• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Eylül 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hüseyin Ozan

4 Mayıs 1937

5 Mayıs 2023 Cuma - 00:00
Kategori: Hüseyin Ozan, Yazarlar
Rızasız Yol, seçimler, Aleviler

Dersim, tarihsel-toplumsal-kültürel bir gerçekliğin, Raa/Reya Heq süreğinin yoğunlaştığı coğrafi bir bölgenin adıdır. Kadim Kürt varlığının burjuva ulus kavramlaştırmasıyla tarif edilemeyecek özgün bir rengidir. Yüzyılları kapsayan bir kuşatma ve tecride, nice sefer, ölüm ve yıkıma, mahkûm edildiği derin yoksulluk ve sefalete direnerek hep küllerinden yeniden var ederek kendini geleceğe taşımayı başarmış bir halkın yurdudur.

Devletli uygarlık sisteminin tarih sahnesine en erken çıktığı coğrafyada doğal toplum çizgisini yaşatan, örgütlü kötülük sisteminin ideolojik ve fiili saldırıları karşısında komünalite temelli fikriyatını derinleştiren, alternatif toplumsal modelini inşa edip savunan bir geleneğin son kalelerindendir. Her vurulduğunda hakikatine sarılarak hep “Dersim kalarak” kendini yaşatabilmişti.

Kapitalist vahşet ve onun tahakküm modeli olan burjuva ulus devletler çağında tahakküm alanlarını kaybetmekte olan Osmanlı elitlerinin arayışları en güçlü ifadesini İttihat ve Terakki Cemiyeti’yle bulmuş-tur. İttihatçı gelenek, ideolojik motivasyonu ve pratiğiyle bir soykırımlar organizasyonu olmuş, kadim uygarlıkların yurdunu halklar mezarlığına çevirmiştir.

Ve hazırlanan pek çok rapor, on yıllara yayılan hazırlık sürecinin ardından 4 Mayıs 1937 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı’yla düğmeye basılmış ve Dersim dönemsel soykırımlar zincirinin son halkası olarak vurulmuştur. Yaşanan vahşetin boyutu çeşitli belge ve tanık anlatımlarıyla az da olsa kayıt alıtına alına-bilmiştir.

Bu süreç farklı halk gerçekliklerini, Kürt ve Alevi varlığını yok etmeye odaklı homojen ulus ve tek tip iktidar alanı yaratma projesi bağlamında sistematik şiddet, asimilasyon ve göçertme politikalarıyla sürdürülmektedir.
Dünyanın dört bir yanında benzer süreçlere maruz bırakılan halklar direnmekte, tarihsel-toplumsal hakikatlerine sahip çıkarak insanlık alemi içerisindeki yerlerini savunmaya çalışmaktadırlar. Köklerinde, halk gerçekliklerinde ısrar etmeyen, yaşama, dünyaya buradan bakıp göremeyen, ısrarlı bir direniş gösteremeyen halklar ise tarihin karanlığına gömülüp gitmekten kurtulamamaktadırlar.

Dersim ve Dersim hinterlandı nice badireler atlatmış, bu çağlara kadar varlığını sürdürebilmiş olmakla beraber hâlihazırda ciddi bir çözülüş ve yıkım süreci yaşamaktadır. Bu sonuç sistematik şiddet ve asimilasyon politikalarının sonucu olsa da içine düşülen zaafiyet kabul edilebilir bir durum değildir. İnsan, tarihsel-toplumsal gerçekliğiyle, aidiyet duygusu ve anlam dünyasıyla insandır. Tüm doğada olduğu gibi farklılıklarıyla, farklı halk gerçeklikleriyle vardır. Kapitalist tahakkümün atomize ederek sonuna kadar tahakküm ve talana açık duruma düşürdüğü hiçleştirilmiş bireyler kalabalığı değildir.

Dersim ve Dersim hinterlandının en büyük kaybı tarihsel-toplumsal gerçekliğinden, zihniyet ve anlam dünyasından önemli ölçüde koparılmış olmasıdır. Bu hakikatinden kopmayan, koparılamayan her halk direniş iradesi gösterebilir, kendini küllerinden bir kez daha var edebilir. Hegemon yapılar ve zihniyetleri karşısında tarihin en direngen damarlarından birini temsil eden Raa/Reya Heq geleneğinin kadim ocaklarından Dersim’in ve Dersim hinterlandının somut durumuna baktığımızda paragrafın ilk cümlesindeki tespitin doğru olduğunu görebiliriz.

Yineleyelim, bizi zayıf ve edilgen kılan, toplumsal çözülüşe çeken temel etken halk gerçekliğimizden, toplumsal zihniyet ve anlam dünyamızdan koparılma düzeyimizdir. Tahakkümcü modernite ululanırken insanlık alemi içindeki yerimizi belirleyen her şey, halk gerçekliğimiz, dilimiz, zihniyet ve anlam dünyamız gerici, ilkel, çağ dışı ilan edilmiş, sistematik baskıyla, örgün ve yaygın eğitimle bilinçlerimize işlenmiş, toplumsal hakikatimiz değersiz gösterilmiştir. Bu durumdan çıkış için tahakkümcü ve gaspçı modernitenin zihniyet dünyamızdaki hakimiyetini kırmak, tarihsel-toplumsal hakikatimizle buluşmak, direnişi halk gerçekliğimiz üzerinden yükseltmek dışında başkaca bir yol yoktur.

Dersim’in Kara Günü olarak ilan edilen 4 Mayıs, aynı zamanda tarihsel-toplumsal hakikatimiz karşısında özümüzü dara çekmeye vesile olmalıdır. Dersim ve hinterlandının ikrarbendleri nice bedeller pahasına hakikatimiz üzerinden direnişini sürdürürken farkındalığına rağmen ciddi bir kitlemiz bir sinmişlik ve uzaktan izleme durumu yaşamaktadır. Modernizmin bataklığına tamamen gömülenler ise çok daha fazladır.

Dersim’in Kara Günü vesilesiyle Seyit Rıza şahsında tüm yitirdiklerimizi anmak, huzurlarında dara durmak her anımızda Dersimi bir duruşun sahibi olmakla mümkündür. 14 Mayıs 2023 seçimleri de bu duruşun önemli göstergelerinden olacaktır. Dersimliler başta Dersim olmak üzere yaşadıkları her yerde Yeşil Sol Parti’nin parlamentodaki azami temsiliyetine azami katkı sunmalıdırlar.

Aşk ile

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Giderayak meşrulaştırma

Sonraki Haber

AİHM’den Fransa hakkında ihlal kararı

Sonraki Haber
AİHM’den Fransa hakkında ihlal kararı

AİHM'den Fransa hakkında ihlal kararı

SON HABERLER

Kürt halkının tarihsel konumu

Kürt halkının tarihsel konumu

Yazar: Bedri Adanır
8 Eylül 2025

Militarist kafayla ne ekolojik ne de toplumsal barış olur

Militarist kafayla ne ekolojik ne de toplumsal barış olur

Yazar: Heval Elçi
8 Eylül 2025

Eylül

Eylül

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
8 Eylül 2025

Zilli Kurt’un izinde, barış peşinde: Min Dît (Ben Gördüm)

Zilli Kurt’un izinde, barış peşinde: Min Dît (Ben Gördüm)

Yazar: Heval Elçi
8 Eylül 2025

‘Bu sürecin en önemli göstergesi anadildir’

‘Bu sürecin en önemli göstergesi anadildir’

Yazar: Heval Elçi
8 Eylül 2025

Bakan Yerlikaya’dan CHP’ye tehdit: Devlet gereğini yapacak

Bakan Yerlikaya’dan CHP’ye tehdit: Devlet gereğini yapacak

Yazar: Yeni Yaşam
7 Eylül 2025

Tam zamanında yapılan uyarı

Tam zamanında yapılan uyarı

Yazar: Bedri Adanır
7 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır