Ölüm orucunda olan Avukat Ünsal ve Timtik için Çağlayan’da düzenlenen nöbette konuşan anne Ünsal, ‘Ölürlerse sorumluluk kararı verenlerin olacak’ dedi
Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu’nun, “adil yargılanma” talebiyle ölüm orucunda olan Avukat Ebru Timtik ve Avukat Aytaç Ünsal ile dayanışma nöbeti sürüyor.
Meslektaşları için Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde biraraya gelen avukatlar, üzerinde Timtik ve Ünsal’ın fotoğrafının yer aldığı “Adalet sağlansın Ebru ve Aytaç yaşasın” pankartı açtı ve “Özel yetkili yargılanmalara son”, “Savunmaya özgürlük” ve “Halkın avukatları ölüm orucunda” yazılı dövizleri taşıdı.
Söz alan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İkinci Başkanı Ümit Büyükdağ, Timtik ve Ünsal’ın en basit ihtiyaçlarının dahi karşılanmadığını dile getirdi. Ebru Timtik’in dün toz şeker ihtiyacı için hem hastane idaresiyle hem jandarmayla tartıştıklarını aktaran Büyükdağ, “Durumlarını daha da kötüye götürecek bir süreç. 37. ACM tahliye talebini reddetti. 38. ACM önünde dosya. Bekliyoruz, karar çıkana dek nöbetteyiz. Adil yargılanma hakkı vazgeçilemeyecek bir taleptir” dedi.
‘Boyun eğdiremeyecekler’
Aytaç Ünsal’ın annesi Avukat Nermin Ünsal da refakatçisi olduğu dönemde yaşadıklarını aktardı. Anne Ünsal, “Asla kendilerine boyun eğdiremeyeceklerini söyledi. Adli Tıp Kurumu, ‘hapishanede kalamaz’ raporu vermesine rağmen, hapishane şartlarından kötü olan pandemi hastanesinin, hapishane koğuşuna yatırılmıştır Aytaç ve Ebru. Mahkeme bu süreçte suç işlemiştir. Çünkü, inanın ben bulunduğum süre zarfında şunu gözledim; tam bir tecritte Aytaç. Dört duvar arasında, dışa açılan bir pencere yok, oksijen yok, kapı önünde on tane jandarma ve bir gardiyan bekliyor. Gün içerisinde bu jandarmalar hastane içinde dolaşıyorlar, dışarıya yemek yemeye gidiyorlar, sonra fütursuzca içeri giriyorlar. Gardiyan onların yanına oturuyor ve gardiyan gün boyu Aytaç’ın yanına girip çıkıyor. Yine temizlik görevlileri hiçbir galoş ya da önlük gibi bir önlem almaksızın içeri giriyorlar.”
‘Devlet yaşatmak istiyorsa çözüm üretmeli’
Geçen hafta oğlu Aytaç’ı ziyaret ettiğinde gözlerinin içinin parladığını söyleyen Ünsal, şöyle devam etti: “Oğlumun gözlerinin feri sönmüş. Eğer ölürlerse bütün bunlardan kararı verenler sorumludur. Devlet yaşatmak istiyorsa çözüm üretmeli. O iki küçük beden hepimizi için direniyor. Derhal tahliye edilmeleri gerekiyor.”
‘Adalet için direniyorlar’
Didem Ünsal da eşi Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik’in Türkiye’de olmayan adalet için direndiğini kaydetti. “Bugün hemen karar vermek zorundalar. Zaten bugüne kadar özgürlüklerinden haksız ve hukuksuz şekilde tutuklandılar. Ekmek kadar su kadar gerekli olan adalet uygulanmadığı için arkadaşlarımız, eşimi ölüyor, öldürtmeyeceğiz. Bu devlet görevini yerine getirsin diye bedel ödüyoruz. Aytaç ve Ebru devlet görevini yerine getirsin diye ölüyorlar, öldürtmeyeceğiz. Bizim arkamızda halk var, biz sizden daha güçlüyüz bunu bilin” dedi.
Kaynak: ETHA