Dilbilimci Zana Farqînî, Kürt coğrafyasındaki bütün dillerin asimilasyona maruz kaldığını belirterek, “Kürtçe bütün Kürtlerin dilidir. Biz bu dile sahip çıkmalıyız” dedi
Diyarbakır’da 23-24 Kasım’da aralarında yazar, aydın, sanatçı ve siyasetçilerin de yer aldığı Dil ve Kültürler Ağı’nın 45 kişilik Danışma Kurulu üyesi dilbilimci Zana Farqînî, çalışmalarına dair Mezopotamya Ajansı’ndan Mehmet Halit Çetinbaş’a konuştu. Sonraki toplantılarda yol haritası çıkaracaklarını belirten Farqînî, Vakit geçiyor. Artık dilimizi kullanamaz hale gelmişiz. Biz annemizden babamızdan dilimizi emanet aldık. Ama biz öyle bir duruma gelmişiz ki, biz bu emaneti çocuklarımıza teslim edemeyecek durumdayız” diye belirtti.
‘Kürdistan coğrafyasında diller aracılığıyla kardeşliği sağlayacağız’
Toplumda farkındalık ve bir zihniyet oluşması için ağ kapsamında bir araya geldiklerini dile getiren Farqînî, Kürt coğrafyasındaki bütün dillerin asimilasyona maruz kaldığına hatırlattı. Farqînî, öneri ve görüşlerin tartışılıp neticelendirilmesi için adımların atıldığını belirtti. Yol haritası çıkarılacağının altını çizen Farqînî, “Dilimizi her alanda olduğu gibi siyasi alanda da berraklaştıracağız. Kürdistan coğrafyasında diller aracılığıyla kardeşliği sağlayacağız” dedi.
‘Çocuklarımıza teslim edemeyecek durumdayız’
Artık bir şeyleri ciddi anlamda gerçekleştirmenin zamanı olduğunu vurgulayan Farqînî, ideoloji veya siyaseti bölmeden, Kürtlerin birlik olmasının zorunluluk hali aldığını ifade etti. “Bugünün işini yarına bırakmamak gerekiyor” diyen Farqînî, “Vakit geçiyor. Artık dilimizi kullanamaz hale gelmişiz. Biz annemizden babamızdan dilimizi emanet aldık. Ama biz öyle bir duruma gelmişiz ki, biz bu emaneti çocuklarımıza teslim edemeyecek durumdayız. Bu da canımızı acıtıyor” diye konuştu.
‘Pratik adımlar atılacak’
Ağ çerçevesinde ilki yapılan toplantıda öne çıkan konulara değinen Farqînî, “Diller üzerindeki asimilasyon, dille sahip çıkmaya dikkat çekmek, Kürt parti ve kurumların durumları, ulusal birlik, fikir birliği, Türkiye’nin tek dilli politikası” kapsamında tartışmaların yürütüldüğünü dile getirdi. Toplantının tartışma, tespit ve önerilerle sınırlı kalmayacağını, açıklanan deklarasyonun fikir birliğiyle çıktığını belirten Farqînî, pratik adımların atılacağını söyledi. Kürtlere karşı bölgesel ve uluslararası saldırıların ulusal birliği zorunlu kıldığını ve gündem olduğuna işaret eden Farqînî, bu açıdan “Kürtçe bütün Kürtlerin dilidir. Biz bu dile sahip çıkmalıyız ki; daha iyi yerlere gelebilelim” diye belirtti.