Meclis’te bütçe görüşmeleri üzerine konuşan HDP’li Ahmet Şık, “Bu iktidar döneminde besmeleyle alınan rüşvet paralarının dualarla sayıldığına, fetvalarla rüşvetçilere sahip çıkıldığına tanık olduk” dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Meclis Genel Kurulu’nda 2020 bütçesi üzerinde konuştu. Şık, sistem eleştirisinde bulunarak, “Kayıkçı kavgası deyiminin hikâyesini bilirsiniz. Kavga ediyormuş gibi görünenlerin başına bir şey gelmeyen bu temsilde, tek zarar gören izleyiciler olurmuş. Çünkü yankesiciler bu düzmece kavgayı izleyenleri bir güzel soyarlarmış. Burada sıklıkla yaşanan kavga-dövüşe bakınca hep bu deyim aklıma geliyor. Çünkü birbirleriyle kavga ediyormuş gibi yapanlar, son kertede ‘Aynı gemideyiz’ ya da ‘Beka…’diyerek aynı noktada buluşuyor. Bu sayede yankesicilerin, hırsızların, soyguncuların rahatça çalışmasının koşulları da yaratılmış oluyor” dedi.
‘Bütçe, hukuk, kanun, mevzuat demek anlamsız’
Sermaye ve yandaşlarının oluşturduğu bir avuç azınlığın servetinin, milyonlarca dar gelirlinin cebine girenin toplamından daha fazla olduğunu belirten Şık, “Hukuku şeklen bile koruma gerekliliği duymayanlar, itiraz eden herkesi sindirmek için bu soygun düzeninin zulmünü her seferinde gözümüze sokuyorlar. Bir yanda kendi çocuklarına tek taş yüzük takan bir görgüsüzlük, öte yanda ölen çocuklar. Hâl bu iken; bütçe, hukuk, kanun, mevzuat demek anlamsız” şeklinde konuştu.
‘Gelecekte bugünün karanlığının utancı olarak yerinizi alacaksınız’
Bütçenin savaşa ve bir avuç azınlığa peşkeş çekildiğini söyleyen Şık, “Hakikati size her söylediğimizde kolayca ‘vatan haini, bölücü, terörist, FETÖ’cü, kalleş, devlet düşmanı’ diye yaftalıyorsunuz. Pelikan Çetesine ve istihdam ettikleri trollere değil, geç de olsa konuşmaya başlayan devrik yöneticilerinize kulak verin ki sıra size geldiğinde etrafınızda sesini çıkaracak olanlar bulunsun. Bir kişinin bekasını bütün ülkenin, 80 milyonun bekasının üzerine koyarak yapıyorsunuz. Çünkü bugün kalabalık, güçlü ve kazanan olduğunuzu düşünen sizler, gelecekte bugünün karanlığının utancı olarak yerinizi alacaksınız” diye belirtti.
Fetvalarla rüşvetçilere sahip çıkıldığını söyleyen Şık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Görünüşe göre çok dindar, ağızlarından Allah’ın adını düşürmeyen bir iktidar var. İşte bu iktidar döneminde besmeleyle alınan rüşvet paralarının dualarla sayıldı. Eski iktidar ve suç ortakları yayınca herkes duydu. Buna rağmen son vermediler. Kurdukları suç düzenini sürdürmek için kutsal saydıklarınızı kirletmekten çekinmeyen, yetim hakkı çalanlardan razı mısınız? Sosyal yardımları, yoksulları siyasi rehine haline dönüştürmek için kullanarak insanları ölüme sürükleyenlerin mi? Diye sordu.
‘Yarın çok geç olacak’
‘Halkın seçtiği temsilcilerinin yerine kayyım atanması ve hapsedilmelerine sessiz kalanlar için yarın bu hukuksuzluk norm haline geldiğinde çok geç olacak.’ diyen Şık şöyle konuştu: “Bir yandan ‘seçmen iradesi’ diye lafazanlık yapıp öte yandan o iradeyi gösterenlerin temsilcilerini ‘terörist’ diyerek hapsedenlerden mi, yoksa Kürtlerin de kendisiyle eşit yurttaş olduğunu söylemeye devam edenlerden mi yanasınız? Siyasal iktidarın ve isteklerini emir kabul eden yargının suç ortaklığıyla hapse atılan; Selahattin Demirtaş’ın, Figen Yüksekdağ’ın, Adnan Selçuk Mızraklı’nın, Gültan Kışanak’ın, Osman Kavala’nın, Ahmet Altan’ın, hasta mahkûmların ve adları bilinmeyen masumların hukuk, adalet, hak, barış, eşitlik isteyenlerin dilindeki ısrara mı yoksa özgürlükleri gasp edenlerin suçuna mı ortak olacaksınız?
‘Kimden yanasınız’
Adaletin mezar kazıcısı haline dönüşen yargının eline düşmemek için Ege’nin, Meriç’in karanlık sularına düşerek ölmeye mecbur bırakılan çocukların, cesedi buzlukta bekletilen Cemile’nin, kendi evinde polis kurşunuyla can veren Dilek Doğan’ın acısına mı ortaksınız yoksa gözyaşı döktürenlerin cinayetlerine mi? Kapıları işaretlenen Alevilerden; katledilen ya da yurt diye belledikleri topraklardan kovulan, geride kalanların sadece küfür etmek için anıldığı Ermeni, Yahudi ve Rumlardan; evlerinin camları kırılıp ibadethaneleri tahrip edilen Hristiyan ve Süryanilerden ezcümle bu ülkenin yurttaşı oldukları halde her daim korkuyla yaşamaya mecbur bırakılanlardan yana mı, yoksa ‘Tek tek tek…’ diyerek bu çoğulculuğu ortadan kaldırmaya çalışanlardan mı yanasınız?
Gözaltında kaybedilen çocuklarının bir mezarı olsun, failler yargılansın isteyen Cumartesi Annelerinden mi yanasınız, yoksa çocukları kaybeden işkencecilerden mi? Varlığını dökülen kandan, yoksul çocuklarının toprağa düşen bedenlerinden alan ve kurulu düzenin devam etmesi için savaş çıkartan ya da savaşmaya devam edenlerden mi yoksa barış demekte ısrar edenlerden mi yanasınız? Roboski’de savaş uçaklarının bedenlerini parçaladığı köylülerden, oyuncak götürürken bombalanan Suruç’taki gençlerden, Ankara Garı önündeki can pazarının kurbanlarından, işe ya da okula giderken, görevi başındayken ya da evine dönerken şunun ya da bunun adına patlatılan bombalarla öldürülenlerden mi yanasınız? Yoksa bu katliamların emirlerini verenlerden, şiddetin sonlanmasını istemeyenlerden yana mı?
‘Karar sizin’
Her gün katledilen, tacize, tecavüze uğrayan kadınların, LGBTİ bireylerin faili olan eril zihniyetle mücadele etmekten yana mısınız? Yoksa ‘Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum. Kadına şiddet abartılıyor’, ‘Kadın iffetli olacak. Kahkaha atmayacak’ diyerek katillerin ellerindeki bıçak, ateş ettiği silah olanlardan yana mı? Herkes kendi seçimini yaptı, yapıyor. Nasıl ve neye sahip olarak yaşadığımızı ya da yaşayacağımızı belirleyen bu tercihlerimiz olacak. Karar sizin.”
Şık’ın iktidar eleştirisi Meclis’te tansiyonu yükseltti
Ahmet Şık’ın kürsüde konuşma yapması sonrası AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Şık’ın konuşmasına tepki gösterdi. Bunun üzerine Genel Kurul’da gerginlik çıktı.
HDP’den tepki
Şık’ın konuşması sonrası söz alan AKP’li Mehmet Muş sataşmadan söz alarak, Şık’a “ Yüzsüzlük’, yankesicilik’, ‘hırsızlık’, ‘soygun’ gibi isimler bizim lügatimizde yok. Meyhaneden boşta kalan vakitlerini bu kürsüden gelip konuşma yapmaya çalışan birisi” dedi. Muş’un sözlerine HDP’li sıralardan tepki geldi. HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, Muş’a “Saygısız” diye tepki gösterirken, HDP’li Oya Ersoy ise Muş’a “ Saraydan boşta kalan vakitlerinizde halkın içine girin. Saraydan boşta kalan vakitlerinizde halka bakın, halka” dedi. HDP’liler Muş’un sözünü geri almasını ve özür dilemesini söyledi.
CHP’li Gök’ten de tepki göterdi
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, bu durumun kabul edilemez olduğunu belirterek, “Böyle bir Grup Başkan Vekili konuşması olabilir mi? Biz şimdi, aynı şekilde size hitap edersek hoşunuza gider mi? Gitmez. O zaman siz de etmeyeceksiniz. Bunun için ara verin lütfen, bu konuşulsun Sayın Başkan” dedi. Genel Kurul’u yöneten CHP Meclis Başkanvekili Levent Gök de Muş’u, “Lütfen temiz bir dil kullanalım” diye uyardı.
Genel Kurul’a ara verildi
Bunun üzerine Genel Kurul’a 40 dakika ara verildi. Aranın ardından HDP’li Ahmet Şık sataşmadan dolayı söz alarak kürsüde konuştu. Şık, “ Ben sözümü eğip büken bir insan olmadım hiçbir zaman. Söylediklerimize biraz kulak vermeye çalışın ki derinliğini anlayın. Ben burada siyasal bir eleştiri yaptım. Türkiye’nin fotoğrafını çektim. Öyle bir Türkiye yarattınız ki kendi medyanızdan değil de sokakta insanların nabzını tutup ya da o sistemin içine dahil olmayan medya kurumlarından dinlediğiniz de fotoğrafla karşı karşıya kalacaksınız. Ben konuşmamın arkasındayım. Bunların hepsi ağır siyasal eleştiridir. Faşizm insanların ne giydiğine, yediğine, içtiğine karışır. Bunu kim yapıyorsa o faşisttir” dedi.
‘HDP’nin bir vekilidir, bizim gözbebeğimizdir’
Şık’ın ardından kürsüde söz alan AKP’li Mehmet Muş, “Hırsızlık demenin neresinde derinlik var? Besmele ile rüşvet almak demenin neresinde derinlik var. Bizim kimsenin yediği içtiği ile işimiz yok. Türkiye özgür bir ülke” dedi. Muş’un konuşmaları sırasında gerginlik tırmanırken, HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan söz alarak şunları söyledi: “Ahmet Şık Meclis’e arada bir, sene de bir gelen bir vekil değil. Adalet Komisyonu’nun üyesidir. Meclisteki görevini icra eder ve partisinin verdiği görevleri yerine getirir. AKP bu gelenekten vazgeçmeli. Sadece oylamadan oylamaya buraya gelenlerle bu iş götürülemez. Ahmet Şık HDP’nin bir vekilidir, bizim gözbebeğimizdir.”
ANKARA