• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
21 Eylül 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Kayyımlar ve çöküş alametleri – Sedat Şenoğlu

30 Ağustos 2019 Cuma - 00:00
Kategori: Yazarlar

‘Her şer de bir hayır vardır’ denir ya, kayyım darbesi sonrasında yaşananlar bunu doğrulayan gelişmelere sahne oluyor sanki.

Amed, Wan, Mardin kayyım darbesinin ilk gününden beri direnişte. Polis terörü altında dişe diş bir mücadele yürütüyor Kürdistan halkı. Kadınlar, gençler, çocuklar, beyaz tülbentli analar, yaşını almış erkekler, HDP vekilleri, görevden alınan belediye eşbaşkanları, meclis üyeleri, inat ve cüretle sokakları, meydanları tutuyor her gün. Kitlesel gözaltı ve tutuklamalara rağmen ilk günden bugüne yürüyüşlere, nöbet eylemlerine, direnişe katılanların sayısı giderek artıyor. Kayyımlar gidene kadar sürdürülecek kesintisiz eylem kararının arkasında gücünü haklılığından, meşruluğundan ve örgütlülüğünden alan büyük bir halk iradesi, kararlılığı, coşkusu var. Buna, hayırlı olanın ilki diyelim.

İntikamcı, katliamcı, gaspçı, yiyici şer güçleri, yani bütün bileşimiyle faşist tek adam iktidarı, kayyum darbesiyle neleri, neyi murad etmişlerse onları tersine çevirecek gelişmelerin fitilini de ateşlemiş ve süreci hızlandırmış oldular.

Kayyım darbesine gerekçe olarak uydurdukları şeyler, kendi seçmenlerinin çoğunluğunda bile  inandırıcı bulunmuyor artık. Toplumsal vicdan ve adalet sorgusu oralara kadar derinleşiyor giderek. Bu da, hayırlı olanın ikincisi olsun.

Keza Türkiye’nin batısından da gecikmeden gelişen kayyım karşıtı duyarlılık ve refleks çok boyutlu olarak ivmeleniyor. Amed’e, Mardin’e, Wan’a sessiz kalınırsa sıra İstanbul’a, Ankara’ya, İzmir’e de gelecek düşüncesi ve sezgisi giderek geniş kitleleri duyarlı hale getiriyor ve harekete geçiriyor. 31 Mart ve 23 Haziran’da yenilenen İstanbul seçimlerinin sıcak hafızasına sahip batı halkları Kürtlerle ve HDP’yle dayanışmanın ve ortaklaşmanın yaşamsal önemini pratik bakımdan yeniden deneyimliyor.

Bu gelişmenin boyutlarından biri olarak, Türkiye’nin emek, demokrasi ve özgürlük güçlerinin hemen hemen tüm siyasal, sendikal ve mesleki ve demokratik kurumları faşist kayyım darbesine karşı demokratik siyasal tutumlarını tereddütsüzce açıkladılar. Batı’daki protesto ve eylem çağrılarına müdahil oldular ve ortaklaştılar. Şimdi, bu kurum temsilcileri tarafından başlatılan ve devam edeceği görülen, Kürdistan halkı bakımından da moral-manevi değeri yüksek olan nöbet ziyaretleriyle pekiştiriliyor bu sahiplenme ve dayanışma bilinci. Bir başka hayırlı olanı da böyle özetlemiş olalım.

Gelişmeler karşısında CHP kurumsal aklının tutumu ise ‘ne şiş yansın ne kebap’ tarzının dışına çıkamadı yine. Kayyımlar darbedir, meşru değildir diye mecburen açıklama yapan da onlardı, halkın sokaklara çıkmasını doğru bulmuyoruz, biz çıkmayacağız diye devlete bildirimde bulunanlar da onlar oldu. Kayyım darbesinin hemen ertesinde asıl durdukları göstermek istercesine ‘tank palet kampanyası’ başlatan da onlardı, yönetim heyetlerini ve millet vekillerini Amed’e, Mardin’e gönderip dayanışma görüntüleri verenler de onlar oldu. Eğer CHP cephesinde hayırlı bir şeyden bahsedilebilecekse, bu tutarsızlıkların CHP tabanındaki emekçi ve demokrasiden yana halkların gözünde daha açık hale geliyor oluşudur. Devrimci demokrat mücadele çizgisi açısından CHP kitlesinde bunu ideolojik olarak derinleştirmenin ve politik olarak kavratmanın yegane yolu, her somut durumda bu çelişkiyi teşhir etmek ve CHP kitlesiyle buluşmanın, ortaklaşmanın pratik gündemlerini ve biçimlerini devreye sokmak olacaktır.

Şer güçlerine gelince. İktidarlarının içerde  ve dışarda biriken ve ağırlaşan çözülüş ve çöküş alametleri altında kıvranıp durmaktalar. Irak Kürdistan’ını işgal planlarında istedikleri sonuçları alamadıkları, alamayacakları açığa çıktı. En başta, Kürt siyasal hareketinin geliştirdiği direnişin kapsamı ve derinliği buna yol açmış bulunuyor. Rojava’yı tümüyle işgal ve PYD/YPG’yi Suriye denkleminde devre dışı bırakma planları ABD’nin stratejik çıkarlarına tosladı. Bu, aynı zamanda, ABD tarafından güvenilmez müttefik olarak tescillendikleri  bir mutabakatla “güvenli bölge”nin gölgesiyle yetinmeye mecbur bırakılmalarına yol açtı.

Bu durum, Rusya’nın intikam duygularının harekete geçirilmesine yetti ve Türkiye için İdlib felaketinin son perdesi de açılmış oldu. Suriye rejim güçlerinin saldırısıyla cihatçı güçler geriletilip, Türkiye’nin askeri gözlem noktaları bir bir düşmeye başladı. Gelişmelerin hemen arkasından, aralarında Suriye işgal sahasında 1. derecede görev yapmış olanların da bulunduğu 5 generalin istifası gerçekleşti. Ordu içindeki güç ilişkilerini ve klik saflaşmaları yansıtan bu durum, aynı zamanda iktidarın kırılgan dengelerini ve içine düştüğü açmazların derinliğini gösteren dolaysız verilerdir.

İdlib vakasının telaşıyla Putin’den zorla randevu acilen koparıp Moskova’ya uçan Erdoğan, hangi taklaları attı, neleri pazarlık konusu yaptı, hangi yeni tavizleri verdi yakında anlaşılır. Lakin, iktidar için hayırlı sonuçlara yol açmayacağını şimdiden öngörebiliriz.

Karşılıklı dondurma yemeleri aksi bir durumun işareti midir? Onu da falcılara bırakalım.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kayyum ters tepti muhalefet birleşti

Sonraki Haber

Darbe darbedir-Kenan Kırkaya

Sonraki Haber

Darbe darbedir-Kenan Kırkaya

SON HABERLER

Papa’dan Gazze için barış çağrısı

Papa’dan Gazze için barış çağrısı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Barış Anneleri’den Bakanlar Komitesi’ne ‘umut hakkı’ tepkisi

Barış Anneleri’den Bakanlar Komitesi’ne ‘umut hakkı’ tepkisi

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Lazkiye’de bir kadın katledildi

Lazkiye’de bir kadın katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Köylüler mera alanlarını işgal geden Cengiz Holding’i protesto etti

Köylüler mera alanlarını işgal geden Cengiz Holding’i protesto etti

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

TOKİ inşaatında kaza: 1 yaralı

TOKİ inşaatında kaza: 1 yaralı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Hesekê’de düzenlenen ‘Kadınların Birliği Konferansı’ sona erdi

Hesekê’de düzenlenen ‘Kadınların Birliği Konferansı’ sona erdi

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Avustralya, Kanada ve İngiltere Filistin’i tanıdı

Avustralya, Kanada ve İngiltere Filistin’i tanıdı

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır