• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Kasım 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

AKP iktidarı enerjide duvara toslamış durumda!

15 Haziran 2020 Pazartesi - 23:00
Kategori: Ekoloji, Manşet

AKP enerji işini eline yüzüne bulaştırdı. Enerji üretim kapasitesi her ay artarak 91 bin 932 MW ulaşan kapasite kullanılamıyor. Nisanda 19 bin MWh enerji kullanılmış olması arz fazlasını ortaya koyarken, yük halka yıkılıyor

Yusuf Gürsucu / İstanbul

Türkiye’nin toplam elektrik üretim kapasitesi mayıs ayında bir önceki aya göre yaklaşık 368 MW arttığı açıklandı. Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin (TEİAŞ) yayınladığı Mayıs 2020 Kurulu Güç Raporu’na göre, Türkiye’de mayıs ayı sonu itibarıyla 91.932,1 MW güce ulaşıldı. Mayıs ayında toplam 8.778 adet santralin elektrik ürettiği açıklaması içinde bu santrallerin ay boyunca kaç gün hatta kaç saat çalıştığına yönelik bir vurgu yapılmadı. Aralık 2019 sonu itibarıyla 91 bin 352 MW olan güç nisan ayı sonu itibarıyla 91.564,5 MW’a ulaşmıştı.

En fazla güç doğalgazda!

Mayıs ayı sonu itibarıyla kurulu gücün 25 bin 655,6 MW’ını doğalgaz yakıtlı santraller olduğu belirtilirken bu santrallerin bir çoğunun çalışmadığı biliniyor. 21 bin 131 MW’ını barajlı hidroelektrik santralleri olduğu açıklamalarda yer alıyor ancak ne kadar enerji ürettikleri ve bu enerjinin içinde kamunun payı gösterilmiyor. Diğer santraller ise 10 bin 097 MW’ını linyit yakıtlı santraller, 8 bin 967 MW’ını ithal kömür yakıtlı santraller, 7 bin 884 MW’ını akarsu tipi hidroelektrik santraller, 7 bin 810 MW’ını rüzgar santralleri, 6 bin 152 MW’ını güneş santralleri, 1.514,7 MW’ını jeotermal santraller, 827 MW’ını biyokütle santralleri, 811 MW’ını taşkömürü yakıtlı santraller, 405 MW’ını asfaltit kömür yakıtlı santraller, 364 MW’ını atık ısı santralleri (çöp yalma tesisleri) ve 306 MW’ını da fuel oil yakıtlı santrallerden oluştuğu açıklamada yer aldı.

AKP, Avrupa’da üretilen enerji ortak dağıtım ağı ENTSO-E ile anlaşmış olmasına karşın şirketleri bu büyük pazara sokamadı.

Kamu kıskaç altında

Lisanssız santrallerin kurulu güç içindeki payı yüzde 7, lisanslı santrallerin payı ise yüzde 93 oldu. Kurulu güç içinde kamunun elinde bulunan santrallerin payı yüzde 25, özel sektörün payı ise yüzde 75 olduğu açıklamalarda yer aldı. Kamu santrallerinin bu güç içindeki payı yüzde 25’lere kadar gerilerken arz fazlası nedeniyle kamu santralleri ya hiç çalıştırılmıyor ya da zaman zaman çok düşük kapasitelerde enerji üretiyor. Bu gerçekler ise TEİAŞ açıklamalarında yer tutmuyor. Nisan ayında ortalama enerji kullanımı 19 bin 129 MW olduğu geçen ay açıklanmıştı. Özel sektörün yüzde 75 olan kapasitesinin büyük çoğunluğunun da kullanılamıyor olması nedeniyle her ay 250-300 milyon lira arası bir paranın bu şirketlere üretmedikleri ve hak etmedikleri halde kapasite bedeli adı altında ödeniyor olması kamunun her yönüyle kıskaca alınıp soyulduğuna işaret ediyor.

Şirketlerin yükü halkın sırtına

Türkiye halkları açıkça soyulup doğal alanlar yerle bir edilirken şirketlere üretmedikleri enerjinin parasının ödeniyor olmasının tek gerekçesi enerji güvenliği olduğu iddia ediliyor. Talep edilen enerjinin 3 katı bir kapasitenin güvenlikle herhangi bir ilgisi olması ise imkansız. Yapılan tek şeyin halktan toplanan vergilerin şirketlere aktarılması olduğu çıplak gözle görülebiliyor. Türkiye’de enerji şirketleri kurulu güçlerine göre teşvikler verilmiş ve banka kredileri açılarak ceplerinden neredeyse kuruş harcamadan santrallere sahip oldukları biliniyor. Bu santrallerin sahipleri olan şirketlerin borçlarının büyük çoğunluğunu yurt dışı kredi fonlarından karşılanmış olmaları ve tamamına devletin garantör olması büyük bir soygunu ortaya koyuyor. Enerji şirketlerinin bugünkü toplam borçları 50 milyar dolar civarında. Şirketlerin bu borçları ödeme olasılıkları yok ve en büyük nedeni enerjiyi satacakları müşteri yok. Bu nedenle kamu olanakları ile şirketler besleniyor.

AKP, enerji işini eline yüzüne bulaştırdı

Türkiye’de şirketlerin ve özellikle havuz şirketlerinin eline teslim edilen üretim ve dağıtım unsurları, Avrupa ticari enerji dağıtım yapısı olan ENTSO-E eliyle, elektrik enerjisi ticareti neoliberal uygulamalar ile genişlediği ve sermayeye yeni ‘fırsatlar’ üretme yolunda hızla büyüdüğü öngörüsüyle başlayan Türkiye’deki enerji üretim süreci duvara toslamış durumda. Türkiye’de arz fazlası enerji üretim kapasitesine ulaşılmasının temel nedeni, AB’nin enerji dağıtım ağına katılıp, enerji şirketlerine yeni alanlar yaratılarak sermaye birikim sürecini tatlı kârlarla sürdürme dürtüsüydü. Türkiye elektrik sistemi, 18.09.2010 tarihinde ENTSO-E şebekesine bağlandı. 03.05.2011 tarihli ENTSO-E kararları doğrultusunda 01.06.2011 tarihinden itibaren “Ticari Enerji Alışverişi” dönemi kâğıt üzerinde başlayabilmesinin önü açılmıştı. Ancak AB ile süren görüşmelerde enerji faslının başlatılmamış olması, Avrupa’da elektrik ticaretine Türkiyeli şirketlerin katılımının önünde bir engeldi. Bunun dışında Suriye, Irak, Ermenistan ve Gürcistan’a enerji satmayı hayal eden Türkiye bugün Ciner Grup ve Karadeniz Enerji’nin Silopi’de inşa ettikleri santrallerle sadece Irak’a enerji satışının yapılıyor olması AKP iktidarının sermayeye alan açma hayali ile giriştiği bu süreci eline yüzüne bulaştırmış ve başarısızlığın faturasını da Türkiye halklarının sırtına yıkmıştır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Münferit olaylar ve yargının hoşgörüsü

Sonraki Haber

“Demokrasi ısrarı”

Sonraki Haber

"Demokrasi ısrarı"

SON HABERLER

İBB iddianamesi bekleniyor: Akın Gürlek açıklama yapacak

İBB iddianamesi bekleniyor: Akın Gürlek açıklama yapacak

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Kasım 2025

31 yıllık tutsağın tahliyesine 3’üncü engel

31 yıllık tutsağın tahliyesine 3’üncü engel

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
11 Kasım 2025

HRW: Komisyon somut reformlar önermeli

Meclis Başkanı grup başkanvekilleriyle görüşecek

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Kasım 2025

Çerkezköy’de Kürt dil kurumuna baskı: Güçlenerek direneceğiz

Çerkezköy’de Kürt dil kurumuna baskı: Güçlenerek direneceğiz

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Kasım 2025

İşkenceli deport: Eli, ayağı bağlandı, aparatla ağzı kapatıldı

İşkenceli deport: Eli, ayağı bağlandı, aparatla ağzı kapatıldı

Yazar: Heval Elçi
11 Kasım 2025

‘Sessiz Yaralar’ sergisi bir halkın 38 yıllık acısının öyküsünü anlatıyor

‘Sessiz Yaralar’ sergisi bir halkın 38 yıllık acısının öyküsünü anlatıyor

Yazar: Bedri Adanır
11 Kasım 2025

Filipinler’de Fung-wong tayfunu: Ölü sayısı 18’e çıktı

Filipinler’de Fung-wong tayfunu: Ölü sayısı 18’e çıktı

Yazar: Bedri Adanır
11 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır