kişilerle görüştüğümüzde, asimilasyona hizmet eden mekânlar olduğu çok nettir. Bu mekânlarda Kürtçe konuşmamız, ailelerle çok sık görüşmemiz tamamen yasak bir yerdeydi. Biz ailelerimizle bazen 6 ayda bir görüşebiliyorduk. Bu temelde hem toplumla hem de aileyle bağını koparıyor. Okul içeriğinde Kürtçe konuşmak yasak olması başlı başına bir meseleydi. Sadece derste Kürtçe konuşmak yasaklanmıyordu, koridorda, bahçede, oyun alanında da yasaklanıyordu. Yaşamın her alanında Kürtçe konuşmak yasaktı. Bugün yaptığımız görüşmede, her bir öğrencinin aktarımında dikkat çektikleri noktalardan biri de buydu.”

‘YİBO’larla toplumu dizayn etmek istendi’

Cumhuriyet tarihinden bu yana Kürt çocukların asimilasyon politikalarına maruz bırakıldığını söyleyen Şükran Demir, YİBO okullarıyla toplumun “dizayn” edilmek istendiğini vurguladı.

Şükran Demir, şöyle devam etti:

“Türkiye’de öğrencilerin değiştiği yerde aileler de değişiyor, ailelerin değiştiği yerde toplum da değişiyor. Ulus-devletin tekçi anlayışının fazlasıyla işlendiği izlenebilmekte. Çocuklar asimilasyona maruz kalıyor ve değişime uğruyor. Çocuklar değişime uğradıklarında bunu ailesine ve topluma taşıyor. Eğitim alanı bunun için dizayn edilmiş bir gerçekliğe sahip. Ulus-devletin cinsiyetçi ve milliyetçi anlayışıyla neyi hedef aldıysa, bunu çocuklar üzerinden topluma taşıdı. YİBO’lar üzerinden yıllar geçmiş ve görüştüğümüz kişiler 30 yaş üstü olmuşlar. Ama o kişilerin 8–9 yaşlarında maruz kaldıkları şeyleri geride bırakmadığını ve bugün hâlâ çok canlı bir şekilde kendisini taşıdığını gördük.”

‘YİBO okulları belgeseliyle oturup tartışma fırsatı bulacağız’

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne işaret eden Şükran Demir, toplumsal hafıza ile yüzleşmenin önemine dikkat çekti. Şükran Demir, “Kürtçe anadil hakkı tanınmıyor. Toplumsal barış meselesi, diğer tüm halkların haklarının tanınmasıyla mümkün olur. Barış, çok eşitlikçi ve özgürlükçü bir anlayışla gerçekleşebilir. Eğitim meselesi hafife alınacak bir mesele değil. Toplumun tamamına tekabül eden ve öncü rol oynayan bir meseledir. Bu konu ile yüzleşilebilirse, ‘Kürtler ne istiyor?’ sorusunu da aşabiliriz. Kendi anadilinde eğitim alabilmek ve kendi anadilinde kendini ifade edebilmek, en temel haklardan biridir. Ama bu sorun hâlâ Türkiye’de aşılmış değil. 2025 yılında hâlâ biz, Kürtçenin anadilde eğitim hakkı olarak tanınmasını konuşuyoruz. Kürtler tam olarak neye maruz kaldı? Toplumun bununla yüzleşmesi gerekiyor. Bizler de YİBO okulları belgeseliyle birlikte insanlarla oturup tartışma fırsatı bulacağız” diye konuştu.

Haber: Elfazi Toral \ JINNEWS

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Taraftarlara ‘ajanlık’ dayatması

Sonraki Haber

Rıza Altun’u anlattı: Sen rahat ol, işler yoluna girecektir

Sonraki Haber
Rıza Altun’u anlattı: Sen rahat ol, işler yoluna girecektir

Rıza Altun'u anlattı: Sen rahat ol, işler yoluna girecektir

SON HABERLER

Özcan Yaman’dan ‘Bir zamanlar Beyoğlu…’ sergisi

Özcan Yaman’dan ‘Bir zamanlar Beyoğlu…’ sergisi

Yazar: Heval Elçi
24 Eylül 2025

CHP İstanbul Kongresi için durdurma kararı

CHP İstanbul Kongresi için durdurma kararı

Yazar: Özge Kar
24 Eylül 2025

AYM Taybet ana için yapılan başvuruya ret verdi

AYM Taybet ana için yapılan başvuruya ret verdi

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
24 Eylül 2025

Antalya’da toptancı halinde patlama: İşletme sahibi tutuklandı

Antalya’da toptancı halinde patlama: İşletme sahibi tutuklandı

Yazar: Özge Kar
24 Eylül 2025

Tayvan’da Ragasa tayfunu: Set çöktü, en az 14 ölü

Tayvan’da Ragasa tayfunu: Set çöktü, en az 14 ölü

Yazar: Özge Kar
24 Eylül 2025

Gleditsch ve Budgen’den ‘umut hakkı’ çağrısı

Gleditsch ve Budgen’den ‘umut hakkı’ çağrısı

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
24 Eylül 2025

‘Barış Öcalan’ın özgürlüğüyle olur’

‘Barış Öcalan’ın özgürlüğüyle olur’

Yazar: Aziz Oruç
24 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır