Silêmani’de soykırım konulu bir konferansa katılan Yönetmen Kazım Öz, Kürtlerin yaşadığı soykırımı dünyaya sanat yoluyla duyurabileceğini ifade etti
Tarih boyunca Kürtlerin kültürü, sanatı ve edebiyatı da yok edilmeye çalışıldı. Asimilasyona karşı her alanda olduğu gibi kültür ve sanat alanında da bir direniş geliştirildi. Konuya ilişkin Süleymaniye’de düzenlenen soykırım konulu bir konferansa katılan Yönetmen Kazım Öz ve Heykeltıraş Huner Sahib Rojnews’e konuştu.
‘Kürt tarihi acılarla dolu’
Sinema yönetmeni Kazım Öz, Kürt tarihinin soykırım tarihi olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Kürt tarihi acı ve zorluklarla doludur. Bu nedenle bir Kürt sanatçı bir eser ürettiğinde bu durumu göz önünde bulundurmalıdır. Kürt kültürünü ve sanatını korumak için bu tür eserler çok önemlidir. Dünya örneklerine bakıldığında, birçok soykırım sinema yoluyla tanıtılmıştır. Kürt halkının bu halklardan geri kalır bir yanı yok. Askeri ve siyasi alanda oynayamadığı rolü sanat yoluyla oynayabilir.”
‘Kürtlerin zihinleri de bölündü’
Kazım Öz, şöyle konuştu:
“Kendimizi eleştirmeliyiz çünkü şimdiye kadar eserlerimizi yeterince çoğaltamadık. Soykırıma karşı yapılan çalışmalarda iş birliği yapılmalı, özellikle de iletişim alanında. Kürtlerin toprakları nasıl bölündüyse, zihinleri de aynı şekilde bölündü. Bu durum, bu tür koşullardaki tüm çabaları etkiliyor. Kürtlerin bir araya gelmesi ve farklılıklarını bir kenara bırakması önemlidir”
‘Sorumluluklarımız olduğunu bilmeliyiz’
Heykeltıraş Huner Hasib ise konuyla ilgili şunları söyledi:
“Biz sanatçılar, eğer bu konuları kendi ellerimizle yazmazsak kimse görmez. Şimdiye kadar yazılanlar da toplumun genel sesi olamadı. Bu yüzden sanatçıların bu konuları dünyaya göstermesi önemlidir. Bu da siyasi taraflar ve ilgili diğer taraflarla iş birliği yaparak olur. Sanatçılar eserlerini dikkatle üretmeli ve uluslarına karşı sorumluluklarının ne olduğunu bilmelidir. ‘Kürdistan’ın dört parçasındaki acıları ulaştırabildik mi?’, ‘Dört parçaya aynı gözle bakabildik mi?’ sorularını kendimize sormalıyız.”
Kültür Bakanlığına çağrı
Ayrıca Huner Hasib, bu konuda Kültür Bakanlığı’nın sorumluluğunun büyük ve önemli olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kültür Bakanlığı sorumluluğunu yerine getirmeli. Sanatçılar Kürdistan’ın dört parçası için çalıştılar, ancak bu çalışmalar bireysel düzeyde kaldı ve yetersizdi. Halkın genel sesi olamadı. Siyasi taraflar, farklılık gözetmeksizin Kürt halkının acılarını kendi acıları gibi görmeli ve ulusal bir temelde ele almalıdır. Bu nedenle hep birlikte halkımıza hizmet etmek için çaba göstermeli ve soykırım suçlarını dünyaya tanıtmalıyız”
Kaynak: ROJNEWS