• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Eylül 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kültür

Hastalık-Brian Dillon

14 Ekim 2018 Pazar - 16:20
Kategori: Kültür

Hipokondri (hastalık hastalığı; evham), sürekli yenilenen, değişen ve kestirilemeyen bir hastalığı belirten kadim isimdir. Yunanlara göre hypochondrium, karında, göğüs kafesinin hemen altında bulunur; Hippokrates ve Celsus bu bölgeyi ve burada oluşabilecek rahatsızlıkları tarif etmişlerdir. Platon da Timaios’ta bedenin bu bölgesini hem fiziksel hem de zorlayıcı duygusal dürtülerin kaynağı olarak tanımlamıştır. Karın bölgesindeki rahatsızlık ile duygusal çalkantı arasında kurulan yakın ilişki, Melankolinin Anatomisi kitabında (1621) hipokondriye bağlı ıstıraplara dair ilk modern tasviri sunan Robert Burton’ın zamanına kadar varlığını korur.

Susan Sontag, “Metafor Olarak Hastalık” kitabında şöyle diyor: “Romantikler, aylaklığın ve insanın kendini sanatına verebilmesi için burjuva yükümlülüklerini reddetmesinin mazereti olarak maluliyeti icat ettiler.” 18. yüzyıl sonu ile 19. yüzyıl başlarında, bazı bedensel ve ruhsal halsizlik türleri, insanın çevresine karşı ne kadar hassas olduğunu gösteren bir nevi hiyerarşi oluşturuyordu. Wordsworth’ün, şiirsel hayal gücünü bir hareketsizlik biçimi olarak tasavvur etmesi meşhurdur: çoğu doğayla ilgili olan geçmiş duygu ve izlenimlerin hafızada dönüşüme uğraması. Aslında romantik sanat ve edebiyatın tamamı bir anlamda hipokondriyaktır: kendi benliği ile dünya arasına sağlam bir sınır çizemediği için, Coleridge ve De Quincey örneklerinde olduğu gibi, suçluluk duygusunun etkisiyle ilaç bağımlısı olan veya, Keats gibi, her an gelecek ölüm saplantısıyla kendini hırpalayan bir şair. Goncourt kardeşler, “hastalık bir insanı fotoğraf levhası gibi hassas yapar” diye yazmışlardı günlüklerine. Marcel Proust ise, aşırı hassasiyetin yaratıcılık üzerindeki olumlu etkilerini de, kendi evhamının saçmalığını da kavramıştı:

Hekimler, ilaçla tedavi ettikleri her hastalığa karşılık, sağlıklı insanlarda onlarca başka hastalığa sebep oluyorlar: onlara, bütün mikroplardan bin kat daha etkili bir virüsü aşılıyorlar – hasta olma fikrini. Fakat Proust, hayat hikâyesini yazan Ronald Hayman’ın dediği gibi, “zayıflıktan güç devşirmeyi” daha küçük yaşlarında öğrenmişti. Ömrünün büyük kısmını gerçekten hastalıkla, en ağırı da astımla geçirmişti. Verem ve sara gibi astımın da, tamamen evhamın neticesi olmasa da ruhsal kökenli olduğu düşünülüyordu. Ama Proust’un evhamı sadece hasta olduğunu düşünmekten ibaret değildi, gerçek hastalıklarının onu gerçekte olduğundan daha da zayıf düşürdüğünü sanıyor ve hiçbir temeli olmayan bir dermansızlık haline bürünüyordu. Ölümünün de, sırf bir pencere açamamasından veya bir ateş yakamamasından olduğu söyleniyordu: Ruhsal bir sığınakmışçasına çekilmişti maluliyete – arkasında bıraktığı dünyayı hayalinde yeniden canlandırabileceği bir inziva yeri gibi. Hayattan kopma yolundaki ilk adımı, gün içinde uyuyup geceleri insan içine çıkma, sonra da çalışma alışkanlığıydı. Seslerin, ışığın ve havanın önünü kesip bedenini afyonla, kafeinle ve barbitalle dolduruyordu – ta ki, elden ayaktan kesilip, yattığı yerde yazmaktan başka hiçbir şey yapamaz hale gelene kadar.

Elçin Gen tarafından çevrilen bu yazı www.e-skop.com adresinden alınmıştır

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Yücel: Bu coğrafyada edebiyat ve siyaset birbirine sirayet etmiştir

Sonraki Haber

Kayyum cumhuriyeti

Sonraki Haber

Kayyum cumhuriyeti

SON HABERLER

Halkın sanatçısı olmak

Halkın sanatçısı olmak

Yazar: Heval Elçi
11 Eylül 2025

Komisyon masası devrilecek mi?

Komisyon masası devrilecek mi?

Yazar: Heval Elçi
11 Eylül 2025

İç dinamik, dış dinamik

İç dinamik, dış dinamik

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
11 Eylül 2025

Stratejik Bir Yazgı: Komünistlerle Kürt Özgürlük Hareketinin Stratejik Ortaklığı

Stratejik Bir Yazgı: Komünistlerle Kürt Özgürlük Hareketinin Stratejik Ortaklığı

Yazar: Bedri Adanır
11 Eylül 2025

Bu samimi el sıkıca tutulmalı

Bu samimi el sıkıca tutulmalı

Yazar: Aziz Oruç
11 Eylül 2025

İsrail’in Gazze saldırılarında 39 kişi yaşamını yitirdi

İsrail’in Gazze saldırılarında 39 kişi yaşamını yitirdi

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

Trump destekçisi sağcı aktivist boynundan vuruldu

Trump destekçisi sağcı aktivist boynundan vuruldu

Yazar: Yeni Yaşam
10 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır