Zilan Deresi’nde yaşanan katliamdan sağ kurtulan ninesinin anlattığı hikayeleri kilamlarıyla günümüze taşıyan Bilici, katliamı dengbêjler sayesinde unutmadıklarını söyledi
Van’ın Erçiş ilçesinde dünyaya gelen Cevdet Bilici, çocukken evlerinde ağırladıkları dengbêjlerden etkilenerek, kilam söyleyemeye başlıyor. Erciş ilçesinde bulunan Zilan Deresi (Geliyê Zîlan) bölgesinde 1930 yılında yaşanan katliamdan sağ kurtulan Perişan Çakır’ın torunu olan dengbêj Cevdet Bilici, anneannesinden öğrendiği Zilan Katliamı’nı anlatan hikayeleri günümüze taşıyor. Çocukluğunun büyük bölümü Geliyê Zilan’da geçen Bilici, Mezopoatamya Ajansı’ndan Zemo Ağgöz’e konuştu. Bilici, katliam sırasında cenazelerin altında kalarak sağ kurtulan anneannesinin ölene kadar 4 tane merminin kolunda olduğunu söyledi.
Kilamlar sayesinde…’ Katliamı dengbêjlerin kilamları sayesinde unutmadıklarını kaydeden Bilici, şöyle dedi: “Terk etmek zorunda kaldığımız topraklarımıza dair dengbêjler söylemezse tarih unutulur. Eskiden dengbêjlerin kilamları kasetlere dolduruldu, ama zamanla onlar da yasaklandı ve yakıldı. Dengbêjler aktara aktara hafıza oluştu, bizler de öyle öğrendik. Şimdi ise metropollerde dengbêjliği devam ettirecek ne bir ortam ne de bir mekan var. Ancak her şeye rağmen dengbêjler bir araya gelmeli ve tarihi aktarmalıdır.”
‘Dengbêjliği hiç bırakmadım’
Dengbêjleri evlerinde toplayan amcasının yaşamını yitirmesinin ardından ekonomik sıkıntılardan dolayı 30 yıl önce ailesiyle Ankara’ya göç eden Bilici, Ankara’da inşaatlarda çalışarak geçimini sağlıyor. Dengbêjliği batıda ve metropollerde olmasına rağmen hiç bırakmadığını söyleyen Bilici, “Memleketi terk edince kültürümüzden de uzaklaştık. Ankara’ya geldikten sonra benim gibi memleketten gelen dengbêjleri bulmaya çalıştım. Kendi aramızda kilamlar söylemeye başladık. İmkanlarımız yeterli olmazsa da dengbêjlik kültürünü yaşatmaya çalışıyoruz. Memlekette olsaydım çok daha iyi bir dengbêj olurdum” diye belirtti.
ANKARA