• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Kasım 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Dijital toplumda mahremiyet mücadelesi

21 Eylül 2018 Cuma - 00:03
Kategori: Yazarlar

Google, Facebook, Twitter gibi sosyal medya platformlarının ürettiği ürün bizleriz. Bu mecralar aracılığıyla ürettiğimiz her içerik ya da yaptığımız her işlem kendi hayatımıza ve tercihlerimize yönelik verilerin kaynağı oluyor ve bu şirketler yüz milyonlarca kullanıcının verilerini reklam verenlere satarak, dünyanın en zengin şirketleri arasına giriyor. Bu nedenle, internet bağımlılığının bir nesnesi haline gelmiş olan bu uygulamalar ve onların bize sunduğu olanaklar tamamen bedava. Ne kadar elektronik ayak izi bırakırsak, dijital dünyanın devleri o kadar kâr ediyor.

Ancak aldığımız bu bedava hizmetin karşılığında bizden giden mahremiyet oluyor. Mahremiyet, dijital medya çağının en çok tartışılan başlıklarından birisi olarak karşımıza çıkıyor son yıllarda. Dünyanın çeşitli ülkelerinde faaliyet gösteren mahremiyet aktivistleri, şirketlerin ve devletlerin şu soruları yanıtlamasını ya da en azından kullanıcıların bu sorulara sahip çıkmasını savunuyor: 1) Benimle ilgili hangi veriler saklanmaktadır?, 2) Bu veriler neden saklanmaktadır?, 3) Bu veriler ne amaçla kullanılacaktır?

Bir internet kullanıcısının kendi hakkındaki bütün verilerin internet ortamından tamamen silinmesi hakkına sahip olmasını ifade eden unutulma hakkı da son dönem birçok ülkede tartışılıyor. Şu an verilerin sadece arama sonuçlarından silinmesi aşamasında olsa da, unutulma hakkı da dijital mücadelenin önemli başlıklarından birisini oluşturuyor.

Dijital dünyanın devleri ise bu soruların hiç sorulmaması ve kullanıcı verilerini kullanmada tam bir serbestlik içinde olmaları uğruna mücadele ediyor. Örneğin, mahremiyet ile ilgili ayrıntılı ve korumacı yasalar çıkmaması için Facebook ve Google’ın son beş yıl içinde ABD Kongresi’ne yönelik lobicilik faaliyetlerine 100 milyon dolardan fazla para harcadığı tahmin ediliyor. Google’ın eski patronu Eric Schmidt’in “başkalarının bilmesini istemediğiniz bir şeyler yapıyorsanız, belki de her şeyden önce bunu hiç yapmamanız gerekmektedir” sözleri yeni nesil patronların nasıl bir distopik dünya hayal ettiklerini de çok iyi açıklıyor.

Şu aşamada bu şirketlerin elindeki en güçlü argüman kullanıcı sözleşmeleri. Bir sosyal medya platformuna üye olduğumuzda karşımıza çıkan ve hiç okumadan onayladığımız kullanım koşulları, bu şirketlere büyük olanaklar tanıyor. Örneğin, Instagram’a yüklediğimiz fotoğraflar, şirket tarafından telifsiz ve izinsiz bir şekilde, herhangi bir yerde kullanılabiliyor. Aynı şekilde Snapchat’in kullanım koşullarında şunlar yazıyor:

“İçeriğinizi, her türlü medya ve dağıtım yöntemi (şimdi bilinen ve daha sonra geliştirilen) üzerinden saklamak, kullanmak, yeniden üretmek, birleştirmek, düzeltmek, parçalarını kullanmak, yayınlamak, radyo-televizyonda yayınlamak, dağıtmak, gazetelere satmak, reklamını yapmak, sergilemek ve kamuya açık şekilde göstermek için Snap’a, dünya çapında, süresiz, telifsiz ve devam eden izin vermektesiniz” (aktaran: Eirik Lokke, Mahremiyet: Dijital Toplumda Özel Hayat, çev. Dilek Başak, Koç Üniversitesi Yayınları, 2018).

Bu koşullar o kadar okunmadan kabul ediliyor ki, 2010 yılında Game Station sitesi 1 Nisan şakası olarak kullanım koşullarına “kullanıcı siteye ruhunu satar” maddesini eklediğinde her on kişiden sekizi bu koşulu onaylıyor. Bu koşulların okunmamasının bir nedeni, tabii ki, internetin dayattığı hız kültürü. Biraz uzun kaçan yazılardan dahi kaçınılan böyle bir ortamda, böylesine uzun ve sıkıcı metinlerin okunması çok zor. Zaten şirketlerin bu metinleri ellerinden geldiği kadar uzun ve sıkıcı olacak şekilde hazırladığı da söylenebilir. Bunun yanında, şirketler kullanıcılara tanıdıkları kısıtlı mahremiyet olanaklarını da, ayarlar bölümünün labirentimsi yapısının karanlıklarına saklayarak ellerinden almaya çalışıyor.

Koşulları baştan sona detaylı okumak, neye izin verdiğimizin farkında olmak, sosyal medyayı ona göre kullanmak ve ayarlar bölümünü iyice keşfetmek çok yararlı kuşkusuz. Ancak internet alanını birkaç şirketin sultasından kurtarmak için toplumsal bir mücadele verilmesinin farkında olmak daha da yararlı. Dijital dünyanın anti-kapitalist mücadelenin önemli bir sahası olacağı akıldan çıkmamalı.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Dersim’de yine ormanlar yanıyor

Sonraki Haber

İki ayrı cinayet davasında erteleme

Sonraki Haber

İki ayrı cinayet davasında erteleme

SON HABERLER

YRJ Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı

YRJ Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı

Yazar: Bedri Adanır
9 Kasım 2025

Prof. Sevda Alankuş: Kadın odaklı habercilik etik ve politik bir tercihtir

Prof. Sevda Alankuş: Kadın odaklı habercilik etik ve politik bir tercihtir

Yazar: Bedri Adanır
9 Kasım 2025

İzmir’deki Harmandalı Çöp Tesisi halk sağlığını tehdit ediyor

İzmir’deki Harmandalı Çöp Tesisi halk sağlığını tehdit ediyor

Yazar: Bedri Adanır
9 Kasım 2025

Wan’daki yurttaşlar: Pratik adım yok, devlet yasal değişiklikler yapmalı

Wan’daki yurttaşlar: Pratik adım yok, devlet yasal değişiklikler yapmalı

Yazar: Bedri Adanır
9 Kasım 2025

173 km duvar, hendekler ve 210 gözetleme kulesine rağmen uyuşturucu trafiği devam ediyor!

173 km duvar, hendekler ve 210 gözetleme kulesine rağmen uyuşturucu trafiği devam ediyor!

Yazar: Bedri Adanır
9 Kasım 2025

İbrahim Kaypakkaya’nın köyü sermayenin hedefinde

İbrahim Kaypakkaya’nın köyü sermayenin hedefinde

Yazar: Bedri Adanır
9 Kasım 2025

Umut Kitapevi’nin bombalanmasının üzerinden 20 yıl geçti: ‘İyi çocuklar’ beraat etti

Umut Kitapevi’nin bombalanmasının üzerinden 20 yıl geçti: ‘İyi çocuklar’ beraat etti

Yazar: Bedri Adanır
9 Kasım 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır