Zam ve hayat pahalılığı altında ezilen yurttaşlar, geçim sıkıntısı çekiyor. Aldığı maaşla zor geçinebildiğini dile getiren Dinçer Bulut, “Kriz beni olumsuz etkiliyor. Omuzlarım çökmüş, başım önümde, kaldıracak halim yok” diye konuştu.
Zam ve hayat pahalılığı altında ezilen Ankaralılar, ekonomik krizin sebebi olan hükümete tepkili. Milli Piyango bileti satarak geçimini sağlayan Muharrem Yıldırım, AKP Genel Başkanı Tayip Erdoğan’ın Aydın’da yaptığı bir mitinginde söylediği, “Soğana, patatese ümit bağlamışlardı geçen seçimde. Şimdi domatese bibere sarıldılar. Patatesçilere, domatesçilere sesleniyorum; bir tane merminin bedelini biliyor musun sen?” sözlerini hatırlatarak, “Krizin nedeni belli” yorumunu yaptı. AKP’li Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler’in kamuoyuna yansıyan 250 bin liralık maaşına dikkati çeken Yıldırım, “Başkanlık maaşı alıyor, emekli maaşı alıyor bir de yönetim kurulu üyeliği maaşını alıyor. 250 bin TL maaşlı belediye başkanları var. Ekonomik kriz baştan kaynaklıyor, asgari ücret alan biri kriz nasıl sebep olsun? Yüksek maaşlar alanlar kriz neden oluyor” dedi. Emekli olduğunu ifade eden Yıldırım, emekli maaşından kendisine 350 TL kaldığını söyledi. Yıldırım, “Şimdi Suriye’de bir operasyon var ve bunun ekonomiye etkisi oluyor” diye konuştu.
‘Esnaf can çekişiyor’
15 yıldır Ulus’ta esnaflık yapan Ramazan Akdağ ve Duran Keskin de işlerin kötüye gitmesinden şikayetçi. Esnafın “can çekiştiğini” dile getiren Akdağ, şunları söyledi: “Şuan da bitiğiz yani bunalımdayız. Ne yapacağımızı bilmiyoruz çıkmazdayız yani. Yetkililerin bir an önce bizlerle de ilgilenmesini istiyoruz. Memleketin hali tamam bir operasyon içerisindeyiz ama bizleri de unutmasınlar. Şuan kiramı bile veremiyorum.” Son bir yıldır siftahsız eve gittiğini, çocuklarını görmemek için eve geç gittiğini belirterek yetkililere seslenen Akdağ, “Artık bizi de görün, bizi de hatırlayın” dedi.
‘Doğru düzgün iş yapamıyoruz’
15 yıllık esnaflık yaşamında bu yıl kadar işsizliğin artığı görmediğini anlatan Duran Keskin, şunları ifade etti: “Operasyonun ekonomiye yansıması olmuştur tabii. 2018 yılının 6’ncı ayından beri doğru düzgün iş yapamıyoruz, esnaf kan ağlıyor. Hanım çalışıyor ben çalışıyorum anca geçinebiliyoruz. Yetkililerden esnafa yardımcı olmalarını isterim. Yetkililer vergi istemesini, elektrik suyunu, parasını istemeyi biliyorlarsa yardımcı da olmayı bilmeleri lazım. Bu esnaf nasıl vergi ödesin, nasıl su ödesin.”
‘Başım önümde kaldıracak halim yok’
Aldığı maaşla zor geçinebildiğini dile getiren yurttaşlardan Dinçer Bulut da “Kriz beni olumsuz etkiliyor omuzlarım çökmüş başım önümde kaldıracak halim yok” dedi. Bütçede belirlenen cumhurbaşkanı maaşına da eleştiren Bulut, “Siyasete atılıp hemen bir yerden adaylığımı koyarak, siyasetçi olmak gerek” ifadelerinde bulundu.
‘Bir çözüm bulunsun’
Cebinde sadece 20 TL olduğunu söyleyen Zekeriya Karakaya ise “Başka param yok. Hükümetin canı sağ olsun. Her şeye zam yapılıyor ama işçiye gelince tık yok, emekli olmaya çalışıyorum emeklide etmiyorlar ne yapacağımızı şaşırdık. Vergiler çok fazla. Sabah bir kahvaltı yapıyorum akşama kadar bir şey yemiyorum buna bir çözüm bulunsun” şeklinde konuştu.
‘Vergilerimiz nereye gidiyor, emin olamıyoruz’
Üniversiten yeni mezun olan ve doktor olduğunu anlatan Mehrişa Usta da tepkisini şöyle dile getirdi: “Zaten uzun bir zamandır ekonomik krizin bir yansıması vardı. Ekonomik kriz yeni ortaya çıkan bir şey değil, ekonominin gittikçe kötüleşmesi bize gerçekten zor durumda bırakıyor. Bir market alışverişle en az 100 TL’den aşağıya değil.
Vergilerimiz nereye gidiyor, emin olamıyoruz.”
Emekli maaşı ile geçimini sağlamaya çalışan Nuran Arcan da şunları ifade etti: “Ekonomik krizi emekli bir öğretmen olarak yaşıyorum. Hesabı öğrendik geçinmeye bakıyoruz ama kısıtlı olarak yaşıyoruz her istediğimizi yapamıyoruz.” İlhan Zirek isimli yurttaş ise, ekonomik krizin sonuçlarının her zaman halka yansımasından yakındı.
‘Hep bir kaygı içerisindeyim’
Her gün ucu ucuna harçlıklarıyla geçinmeye çalıştığını vurgulayan lise öğrencisi Zuhal Cidiloğlu ise, şunları söyledi: “Dışarıda her şey çok pahalı. Fiyatlar niye bu kadar yüksek bilmiyorum ama artık düşsünler. Gelecek kaygısı hiç eksik olmuyor. Buna geçim kaygısı eklendi. Hep bir kaygı içerisindeyim.”
Kaynak: MA
