• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
29 Aralık 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Unutmadık

1 Temmuz 2018 Pazar - 05:25
Kategori: Yazarlar

Aylardan Temmuz… Kapkaranlık, yıldızsız bir yaz gecesi… Yağmur tüm acıları, hüzünleri ve kötülükleri silmek için yağıyor sanki. Dışarıda yaz havası, aklımda katliamlara bürünmüş Temmuz günleri… Aklımda Sivas’ta, Suruç’ta kaybettiklerimiz… Aklımda sokak ortasında yatan Taybet Ana, Nusaybin, Cizre… Aklımda Hrant Dink, Tahir Elçi… Aklımda Kobanê, Efrîn. Aklımda karanfil olan renkler, sıkılı yumruklarımız, günlerin ağır olduğu anlarımız, gözyaşlarımızın bittiği günlerimiz, “Hiç bir düş yarım kalmayacak!” diyen genç yüreklerin sesleri…

“Açılın kapılar şaha gidelim” sözünü rehber edindiğimizden bu yana hep öldürüldük, yok edildik. 2 Temmuz zulüm saltanatının kök saldığı, sözün tükendiği, canların Madımak Oteli’nde tutuştuğu, türkülerin sustuğu, insanlığın öldürüldüğü andır. Umutla umutsuzluğun bir arada yaşadığı, ölüm haberleriyle acının siyahlaştığı andır 2 Temmuz.

Gözaltında kaybetmenin, yargısız infazların, faili meçhullerin, kirli savaş yöntemlerinin, köy yakmaların, tutuklamaların meşrulaştığı ve gündelik devlet politika haline geldiği, korkunun toplumsallaştırıldığı, beyinlere empoze edildiği bir dönemdir 2 Temmuz.

Türkiye’de devlet tarihsel olarak politik özgürlükten yoksunluk zemini üzerinde inşa edilmiş ve binbir renge sahip işçi sınıfını inanç, ulus, cinsiyet temelinde saflaştırıp bölparçala- yönet taktiği ile yönetmeye çalışmıştır. Bu anlamda özgürlük yoksunluğunu en derinden hissedenler toplumsal kesimlerden biri de biz Aleviler olmuşuzdur. “Tek dil, tek din, tek mezhep, tek bayrak, tek millet” olarak tarif edilen tekçilikten Aleviler de nasibini almış, Aleviliğin kendine özgü bir inanç sistemi olduğu gerçeği inkâr edilmiştir. Aleviler ne zaman bu baskılara isyan etse, demokratik Alevi hareketinin işçi hareketiyle ve Kürt özgürlük hareketiyle buluşmaması için her yöntem denenmiş, Aleviler katliamlardan geçirilmiştir. Sivas’ta olduğu gibi, Dersim’de, Maraş’ta, Çorum’da, Ulucanlar’da, Burdur’da, Gazi Mahallesi’nde, Ümraniye’de ve Gezi Direnişi’nde yaşanan budur.

16 yıllık iktidarı boyunca biz Alevilerin eşit yurttaşlık talebi konusunda tek bir adım dahi atmayan saray, seçim yatırımı olarak da “Cemevlerine hukuki statü tanıyacaklarını” söyleyerek, güya Alevilerin oylarına talip olmaktadır. Meydanlarda Alevilerin yuhalatanların; “Ali’siz Aleviler” diyerek hakaret edenlerin; köprülere Alevi katili Yavuz Sultan Selim’in ismini verenlerin; cemevi mücadelelerinin küstah karşılıklarla bastıranların; en ufak bir kıpırdanışta evlerimizi işaretleyenlerin bu oyalama cümlelerine Can’lar olarak karnımız toktur. İnkâr devam etmekte, hatta katliamcı zihniyet yeni saldırılar için mezhepçi- faşist kitle gücünü olgunlaştırmaya çalışmaktadır. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesi gün bu çetelerin ne âlâkaysa tekbirlerle Gazi Mahallesi’ne girmeye çalışması, 24 Haziran gecesinde aynı çetelerin İstanbul’un göbeğinde silahları ile boy göstermesi ve sarayın paralı kalemlerinin ağızlarını her açışlarında Alevileri tahkir etmeleri bu riskin ne kadar büyük ve güncel olduğunu göstermektedir.

Faşist dikatörlüğün iktidarını korumak için baskı ve zulmü giderek arttırdığı bu dönemde işçilerin, emekçilerin, Kürt halkının, Alevi Can’ların, Kadınların, gençlerin, tüm emek ve demokrasi güçlerinin bir araya gelmesi hayati önemdedir. Bu anlamda her yıl 2 Temmuz’da mezar başlarında, Madımak Oteli önünde gerçekleşen anmalar artık basit sevgi ve saygı gösterisinin ötesine geçmeli, Alevi halkımız anti-faşist mücadelenin bir öznesi olarak örgütlenmelidir. Katliamlara, ölümlere ve inkâra artık bir son vermek için bu yılki 2 Temmuz, bu anti-faşist iradenin ilanına vesile olmalıdır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

AKP’nin 301 planı

Sonraki Haber

Doğan Güzel’in çizimiyle Gevşek Unsur…

Sonraki Haber

Doğan Güzel'in çizimiyle Gevşek Unsur...

SON HABERLER

Abdullah Öcalan’ın yeni yıl mesajı yarın yayınlanacak

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Şam’a bağlı güçler Tişrîn Barajı’na saldırdı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Koma Amed’in Ankara konserinin bilet satışı başladı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Birçok kentte kar tatili

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Rusya: Ukrayna, Putin’in konutunu hedef aldı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Habertürk’ün eski genel müdürü Veyis Ateş tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

Gazze’de bu ay 25 Filistinli soğuktan hayatını kaybetti

Yazar: Yeni Yaşam
29 Aralık 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2025
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır