Hatay’ın Defne ilçesinde kendisinden habersizce zeytin ağaçları kesilen Çiğdem Mutlu Arslan, yapılmak istenen yolun projesi olmadan zeytinliklerin katledildiği söyledi
Hatay’ın Defne ilçesinde yaşayan Çiğdem Mutlu Arslan, izinsizce kesilen zeytin ağaçları nedeniyle büyük bir mücadele veriyor. Ballıöz Mahallesi’nde TOKİ’ye ulaşım sağlanması için yapılan yol çalışması sırasında, yetkisiz olarak asırlık zeytin ağaçlarının kesildiğini belirten Arslan, bu katliamın çevredeki diğer mahallelere de sıçradığını ifade etti. Yol çalışmasının herhangi bir projesi olmadığını ve kesimin hukuksuz bir şekilde gerçekleştirildiğini söyleyen Arslan, tam 83 gündür bu duruma karşı direnişte olduğunu vurguladı.
Ağaçları katlettiler
83 gündür direnişte olduğunu ifade eden Arslan, bu süreçte hukukun da işlemediğini vurguladı. Ağaçlarının bir gece ansızın, hiçbir tebligat yapılmadan katledildiğini söyleyen Arslan, “Ağaçlarımız asırlık, 150-200 yaşını aşkın ağaçlar. Bunlar bize bilgi verilmeden katledildi. Ben 83 gündür bu mücadeleyi veriyorum ve hukuksuz yapılan işlemi vatandaşlara anlatmaya çalışıyorum. Çünkü burada valiliğin geçici el koyma kararı var. Geçici el koyma kararlarındaki ibarelerde konaklama amaçlı olduğu yazıyor, ancak burada yapılan işlem kara yolu. Kamulaştırma kararları yok. Ancak SNH adlı, Ankara merkezli taşeron bir firma çalışıyor, kıyımları ve kazıları onlar yapıyor. Biz her seferinde ‘Elinizde yetki var mı, gösterin’ dedik ama 83 günlük süre zarfında hiçbir yetki gösterilmedi. Kolluk kuvvetlerini defalarca aradım, yardım istedim ama bana kayıtsız kaldılar” dedi.
Emniyete çağrıldım
Polise şikayette bulunmasının ardından polislerin alana geldiğini ancak herhangi bir tutanak tutmadıklarını paylaşan Arslan, kendisinin geçiştirildiğini ve bunun sonucunda karakola gitmeye başladığını ancak bu sefer de ifadesinin alınmadığını söyledi. Arslan, “5 Eylül’de emniyetten arandım ve çağırıldım. Bunu yapmalarının sebebi şu; bana çok sayıda siyasi parti ve STK’lar destek oldu. Bundan rahatsızlık duydukları için emniyete çağırıldım. Oraya gittiğimde de güvenlik şube müdürü çadırı çıkarmamı söyledi, ben de çıkarmayacağımı söyledim. Orası benim tapulu arazim, özel mülküm. Zaten ağaçlarım katledilmişti, elimde kalan sekiz ağacı kurtarabilmek için ilk günden ben makinenin önüne atlamıştım ve orada zeytin ağacının altında oturmaya başladım” şeklinde konuştu.
Şantiye çalışanlarının talebiyle gözaltına alındı
Bu sırada bir yurttaşın kendisine destek için geldiğini, ancak sonrasında kelepçelenerek, alanın dışına çıkarıldığını söyleyen Arslan, “Birkaç gün sonra alana dolgu malzemeleri getirildi. Ağaçlar katledildi, çünkü bitirildi. Ben yine arazideydim, arazimde kendi arabamı iş makinesinin önüne çektim. Şantiye çalışanları geldi, aracı çekmem gerektiğini söyledi. Ben de çekmeyeceğimi söyledim. Bu sırada sürekli göz hapsinde tutuldum. Yine emniyeti çağırdılar. Benim hakkımda memura mukavemetten, görevini yaptırmamaktan suç duyurusunda bulundular. Oraya gelen polis çıkmazsam gözaltına alınacağımı söyledi ve gözaltına alındım” diye konuştu.
Yapılan yolun projesi yok
Arslan, “Ben hukuki süreci de başlatmıştım, belki iki ayı aştı ancak ne hikmetse yürütme kararının durdurulması bir türlü verilemedi. Şu ana kadar verilmesi gereken karar verilmedi” dedi. Kendi zeytinliklerinin katledilmesinden sonra diğer yurttaşların da zeytinliklerinin katledilmeye başlandığını ve yurttaşların bu duruma tepki gösterdiğine değinen Arslan, “Önce yolu açıyorlar. Ama ellerinde herhangi bir proje yok, daha çizim halinde. O kadar trajikomik bir proje ki hala çizim de bitmedi ve çizim halindeyken ağaçlar katledildi” diye belirtti.
Kaynak: Nazlıcan Nujin Yıldız / JINNEWS