PKK Lideri Öcalan’ın barış çağrılarına Vanlılar da kayıtsız kalmadı. Halkın katılımıyla yeniden bir çözüm sürecinin başlaması gerektiğini belirten Vanlılar, ‘Ortadoğudaki kan gölü biran önce onurlu bir barışla bertaraf edilmeli’ dedi
Müjdat Can /Van-MA
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları Nevroz Uysal ve Rezan Sarıca, 7 Ağustos’ta İmralı’ya giderek Öcalan ile 5. kez görüşme gerçekleştirdi. Öcalan’ın avukatları 8 Kasım 2018’de başlayan süresiz açlık grevleri sonucunda 8 yılın ardından ilk defa 2 Mayıs’ta İmralı’ya giderek görüşme yaptı. Ardından 22 Mayıs, 12 Haziran ve 18 Haziran tarihlerinde de avukatlar, İmralı’da müvekkilleri Öcalan’la görüştü. En son görüşmeden 49 gün sonra gerçekleşen görüşmede Öcalan’ın dile getirdiği, “Bir haftada çatışma durumunu, ihtimalini ortadan kaldırırım diyorum. Ben çözerim, kendime güveniyorum, çözüm için hazırım. Ancak devlet de, devlet aklı da gereğini yapmalıdır” sözlerine kamuoyundan destek artarak devam ediyor. Öcalan’ın barış çağrılarına kayıtsız kalmayan Vanlılar da halkın katılımıyla bir çözüm sürecinin yeniden başlaması gerektiğini belirterek, savaşın artık son bulmasını istedi.
Halkın talepleri dinlenmeli
Önceki çözüm süreci gibi bir sürecin değil gerçek bir çözüm sürecinin başlatılması gerektiğini ifade eden yurttaşlardan Ramazan Başak, “Barış için hükümetin bir karar alması gerekiyor. Barış halktan beslenerek ve halkın talepleri dinlenerek yapılmalıdır. Ortadoğu coğrafyası her zaman kan bölgesidir. Bu durumun onurlu bir barışla bir an önce bertaraf edilmesi lazım” dedi. Çözüm sürecinin bir an önce başlatılarak herkesin dahil olduğu bir barış ortamının sağlanması gerektiğini altını çizen Ali Gökan da, “İnsanlar ne zamana kadar bir birlerini öldürmeye devam edecek. Bu savaş olmasaydı bu zamlar da ekonomik darlık da olmayacaktı. Bu döngünün hepsi savaştan kaynaklanıyor. Barış olsaydı köyümüze gidip hayvan besler, ot biçerdik. Bizler artık her şeyin ortada olacağı, herkesin dahil olacağı bir barış istiyoruz. Savaş oldukça ekonomi ve ülkenin diğer sorunları ağırlaşarak devam eder” diye konuştu. Barışın temelinin Kürt halkıyla barışmaktan geçtiğini vurgulayan Selim İşbilir, yıllardır devlet eliyle yürütülen savaş politikalarının artık son bulması gerektiğini söyledi. İşbilir, şöyle devam etti: “Halk hiçbir şekilde savaş istemiyor. Savaşta en büyük mağduriyet biz Kürt ve Türk halkının gariban ailelerine oluyor. Bu savaşı kimin için yapıyorlar? Devlet aklını özellikle Sayın Abdullah Öcalan’ın son zamanlardaki barış çağrılarına cevap vermesi gerekiyor. Türkün hakkı neyse ben bir Kürt olarak o hakkı istiyorum. Bu ülkede bir Türk’ten bir nebze fazla bir şey istemiyorum. Bir Türk özgürce yazabiliyorsa, özgürce kendini ifade edebiliyorsa ben de onu istiyorum.”
‘Eve ekmek götüremiyoruz’
Ülkede barışın olacağına inancının kalmadığını söyleyen Hüsnü Şahin de, “Yaşamak ve yaşatmaktan daha güzel ne olabilir? Her zaman insanların ölmemesinden yanayız” diye konuştu. Şeref Şahin ise, bir an önce çözüm sürecine geri dönülmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Daha önce yapılan çözüm sürecine geri dönülsün istiyoruz. Ekonomik kriz yaşanan savaş nedeniyle ortaya çıktı. Yaşanan savaş ve krizden dolayı insanlar artık evlerine ekmek götüremiyor.”
ESP: Öcalan’ın çözüm iradesi var
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Barış” çağrısı ve beyanlarını değerlendiren Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, çözümün geliştirilmesi için ortak mücadeleye vurgu yaptı. Kürt sorununun Türkiye ve Ortadoğu sorununa dönüştüğünü belirten Taşkıran, soruna karşı çözüm geliştirilmesinin elzem olduğunu hatırlattı. Öcalan’ın Türkiye ve Ortadoğu’daki sorunlara karşı çözüm iradesinin olduğunu vurgulayan Taşkıran, “Çok büyük yapısal bir krizi yaşıyoruz. Son dört yılda müzakerelerin sonlandırılmasıyla devlet yeniden savaş politikalarıyla ilerliyor. Bu nedenle çözüm arayışı çok değerlidir” dedi.
Demokratik kesimlerin Kürt halkıyla birlikte yürüteceği mücadeleyle devletin adım atabileceğini dile getiren Taşkıran, şöyle devam etti: “Bütün savaş politikalarına karşı çözüm arayışının yolu; çözümü devletten beklemek değil, çözümü devlete dayatmak. Sayın Öcalan o dönem uyardı; masa devrilebilir, hazırlıklı olun, başka bir savaş gelişebilir, hatta darbe gelişebilir dedi. Bütün bunları yaşayarak gördük. Dolayısıyla kendi gücümüzle devleti çözüme çekebiliriz.”
‘Onurlu barış inşa edilebilir’
Farklı cezaevlerinde bulunan tutukluların yakınları, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu çözüm önerisinin dikkate alınarak, devletin sessiz kalmaması yönünde uyarılarda bulundu. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Şivekar Ataş’ın babası Mehmet Ataş, “Eğer onurlu bir barış inşa edilmiş olsaydı, şimdi bu kadar insan yaşamını yitirmezdi. Barışın bu topraklarda yer alması için herkesin elini taşın altına koyması lazım” dedi.
Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde utuklu bulunan Abdullah Yıldız’ın babası Mehmet Şakır Yıldız da, Kürt edebiyatının öncülerinden Cegerxwîn’in, “Kurdino bibin yek; heger hûn nebin yek, hûn ê herin yek bi yek” sözünü hatırlatarak, “Kürtlerin birliği ile onurlu bir barış inşa edilebilir” diye konuştu. Eşi Hida Yaşaer 3 yıldır, oğlu Selahaddin Yaşaer ise 5 yıldır cezaevinde olan Necime Yaşaer de, “Tek bir canlının bile ölmesini istemiyoruz. Biz de evimizde rahat rahat oturmak istiyoruz. Bu savaş son bulmalı” diye belirtti.