ŞPO Amed Şubesi ve Mêrdîn Temsilciliği Zinnar Bahçeleri’nin ranta açılmasına dair hazırladığı raporu açıkladı. Raporda, kültürel miras alanının ‘turistik fetiş nesnesine’ çevrildiğine dikkat çekti
Mêrdîn’in Zinnar Bölgesi’nde eko-turizm adı altında sürdürülen talan projelerine karşı Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği’ne (TMMOB) Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Amed Şubesi ile Mêrdîn Temsilciliği rapor hazırlandı. Hazırlanan rapor gerçekleştirilen açıklama ile kamuoyuna duyuruldu. TMMOB Mêrdîn İl Koordinasyon Kurulu binasında gerçekleştirilen açıklamada basın metnini ŞPO Mêrdîn Temsilcisi Ahmet Akgül okudu.
Zinnar Bölgesi’ne dair genel bilgiler paylaşan Akgül, bölgenin tarihi, arkeolojik, kültürel ve tarımsal açıdan önemli bir bölge olduğunu ifade ederek, “Zinnar Bahçeleri sadece ekolojik değil, aynı zamanda tarihsel ve kültürek miras niteliğindedir. Süryani bağcılık geleneğinin, ana tohumlarının ve geleneksel tarım biçimlerinin sürdürüldüğü alanlardır. Son zamanlarda Zinnar bahçeleri; villa bölgeleri ve arazi rantları ile gündeme gelmekte ve bu alanının ekolojik bir tahribat yaratmaktadır. Bu noktada Zinnar Bahçeri’nin öneminin anlaşılması ve önlem alınması noktasında bahçeleri ekolojik, kültürel, kadın ve kent perspektiflerinde ele alarak arazi ve villa projelerinin yaratacağı tahribatları gündeme getirmek amaçlanmıştır” dedi.
‘Rant nesnesi haline getirilmekte’
Zinnar’ın sadece bir doğa alanı değil, kadınların, halkların, toprağın ve tarihin ortak direniş alanı olduğunu belirten Akgül, “Zinnar Bahçeleri yalnızca doğa değil, aynı zamanda kolektif bir kültür ve hafıza alanıdır. Bu alan, Mardin’in çok-kültürlü yapısının somutlaştığı bir yaşam biçimini temsil eder. Modern şehircilik anlayışı bu tür alanları atıl ya da değersiz sayarak rant nesnesi haline getiriyor. Yerel halkın mülkiyet üzerindeki söz hakkı azalıyor. Bağlar ya satın alınıyor ya da imara açılıyor. Kültürel süreklilik kırılıyor. Genç nesiller bu alanlarla bağ kuramıyor. Zinnar’ın neoliberal kentleşme politikaları çerçevesinde yapılaşmaya açılması, bir doğa alanının kentsel rant nesnesi haline getirilmesidir. Bu süreçte, yerel halkın mülkiyet ve kullanım hakları gasp edilmekte; ekolojik yaşam imgesiyle lüks konut ve turizm yatırımları teşvik edilmektedir” ifadelerini kullandı.
‘Turistik fetiş nesnesine çevriliyor’
Zinnar Bahçeleri’nde yaşanan doğa tahribatın sadece çevresel değil, kültürel, cinsiyetçi ve sınıfsal bir yıkım olduğuna dikkat çeken Akgül, Zinnar Bölgesi’nin korunması için bütüncül, katılımcı ve yerel bilgiye dayalı politikaların geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Zinnar Bahçeleri’nin korunması gereken doğal bir miras olduğuna dikkat çeken Akgül, “Rant odaklı yapılaşma, bahçelerin yerini villa projeleri, Bungalov tarzı oteller ve yol genişletmeleri almaktadır. Bu yapılaşmalar hem doğayı hem de tarihi dokuyu tehdit etmektedir” dedi. Zinnar Bahçeleri’nde yaşananları “ekolojik ve kültürel kıyım” olarak yorumlayan Akgül, bölgenin “turistik fetiş nesnesine” çevrildiğinin altını çizerek, “Oluşacak yeni mekanlar ile kentsel adaletsizlik ortaya çıkacaktır. Kentsel adaletsizlik ile Bahçeler üzerindeki rant artışı, yoksul ve yerli halkın bu alanlardan dışlanmasına sebep olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Kültürel miras olarak korunmalı’
Zinnar Bahçeleri’nde yaşananların benzerlerinin daha önce birçok yerde karşılaşılan rant projeleri olduğunu ifade eden Akgül, “Zınnar Bahçeleri’nin korunması, sadece ‘ağaçları kesmeyin demek değildir. Bu mücadele; ekolojik dengeyi, kadın emeğini,kültürel sürekliliği, adil kent hakkını birlikte savunmayı gerektirir. Bugün Zinnar’a villa diken eller, dün Hevsel’de ağaç kesen, ranta ve konut projelerine peşkeş çeken surlara duvar ören ellerdir. Bu ekolojik yıkım bir tesadüf değil; doğayı, kadını ve toplumu aynı anda hedef alan bir sistematik sömürünün parçasıdır. Bu kapsamda acil olarak yapılması gerekenlerin başında rant projeleri ve arsa manipülasyonlarının durdurulması, kaçak yapılaşmalarının önüne geçilmesi ve en önemlisi de kültürel ve doğal miras kapsamında Zinnar Bahçeleri’nin tescili için Koruma Kurulu’na başvurusunun yapılması gerekmektedir” dedi.
‘Kaçak yapılaşmalara karşı süreç başlatılacak’
Açıklamanın ardından söz alan ŞPO Amed Şube Sekreteri Mahmut Özkeskin, Zinnar Bölgesi’nde yaşananları yakından takip ettiklerini, konuya dair ilgili devlet kurumları ve belediyelere yazılar yazarak bilgi istediklerini söyledi. Konunun üzerinde durduklarını ve ŞPO Genel Merkezi ile beraber Zinnar Bölgesi’nin korunması için gerekli başvuruları yaparak, kaçak yapılaşmalara karşı süreçleri başlatacaklarını ifade etti.
Kaynak: MA