• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Mayıs 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Çalmayacaksın, öldürmeyeceksin!

21 Ağustos 2018 Salı - 23:07
Kategori: Yazarlar

Hangimiz bir şeyler çalmadı ki hayatta? Aramızda çocukken bakkaldan fırsatını bulup şeker, sakız, vs. aşırmayan, marketten ufak tefek ganimetleri giysimizin altına saklayıp kamulaştırmayan, yapmasa bile en azından bunu arzulamayan var mı acaba? Muhtemelen yoktur ve bundan ötürü suçluluk duymak, yaptığımızı suç kategorisinde görmek aklımızdan bile geçmemiştir. Onu yapmış olmaktan değil de, aksine ona cesaret edememiş, o hazzı tatmamış olmaktan hicap duyanımız vardır belki.

Bu tür eylemleri hırsızlıktan saymak için, ya o bakkalın/marketin sahibi veya sermaye devletinin hukukçusu olmanız lazım. O zaman yaptığımız hırsızlık da değil (çünkü yaşadığımız düzende hırsızlık meşrudur ve dahi mülkün temelidir) kanunun gözünde ‘gasp’ suçu sayılabilir, örneğin baklava çaldık diye işkence görüp dokuz yıl hapis cezası alabiliriz, yıllar önce Antep’teki kardeşlerin başına geldiği gibi.

Öte yandan yaş büyüdükçe böyle şeylere yeltenmek utanç vesilesi olmaya, yapılan eylemin hırsızlık olduğu duygusu yavaş yavaş yerleşmeye başlar. Yüzümdeki ilk tüyler belirdiği zaman, anlamsızca pahalı bulduğum ‘modern’ traş bıçağını pantolonumun kargo cebine nasıl attığımı değil de, kasadan geçerken alarmın ötüşünü hatırlarım hep. Ve elbette görevlilerin büyük balık yakalamış bakışları altında nasıl küçüldüğümü… Parasını paşa paşa ödettiler, ama olayı şimdi bile hatırladığıma göre hicap duygusu hâlâ geçmiş değil. Mülkiyet hırsızlık olabilirdi ama çalmak yine de ayıp sayılırdı. (Belki bir tek fuardan kitap çalmak ayıplanmazdı, o da öğrencilik dönemi boyunca.)

Yaşayan en iyi belgeselciler arasında sayabileceğim Heddy Honigmann, az bilinen filmi “Prive”de (2000) ‘çalmak’ fiili üzerine ufuk açıcı bir fikir cimnastiği yürütür. Her düzeyde hırsızlık vakalarından örnekler vererek, kavramın güncel, ahlaki ve toplumsal çağrışımlarına yelken açarfilm boyunca. ‘Çalma’ geleneği içinde “gerçeklikten imajlar aşıran” bir filmci olarak kendi payını da anmayı ihmal etmez.

Yukarıda değindiğim küçük masum hırsızlıklarımızı örnekleyerek başlattığı sohbette lafı profesyonel yankesicilere oradan daha ürkütücü gasp vakalarına ve güvenlik kameralarıyla kuşatılmış sözde güvenli mekânlara kadar getirir. Derken hiç beklemediğimiz bir başlık açılır filmde: Kayıp yakını bir kadının hikâyesi… Arjantin cuntası döneminde aile üyelerinden birisinin nasıl zorla kaybedildiğini, başka bir deyişle kendisinden nasıl ‘çalındığını’ anlatır. O ana kadar dinlediğimiz sıradan hırsızlık vakaları üzerine gelen bu sarsıcı öykünün nasıl bir soğuk duş etkisi yarattığını sözcüklerle anlatmak zor.

Bizi şu türden sorularla başbaşa bırakıyor çünkü: Bir insanı sevdiklerinden, ailesinden çalmak, bir daha iade etmemek üzere ‘kaybetmek’ ne demektir? Bunun sistematik olarak yapıldığı bir ülkede, herhangi bir ahlaki, yasal ya da toplumsal sözleşmeden bahsedilebilir mi? Kocası, oğlu/kızı evinden alınıp sırra kadem basan, sonraki hayatını sadece bekleyerek geçirmek zorunda bırakılan ailelerin yaşadığı işkenceyi tarif etmek mümkün mü? Bir anahtarı, gözlüğünü veya minik defterini kaybettiğinde yaşadığın sıkıntıyı düşün, bir de yakının zorla kaybedilmesi karşısında duyacağın kahredici çaresizliği…

Honigmann, bu küçük filmi Tanrı tarafından Musa’ya gönderildiği varsayılan ve aşağı yukarı tüm dinlerin ahlaki temellerini özetleyen 10 Emir’in sekizincisi üzerine yapmıştı: “Çalmayacaksın!” Aynı Tanrının altıncı emri de “Öldürmeyeceksin!” der.

Devletler, Tanrı’yı yüceltirken kendilerini onun emirlerinden muaf sayar. Kayıplar sözkonusu olduğunda şunu demeye getirir: “Ben devletim çalarım, ben devletim öldürürüm!” Tarihin doğa kanunu ise şunu söyler bize: Baklava çalmanın gasp suçu sayıldığı, insan hayatını çalmanın cezasız bırakıldığı bir düzenin ömrü sınırlıdır.

38 yıl önce kaçırılıp kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren geçen Cumartesi günkü buluşmada şunu demiş: “Üç gün sonra bayram. Karanfil bırakacak bir mezartaşımız yok. Bizim mezarımız Galatasaray Meydanı oldu.”

Galasaray Meydanı bu Cumartesi günü 700’üncü defa karanfillere bürünecek; ve tüm kayıpların hesabı sorulana kadar, o meydan sembolik bir mezarlık olmaya devam edecek.

#CumartesiAnneleri700Hafta

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Ben sana hayran

Sonraki Haber

Zihnimizdeki prangaları kırmak

Sonraki Haber

Zihnimizdeki prangaları kırmak

SON HABERLER

Aykoç: Saldırıları karşı Kürtler birleşmeli, halklar karşı durmalı

CPT: Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesi’ni 23 defa bombaladı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Gülistan Kılıç Koçyiğit: Artık dil üzerindeki baskılar tarihe karışmalı

Gülistan Kılıç Koçyiğit: Artık dil üzerindeki baskılar tarihe karışmalı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Putin, kara kuvvetleri komutanını görevden aldı

Putin, kara kuvvetleri komutanını görevden aldı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Sekoya gölgesinde bir yaşam: Pepe’nin yolculuğu

Sekoya gölgesinde bir yaşam: Pepe’nin yolculuğu

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Suriye: Emirlik mi, demokratik cumhuriyet mi?

Suriye: Emirlik mi, demokratik cumhuriyet mi?

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Barış ihtimal olmasın

Barış ihtimal olmasın

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Perihan Koca: Suriye şeriat parantezine sığmaz

Perihan Koca: Suriye şeriat parantezine sığmaz

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır