• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Temmuz 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Zorunlu emekli edilen Fincancı üniversitedeki son dersini verdi

23 Ocak 2019 Çarşamba - 14:48
Kategori: Güncel

2 yıl 6 ay hapis cezası verilen TİHV Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndaki görevinden emekli oldu. Fincancı “İnsan Hakları ve Hekim Sorumluluğu” adlı son dersini İstanbul Tıp Fakültesi’nde bulunan Kemal Atay Amfisi’nde verdi.

Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attığı için 2 yıl 6 ay hapis cezası verilen Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, bugün İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndaki görevinden emekli oldu. Fincancı “İnsan Hakları ve Hekim Sorumluluğu” adlı son dersini İstanbul Tıp Fakültesi’nde bulunan Kemal Atay Amfisi’nde verdi. Fincancı’nın son dersine İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı ve gazetemiz yazarı Eren Keskin, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve 78’liler Vakfı Başkanı Celalettin Can gibi isimlerini yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı.

“Son dersi”nde konuşan Fincancı, “Ben iyi ki Adli Tıp Alanı’nda uzmanlık yaptım” dedi. “Hekim kimdir?” sorusunu soran Fincancı, “İlla ki yan yana olmak gerekmiyor. Ama Almanya’nın zorlu zamanlarında ve umudun yeşerdiği zamanlarda 1948’de siyasete soyunmuş bir hekim, halk sağlıkçısı bir yaşamı içinde barındırıyor. Ben buna çok önem veriyorum. Çıkardığı haftalık bir dergide şunu diyordu: ‘Hekim zor durumdakilerin olağan avukatıdır.’ Ne iyi oldu bu sözle karşılaşmam. Çünkü açlık grevlerinde AİHM’e yazdığım bir raporda Türkiye şöyle bir savunma vermişti: ‘Açlık grevinde olanları hekimi değil avukatı gibi davranıyor.’ Evet ben onlara çok teşekkür ediyorum. Çok doğru bir tespit yapmışlar. Çünkü bir hekim hastasının aynı zamanda avukatı gibi davranmalıdır. Eğer avukatlık yapmayacaksa hastasını haklarını savunmayacaksa bir hekim o zaman hekimlikte yapmamalı” ifadelerini kullandı.

‘Sağlık savunucusu rolünü hiç bırakmamalıyız’

Tıbbın siyasetin ta kendisi olduğunu vurgulayan Fincancı, “Çünkü yaşama müdahil oluyoruz. Yaşama müdahil olduğumuz her alanda da siyasetin orta yerinde duruyoruz. Ben de iyi ki burada durmuşum” dedi. Dünya da hekimlerinin yedi rolünün yeniden belirlenmeye çalışıldığı bir araştırma yapıldığını söyleyen Fincancı, “Bu tanımların birinde hekimleri için ‘Sağlık savunucusu’ diyorlar. Yani avukatlık rolümüzü yeniden tanımlıyorlar. Bu gün geldiğimiz yerde biz aslında bu rolü hiç bırakmamalıyız” diye belirtti.

‘İnsan haklarını savunmak için kendime söz verdim’

Hekimlik rolünü üstlendiğinde ve adli tıp çalışmaları yürütmeye başladığında insan haklarını ortaya koymanın mecburiyetini kendinde hissettiğini dile getiren Fincancı, “Çünkü asistanlığa başladığım ilk günlerde genel kurul tartışmalarında Türkiye Komünist Partisi (TKP) yöneticilerinden biri olduğunu söylenen Mustafa Hayrullahoğlu’nun işkence dosyası tartışılıyordu. Ayak tabanında falakaya bağlı ortaya çıkmış morluklar için ki başka türlü olması zaten güç ‘zıplayarak olabilir’ diye görüş bildirdi hocalarım. Ben o gün bir söz verdim. Bu topraklardaki bütün halklara ve bütün insanlara dedim ki ‘Ben öyle söyleyemeyecekleri kanıtlar üzerine çalışacağım’ ve bütün ömrümü bu çalışmalara verdim” diye konuştu.

‘Hakikatin her zaman ortaya çıkma alışkanlığı vardır’

“Gücü elinde bulunduran eleştiriliyorsa bu eleştiriyi ortadan kaldıracak bütün mekanizmaları devreye sokar” diyen Fincancı, “Ama hakikatin hiç beklenmedik zamanlarda oradan buradan ortaya çıkma alışkanlığı vardır” dedi. Cizre bodrumlarına girdikleri günü anlatan Fincancı, slayt gösteriminde bir fotoğrafı işarete ederek şöyle devam etti: “Bu gördüğümüz bir alt çenedir. Burada bulunan küçük parçalar yanmış kemik parçalarıdır. Ve alt çenenin hemen yanında tesadüfen bir gözlük çerçevesi vardır. Gözlüklüler iyi bilir eğer çenenizin genişliğinden genişse gözlüğünüz o zaman gözlük gözünüzde durmaz. Bu gözlük çerçevesi ile bu çenenin genişliğine baktığımızda neredeyse yarısı kadar. Yani küçük bir çocuk vardır orada. Devletin yükümlülüğü herhangi bir insanın zarar görmeyeceği bir ortamda herhangi bir müdahaleyi yapmalıdır o da eğer gerekiyorsa. Ama çocukların bulunduğu bir ortama tankla topla saldıramazsınız eğer saldırırsanız hakikat çıkar ortaya ve bunun hesabını sorarlar.”

‘Mücadeleye devam edeceğim’

Fincancı, hekimlik bilgisinin insanlık yararına kullanılması gerektiğini vurgulayarak, “O bilgiyi insanlık yararına kullanmayı öğrendiğim bütün hocalarıma ve bu yolda birlikte olduğumu insanlara teşekkür ediyorum. İnsan olmak herkesle yan yana olmaktır ve bu mücadeleyi sürdürmektir. Bunu neşeyle yapma becerisini edinmeliyiz. Bu neşeme katkı sunan bütün meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Mücadeleye devam edeceğim” dedi.

Kriz çıkarmak sorgulamaktır

Fincancı’nın konuşmalarının ardından serbest kürsüye geçildi. Katılanların söz almaları ardından Fincancı’nın “Son dersi” sona erdi.

HABER MERKEZİ

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Güven’in çığlığına ses olmak için herkesi 3 Şubat’ta Bakırköy mitingine bekliyoruz’

Sonraki Haber

‘OHAL İnceleme Komisyonu lağvedilmeli’

Sonraki Haber

'OHAL İnceleme Komisyonu lağvedilmeli'

SON HABERLER

‘Çocuklar özgür toplumun geleceğidir’ çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı

‘Çocuklar özgür toplumun geleceğidir’ çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

Bekir Bozdağ: TBMM vakti gelince sandığı milletin huzuruna getirecektir

Bekir Bozdağ: TBMM vakti gelince sandığı milletin huzuruna getirecektir

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

Şirnex’te 75 yaşındaki kadını darp eden kişinin bekçi olduğu ortaya çekti

Şirnex’te 75 yaşındaki kadını darp eden kişinin bekçi olduğu ortaya çekti

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

Gençlik Çalıştayı: Demokratik Modernite özgürleşmektir

Gençlik Çalıştayı: Demokratik Modernite özgürleşmektir

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

Êlih’te bir kadın şiddete uğradı

Êlih’te bir kadın şiddete uğradı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

7 ayda 3 bin 181 yangın çıktı

7 ayda 3 bin 181 yangın çıktı

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

DEM Parti’den CHP’ye ziyaret: Operasyon kayyım anlayışının devamıdır

DEM Parti’den CHP’ye ziyaret: Operasyon kayyım anlayışının devamıdır

Yazar: Yeni Yaşam
6 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır