• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
24 Mayıs 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

25 yıl adalet aradılar: Ömürleri yetmedi

22 Temmuz 2020 Çarşamba - 12:37
Kategori: Güncel, Manşet

Borfo Kırbayır, Asiye Doğan, Şahsenem Cihan, Asiye Karakoç ve niceleri… Cumartesi Anneleri’nin eylemi 800’ncü haftaya girerken, çocuklarına kavuşamadan yaşamını yitiren annelerin ömürleri adaleti görmeye yetmedi

Cumartesi Anneleri’nin, “Kayıplar Bulunsun failler yargılansın” sloganıyla başlattığı eylem 800’ncü haftasına hazırlanıyor. 25 yıldır adalet mücadelesi veren birçok anne, çocuklarının kemiklerini dahi bulamadan yaşama veda etti.

MA’dan Semra Turan’ın haberine göre; Yıllarca çocuklarının yolunu gözleyen ancak kemiklerini dahi bulamadan hayata veda eden annelerin hikayeleri şöyle:

Asiye Doğan: Vasiyeti Yerine getirildi

Mardin’in Dargeçit ilçesinde 2-6 Kasım 1995’te 9 kişiyle birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Seyhan Doğan’ın annesi Asiye Doğan, oğlunun kemiklerine kavuşamadan 2000 yılında yaşamını yitirdi. Anne Doğan, oğlunun yanına defnedilmesi vasiyetinde bulunmuştu. 16 yıl sonra bir toplu mezarda bulunan Seyhan Doğan’ın kemikleri, annenin yanına defnedildi.

Zeynep Güney: Adını dilime yazdım

Cumartesi Anneleri: Kavuştun mu babama babaanne? - GÜNDEM ...10 Haziran 1981’de idam edilen ve cenazesi ailesine verilmeyen Veysel Güney’in annesi Zeynep Güney, oğlunun kemiklerine kavuşamadan 13 Ekim 2012’de yaşamını yitirdi. Yıllarca Galatasaray Meydanı’nda kayıp yakınlarıyla birlikte haykıran anne Güney, Galatasaray Meydanı’na gönderdiği bir mektupta, “Seni kaybedemezler oğul, çünkü resmini gözüme çizdim. Adını dilime yazdım. Mezarını kalbime kazdım” diye seslenmişti.

Berfo Kırbayır: Oğlumu bulmadan beni gömmeyin

12 Eylül 980 darbesi sonrası gözaltına alınıp bir daha kendisinden haber alınamayan Cemil Kırbayır’ın annesi ve Cumartesi Anneleri’nin sembol ismi Berfo Kırbayır, 21 Şubat 2013 tarihinde hayata gözlerini yumdu. 33 yıl boyunca oğlunu aramaktan bir gün bile vazgeçmeyen Kırbayır, “Benim evladım gelir diye kapıyı bacayı açık bıraktım. Ay geçti, gün geçti, sene geçti, benim çocuğum gelmedi. Benim çocuğum ölmüşse, cenazesini bana versinler” sözleriyle belleklerde yer edindi.

Berfo Ana, 2011’de oğlunun kemiklerini bulma umuduyla dönemin Başbakanı Tayip Erdoğan’la Dolmabahçe’de görüşmüştü. Bu görüşmede Erdoğan annelere çocuklarının kemiklerini bulacağına dair söz vermişti. Ancak aradan geçen yıllara rağmen Erdoğan’ın annelere verdiği söz yerine getirilmedi. Berfo Kırbayır, “Cemil’imin kemiklerini bulmadan beni gömmeyin” vasiyetini bıraktı. Berfo Ana’nın mezarının yanına oğlu Cemil için mezar kazıldı ve o mezar açık bir şekilde Cemil’in kemiklerini bekliyor.

Kiraz Şahin: Devletin sorumluluğudur

Cumartesi Anneleri’nden Kiraz Şahin, 18 Ocak 1996’da kaybedilen eşi İsmail Şahin’in akıbetini öğrenemeden 27 Şubat 2015’de yaşama veda etti. Eşinin akıbetini sormak için yıllarca mücadele eden Şahin, 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan ile görüşen anneler arasında yer aldı. Şahin Erdoğan’a, “Eşim sizin işçinizdi, mesai saatleri içinde kayboldu. İsmail Şahin’in akıbetini açıklamak sizin de sorumluluğunuzdadır” demişti.

Çevriye Altunbaş: Tek isteğim oğlumun mezarına çiçek bırakmak

Çevriye Altunbaş, 12 Eylül döneminde zorunlu askerlik yaparken gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan oğlu Zeki Altunbaş’ın akıbetini öğrenmeden 31 Mart 2015’te yaşamını yitirdi. Altunbaş, “Tek isteğim ölmeden oğlumun mezarına çiçek bırakmak” demişti.

Şahsenem Cihan 2015’te yaşamını yitirdi

29 Temmuz 1981 tarihinde gözaltında kaybedilen ve daha sonra cenazesi kimsesizler mezarlığında çıkan Süleyman Cihan’ın annesi Şahsenem Cihan, oğlunun faillerinin yargılandığını görmeden hayata veda edenlerden. Ömrü adalet ve hakikate ulaşmaya yetmeyen anne Cihan, 29 Mayıs 2015’te yaşamını yitirdi.

Meryem Bulut: Barıştan vazgeçmedi

Meryem Bulut, 13 Mayıs 1994 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Mustafa Bulut’un annesi de 10 Ekim 2015’te Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirdi. Aynı zamanda bir Barış Annesi olan Meryem Bulut, adalet ve barış talebinden hiçbir zaman vazgeçmedi. Oğlunun akıbetini sorduğu bir Cumartesi günü yaşama veda etti.

Fatime Taşkaya: Ölmek istemiyorum

Ömrü oğlu Hüseyin Taşkaya’nın kemiklerini bulmaya yetmeyen bir diğer Cumartesi Annesi Fatime Taşkaya, 17 Ekim 2015’te yaşamı yitirdi. 6 Aralık 1993’te gözaltına alınarak kaybedilen Hüseyin Taşkaya’nın annesi Fatime Taşkaya, “Oğlumun kemiklerini görmeden ölmek istemiyorum” diye haykırmıştı.

Kesriye Demir: Oğlunu aramaktan vazgeçmedi

Mardin’in Ömerli ilçesinde 17 Ağustos 1995’te askerlerce gözaltına alındıktan sonra haber alınamayan Abdürrahim Demir’in annesi Kesriye Demir, oğlunun kemiklerine kavuşamadan 2016 yılında hayata veda etti. Oğlunun fotoğraflarıyla gittiği karakoldan, “Böyle bir gözaltı olmadı” sözleriyle dönen Kesriye Demir, son nefesine kadar “Oğluma ne oldu?” diye sormaktan vazgeçmedi.

Asiye Karakoç: Devletten bir can alacağım

Gözaltına alınarak kaybedildikten sonra cenazesi 3 Haziran 1995’te bulunan Rıdvan Karalkoç’un annesi Asiye Karakoç da oğlunun failleri yargılanmadan 7 Aralık 2016’da yaşamını yitirdi. Karakoç, katıldığı Cumartesi eylemlerinde, “Biz yine şanslıyız, tesadüf ve şansın yardımıyla mezarımızı bulduk. Yıllardır haykırdık ne gören ne anlayan oldu. Bu devletten bir can, bir kardeş, bir yoldaş alacağım var” demişti.

Fatma Morsümbül: Kokusunu özledim

1980 Kenan Evren darbesi sırasında Bingöl’de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Hüseyin Morsümbül’ün annesi Fatma Morsümbül, 25 Aralık 2016’da yaşama veda etti. Anne Morsümbül, yaşamı yitirmeden önce “Hüseyin’imin kemiklerini bulsam, gömmeyeceğim. Bir torbaya koyup sırtımda gezdireceğim. Kokusunu özledim” sözleriyle hafızalara kazınmıştı.

Koçeri Kurt: Adaleti miras bıraktı

24 Kasım 1993’te Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde gözaltına alınarak kaybedilen Üzeyir Kurt’un annesi Koçeri Kurt da oğlunun kemiklerini bulamadan yaşamını yitiren isimler arasında. 2016 yılında hayaya veda eden Kurt, adalet mücadelesini torunlarına miras bıraktı.

Hediye Coşkun: Oğlunun yanına defnedilmedi

Mardin Dargeçit’te 30 Ekim 1995’te gözaltında kaybedilen Abdurrahman Coşkun’un annesi Hediye Coşkun, oğlunun kemiklerini bulduktan 3 yıl sonra 18 Mayıs 2017’de yaşamını yitirdi. Vasiyetine rağmen Coşkun, oğlunun yanına defnedilmedi. Yaklaşık bir kilometre uzaklıkta olan başka bir mezarlığa defnedildi.

Makbule Babaoğlu:Oğlunun kemiklerini istedi

Urfa’nın Siverek ilçesinde 1994 yılında kaçırıldıktan sonra öldürülen Özgür Gündem Gazetesi muhabiri Nazım Babaoğlu’nun annesi Makbule Babaoğlu, 2017’de yaşamını yitirdi. Makbule Babaoğlu, katıldığı Cumartesi Anneleri eyleminde, “Devleti yönetenlere soruyorum. Oğlumun kemiklerini bana vermeden nasıl barış yapacaksınız?” diye sormuştu.

Ziyneti Türkoğlu: Ömrü yetmedi

1 Nisan 1996 tarihinde Edirne’den İstanbul’daki evine dönmek üzere yola çıkan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Talat Türkoğlu’nun annesi Ziyneti Türkoğlu, oğlunun akıbetini öğrenemeden 16 Şubat 2019 da yaşamı yitirdi.

Fincan Bilgin: Bir gün çıkıp gelir

12 Eylül 1994’te gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin’in annesi Fincan Bilgin, 16 Şubat 2019’da hayata veda etti. Bilgin, “Kenan’a bir şey olmamıştır, bir gün çıkıp gelir” diye umudunu hiç yitirmedi. Son nefesine kadar oğlunun geleceği umuduyla mücadele etti.

Hatice Öztürk: Kızı işkenceyle katledildi

27 Temmuz 1992’de gözaltında kaybedilen ve ölü bedenine işkence edilen Ayten Öztürk’ün annesi Hatice Öztürk, yaşamını yitiren annelerden. Kızı Ayten’in cenazesi 8 Ağustos 1992 tarihinde Elazığ Karşıyaka Kartaltepe mevkiindeki boş arazide bir eli dışarıda kalmış şekilde gömülü olarak bulundu. Anne Öztürk, kızının faillerinin yargılandığını göremeden yaşamını yitirdi.

Meryem Baskın:Hesap sordu

Ankara’da 1993 yılında gözaltına alındıktan iki gün sonra cansız bedenine ulaşılan Abdülmecit Baskın’ın annesi Meryem Baskın, 16 Şubat 2019’da yaşamını yitirdi. Baskın da yıllarca oğlunu katledenlerden hesap sormak için mücadele etti.

Elmas Eren: Kaç senedir acı çekiyorum

Cumartesi Anneleri 765. haftada Hayrettin Eren'in akıbetini sordu ...20 Kasım 1980’de gözaltında kaybedilen oğlu Hayrettin Eren’in akıbetini soran Elmas Eren, 19 Ağustos 2019’da yaşamını yitirdi. Anne Eren, Oğlu Hayrettin için, “Keşke kavuşsam. Burnumun direği sızlıyor aklıma gelince. Yerini bilen kişi bana getirsin onu. Yavrum gelsin ve onu görmek istiyorum. Kim biliyorsa yerini söylesin, göndersin bana. Ne yapacağımı şaşırdım kaldım. Kolay mı kaç senedir bu acıyı çekiyorum” demişti.

 

Anik Can: Faillerin cezalandırılması için mücadele etti

Elazığ’da 21 Şubat 1993 günü kaçırıldıktan sonra cansız bedeni bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) Elazığ Şubesi Başkanı Avukat Metin Can’ın annesi Anik Can da 17 Eylül 2019 da hayatını kaybetti. Anne Can, oğlunun failleri yargılanmadan hayata veda etti.

İSTANBUL

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Gözaltına alınan eşbaşkan Diyarbakır’a getirildi

Sonraki Haber

ABD’den Türkiye’ye NAVTEX uyarısı

Sonraki Haber

ABD'den Türkiye'ye NAVTEX uyarısı

SON HABERLER

Cannes Film Festivali’nde ödüller verildi

Cannes Film Festivali’nde ödüller verildi

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Frantz Fanon’un anti-sömürgeci mücadelesi üzerine bir film: Fanon

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Provokasyonlar ve şantaj barışa hizmet etmez

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

‘Tel kafeslerinizi asla kabul etmeyeceğiz!’

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

İslam’ın şartı gerçekten kaçtır?

Kürt sorununda çözüm süreci ve Türkiyeli Müslümanlar

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Köyden kente işçi göçü

Toplumsuz hiçbir şey inşa edilemez

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

Suriye’de zaten bir iç savaş var!

Suriye’de zaten bir iç savaş var!

Yazar: Yeni Yaşam
24 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır