• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Mayıs 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Dünya

Fransız Devrimi’nin Hatası: Ait Kılma Vaadi

12 Ağustos 2020 Çarşamba - 23:00
Kategori: Dünya, Manşet

Todd McGowan

Siyasal hareketler yolunu şaşırdığında, attıkları yanlış adımın siyasal olduğu kadar felsefi de olduğunu tespit edebiliriz çoğu kez. Bu hata evrensellikten tikelliğe doğru geri çekilmeyi içerebilir. Veya sahici evrenselliği alıp evrensel aitlik yapısına çevirmeye çalışmayı içerebilir. Ait kılma vaadi, evrenselliğe ve her türlü devrimci itkiye ihanettir. Ama çok az kişi bu ayartıyı reddedebilir.

Fransız Devrimi’nde yaşanan şey budur. Ait olmayışa dayanan evrensellikten uzaklaşma hamlesi, tamamen ait kılma hayaline yol açtı. Bu tam içermecilik vizyonu, devrimci hayali Terör Dönemi kabusuna çevirdi. Terör, evrensel içermeyi dayatma girişimidir, uymayan ya da ait olmaya direnen herkesi ortadan kaldırma girişimidir, ama bu girişim her zaman içermenin temel imkansızlığına toslar (bu imkansızlığın gerçek evrenselliğin kaynağı olması ironiktir).

Bu hamle hiç de gerekli değildir. “Her devrim, ait olmayışın evrenselliğinden, herkesin yer sahibi olabildiği tamamlanmış bir yapı ile evrenselliğin somutlaştırılmasına [instantiation] doğru geçiş yapmalıdır” diye dikte eden hiçbir gizli devrim kod kitabı yoktur. Ait kılma adına evrenselliğe ihanet edilmesi yazgı değildir. Bu başarısızlığın bize gerekli gözükmesinin tek nedeni, devrimlere başarısızlık yaşandıktan sonra bakmamızdır. Fransız Devrimi örneğinde bu hatayı görmek kolaydır.

Özgürlüğü tam olarak gerçekleştirmek ve herkesi özgür topluma ait kılmak için, Kamusal Güvenlik Kurulu, evrenselliğe ihanet edenleri tespit etmek zorundaydı. Ama ait olamayışın kolektif olması (herkeste olması) bu ihaneti kaçınılmaz kılar. Eğer her bir kişiye yeterince yakından bakarsak, hiçbir kişinin ait olmadığını buluruz, herkeste bir ihanet veya ait olmayış noktası olduğunu buluruz. Herkes suçludur, bilinçli olarak kendilerini tamamen Devrim’e adamış olanlar bile suçludur, çünkü herkesin bilinçdışı vardır, kimse bilinçdışından kaçamaz. Evrenselliği temelden yanlış kavrayan Kamusal Güvenlik Kurulu, Büyük Terör yılı ilerlerken, herkeste hainlik görebiliyordu. Bu olgusal olarak yanlış değildi. İhanet, tamamen gerçekleşmiş özgürlüğün dünyasını yaratma girişiminin içine yazılmıştır. Bu anlamda, kimse giyotinden kaçamaz; Jakobenlerin iki Jakoben kurbanı, Camille Desmoulins ile George Danton’un ölümleri nihayetinde bunu göstermiştir.

Özgürlük veya eşitlik, herkesi içerecek şekilde tam olarak gerçekleştirilebilecek bir değer olarak anlaşıldığında, terörün gerekçesi olur. Gelecekte herkesin tamamen özgür olabileceği bir toplum yaratmayı becerebileceksek, bunun birkaç bin can kaybına değeceğini iddia etmek kulağa akılcı gelebilir, yeter ki bu rakam hesaplamayı yapan kişiyi dışarıda bıraksın. Ama öyle bir toplum mümkün değildir. Öyle bir toplum yaratma dürtüsü, kendine özgü bir despotizm biçimi ile sonuçlanır. Robespierre’in Terör sırasındaki şu iddiasında bu aşikardır: “Devrim hükümeti tiranlığa karşı özgürlüğün despotizmidir.” Robespierre’e göre özgürlük, herkes için tam gerçekleşmesini –herkesi ait kılmayı– temin edecek despotik çabaları gerektirir, ama evrensel özgürlüğe ihanet eden şey tam da bu bağlılıktır.

*Evrensellik ve Kimlik Siyaseti kitabından

www.yersizseyler.wordpress.com’dan alınan bu yazı Işık Barış Fidaner tarafından çevrilmiştir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

AKP Yalanı…

Sonraki Haber

Yaban Arıları

Sonraki Haber

Yaban Arıları

SON HABERLER

Kartal: Halklar için yeni bir milat 

Kartal: Halklar için yeni bir milat 

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Birinci turda aday çıkarmama meselesi

12’nci Kongre’ye selam olsun!

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Yaşamın özgürlüğüdür derdimiz, kararımız

Mezopotamya havzasına siyasi müdahale

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Rüya Kurtuluş: Barışı katledilen kadınlara borçluyuz

Rüya Kurtuluş: Barışı katledilen kadınlara borçluyuz

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Yüksek güvenlikliler güneşe uzak

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Barış bir mücadele sorunudur

PKK barışın kongresini yaptı

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır