‘Toplumsal barış ve demokratik çözüm’ yürüyüşüne katılan kadınlar Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerektiğini belirterek, ‘Artık savaşın değil demokratik siyasetin zamanı’ mesajı verdi
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) tarafından dün “Toplumsal barış ve demokratik çözüm için kadınlar yürüyor” şiarıyla dün Amed’de kitlesel yürüyüş gerçekleştirildi. Türkiye ve Kürdistan’ın farklı kentlerinden Amed’e bir araya gelerek yürüyüşe katılan binlerce kadın, Şemse Allak Yaşam Parkı’ndan Ulu Cami’ye kadar yürüdü.
Yürüyüşe katılan kadınlar, Kürt sorununun demokratik bağlamında yürütülen süreç ve beklentilerine dair konuştu.
‘Devlet hala adım atmamış’
Barış ve özgürlük için yürüyüşe katıldığını belirten Çiğdem Karabulak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan öncülüğünde yürütülen süreçten umutlu olduğunu söyledi. Çiğdem Karabulak, “Artık savaşın değil demokratik siyasetin zamanı. Sürecin olumlu ilerleyebilmesi için öncelikle Abdullah Öcalan’ın şartları sağlanmalı ve siyasi tutsaklar özgürleşmeli. Ancak devlet hala adım atmamış. Onun için devletin bir an önce bir adım atması lazım. Bu kadar kadın buraya geldik ve barış talebimizi haykırıyoruz. Artık devlet olumlu bir adım atmalı” ifadelerini kullandı.
‘Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı’
Yürüyüşe Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle katıldığını ifade eden Türkan Yıldız, Başta hasta tutsaklar olmak üzere tüm tutsakların da fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini söyledi. Türkan Yıldız, “Daha fazla cezaevlerinde cenazeler çıkmasın. Asker de, gerilla da yaşamını yitirdiğinde bizim canımız yanıyor. Kürt halkı bir oldu mu her şeyin üstesinden gelebilir. Onun için el ele vermemiz gerekiyor” diye konuştu.
Kürt Halkı Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ve PKK’nin çağrıya uyarak aldığı kararlara işaret eden Türkan Yıldız, “Bu saatten sonra top devlette. Eğer fırsatı olumlu değerlendirirse güzel şeyler olur. Biz annelerin yüreği yanıyor. Gözümüze uyku girmiyor acaba süreç nasıl ilerleyecek diye düşünüyoruz. Bu ülkeye barış geldi mi adalette gelir huzurda gelir” diye belirtti.
‘Tutsaklar hala cezaevinde’
Kürtlerin 50 yıldır mücadele ettiğini ifade eden Zehra Akkoyun, “Mücadelemiz bir kişi ile başladı, milyonlarla devam etti. Devlet bize barış istediğini söyledi. Zaten bizim mücadelemizde bu yönlü. Sorun Kürt-Türk halkında değil, sorun devlette. Devlet ‘Barış’ dedi mi tüm herkes barışı istiyor. Ama yürütülen sürece bakınca içimiz kararıyor. Hala tutsaklar cezaevinde. Barışın sağlanabilmesi için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Önderimiz ve PKK barış için adımlar attı, şimdi adım atması gereken devlet” şeklinde konuştu.
Kürtlerin, savaşı değil, barışı isteyen yerde durduğunu dile getiren Halime Akman, “Türkler de bizim gibi barış isterlerse barış gelir. Ama barış da Önder Apo özgür olmadan olmaz” dedi.
‘Adım atması gereken devlet’
Bir an önce barışın tesis edilmesini isteyen Nurhayat Şimşek, “Tüm tutsaklar bırakılmalı ve artık anneler ağlamamalı. Ne gerilla annesi ne de asker annesi ağlamasın. PKK kendini feshetti şimdi devletin bir adım atması ve Abdullah Öcalan’ın özgürleşmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Barış istediğini vurgulayan Behiye Kırık, cezaevlerinde tutsak bulunan kişilerin bırakılması gerektiğine dikkat çekerek, “Devlet adım atmalı. Artık yeter. Biz barış istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz” dedi.
‘Özgürlük yürüyüşüydü’
Barış istediğini vurgulayan Medihe Çakır ise “50 yıldır çocuklarımız zulümle büyüdü. Artık yeter biz barış istiyoruz. Abdullah Öcalan özgür olmalı. Devlet adım atmalı” diye belirtti.
Gerçekleşen yürüyüşün bir özgürlük yürüyüşü olduğunu vurgulayan Aklime Abi, “Sayın Öcalan cezaevinden çıkarılmalı ve cezaevlerin kapılarını açılmalı. Biz barış istiyoruz, barış, barış, barış” diye seslendi.
Haber: Heval Önkol / MA
