Diyarbakır Tabip Odası Olağan Genel Kurulu’nda Selçuk Mızraklı’nın mesajı okundu. Mızraklı mektubunda iktidarın sağlık politikalarına ve ‘kolektif bir duruşun gerekliliğine’ dikkat çekti
Diyarbakır Tabip Odası (DTO), 2020- 2022 Olağan Genel Kurulunu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda gerçekleştirdi. Genel Kurula, Tabip Odası yönetici ve üyeleri, HDP, CHP, KESK bileşenleri, Diyarbakır Barosu, ÖHD, DİSK, İHD, TİHV temsilciliği, TMMOB ve TTB Merkez Konseyi üyesi Halis Yerlikaya katıldı. Salonda “Sağlıktan ve özgürlükten tasarruf edilmez”, “Mesleğimize meslek odamıza ve geleceğimize sahip çıktık, çıkıyoruz” pankartı ve İçişleri Bakanlığı tarafından 19 Ağustos 2019’da görevden alınarak yerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin tutuklu Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın fotoğrafı asıldı.
Kurulda açılış konuşması yapan Diyarbakır DTO Başkanı Şerif Demir’in konuşmasının ardından Selçuk Mızraklı’nın Bünyan T Tipi Kapalı Cezaevinden gönderdiği mektup okundu.
DTO üyesi Dr. Neşe Kanbal’ın okuduğu mektupta, Mızraklı pandemi ile ilgili raporları televizyonlardan takip ettiğini belirterek, “Sağlıktan tasarrufun, nasıl ölüm getirdiğine birebir tanık oluyorum” ifadelerini kullandı.
“Bizler yıllar yılı sağlığı, toplam bir iyilik hali, yani insanın ve toplumun barış, aydınlık ve esenlik hali olarak tanımladık ve mücadele verdik” diyen Mızraklı’nın mektubu şöyle;
“Gelin görün ki bizim bu tutumumuza rağmen ülke karanlık bir türbülansta ve kötülüğün olağanlaştığı, sıradanlaştığı bir dönemden geçiyor. Benim bulunduğum yer resmen cezaevi ama duvarların dışında ülkede ayrı bir cezaevi atmosferi egemen kılınmaya çalışılıyor. Odamıza ve TTB ilkelerine can suyunu veren büyüklerimizin çizdiği özgür insan, sağlıklı demokratik toplum, barış ve aydınlık gelecek değerleriyle, çok önemli mesafeler ve süreçler kaydettik. Artık güçlü bir hafızası ve bu bayrağı onurla ileriye taşıyacak olan genç-dinamik canları ile önemli bir merkez durumundayız. Güçlü bir atardamar işlevi görüyoruz. Ülkemize hepimiz sevdalıyız ve ülkenin içeride dışarıda ağır faturaları olması, muhtemel bir sürecin arifesinde olduğunu hepimiz görüyoruz. Özellikle bizim sahamızda barolarla başlayan sürecin kapsayıcı olacağını ve ertesinde demokratik bütün kurumlara yöneleceğini biliyoruz. Peyderpey gösterilen itirazlar ölçeğinde ajandalarını işlerliğe koyuyorlar. Sivil demokratik muhalefetin bunun tekilleştirmekten azami düzeyde kaçınarak gerek ulusal gerekse uluslararası platformlarda kullanılarak çoğaltılması ve kolektif duruşun gösterilmesi gerektiği görüşündeyim. Gösterdiğiniz kararlı tutum ve dayanışma, zorlukları göğüslememde bana ilaç gibi geldi. Salonda bulunan her biri bir cihan parçası sizlerin varlığı benim umudumu, güvenimi derya deniz eyliyor. İyi ki varsınız. Hayat sizlerle güzel. Son olarak önerim sağlıktan ve özgürlükten tasarruf edilemez. Sağlıktan tasarruf ölüm, özgürlükten tasarruf esaret getirir! Bu slogan, her dönemden daha çok sadece bizlerin değil bütün bir topluma duyurusu yapılıp yaygınlaştırılması gereken bir slogandır diyorum. Sağlık ve iyilikle kalın.”
Genel Kurul da yapılan konuşmalar sonrasında faaliyet raporları okundu. Genel kurul yarın yeni yönetim seçimleriyle devam edecek.
DİYARBAKIR
