• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
14 Mayıs 2025 Çarşamba
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

Ünsal: Barış için İmralı’nın kapıları açılmalı

9 Ekim 2024 Çarşamba - 10:26
Kategori: Editörün Seçtikleri, Güncel
Ünsal: Barış için İmralı’nın kapıları açılmalı

Akil İnsan Heyeti’nde yer alan Ahmet Faruk Ünsal, Kürt halkının kendisine tek önder kabul ettiği Abdullah Öcalan’ı bu kadar tecrit altında ve sürecin dışında tutarak bir müzakereyi yürütmenin ya da başlatmanın mümkün olmadığını belirterek, İmralı’nın kapılarının açılması gerektiğini ifade etti

Ortadoğu’da tırmanan savaş ve çatışmalar Türkiye siyasetini de hareketlendirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Ekim’de yeni yasama yılının açılışında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve bazı milletvekilleriyle tokalaştı.

Bahçeli, DEM Partililerle el sıkışma kararını da AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Genel Kurul’daki konuşmasından sonra aldığını açıkladı. Bahçeli, dün de Meclis’te yaptığı açıklamada da bir kez daha tokalaşma konusuna işaret ederek, “Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır” dedi.

Medya Haber’de yayınlanan özel bir programda konuşan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat ise, Bahçeli’nin DEM Partililerle el sıkışmasını “Bunlar yeni oyunlar peşindeler” şeklinde değerlendirdi. Hozat, “Bir yaklaşımın varsa “Keremke (buyur), İmralı oradadır” dedi.

2013-2015 yılları arasında yürütülen “diyalog süreci” sırasında Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alan dönemin İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Kürt sorununun çözümü ve siyasetteki hareketlenmeyi Mezopotamya Ajansı’ndan İbrahim Irmak’a değerlendirdi.

‘İç barışın kuramaması krizin derinleşmesinde etkili’

Cumhuriyetin kendisini “Kürt karşıtlığı” üzerinden kodladığını ve bu nedenle cumhuriyet tarihi boyunca birçok Kürt isyanının yaşandığını söyleyen Ünsal, gelinen aşamada Kürt sorununun uluslararası bir boyuta evrildiğini kaydetti.

Ünsal, “Türkiye bunu erteledikçe, üstünü kapattıkça, yok saydıkça hem sorunu büyütüp hem de bir tarafıyla da sorunu uluslararasılaştırdı. Artık Türkiye’nin Kürtlerle ilgili sadece kendi sınırları içerisindeki bir tepkisi olmaktan çıkıp, işte Güney Kürdistan’a ve Rojava’ya dönük de bir fiili askeri müdahaleye, hatta orada kalıcı askeri birleşmeye doğru giden bir süreçle karşı karşıyayız. Dolayısıyla Kürt sorununa nereden bakarsanız bakın Türkiye halkları için ekonomik ve toplumsal barışın tehdit edildiği büyük bir beşeri maliyete dönüştü” dedi.

Kürt sorununun çözümsüzlüğü ile ekonomik kriz ve diğer sorunların birbirinden bağımsız ele alınamayacağına dikkati çeken Ünsal, “Türkiye gerçekten cumhuriyet döneminin en ağır ve en uzun süren ekonomik bunalımını yaşıyor. Tansu Çiller döneminde de Ecevit döneminde de böyle kısmi krizler yaşandı ama bu kadar uzun süren bir kriz daha önceden olmamıştı. Elbette Türkiye’nin iç barışını kuramamış olması bu krizin derinleşmesinde çok çok önemli. Elbette bunu aşmanın yollarından birisi ve çok önemli olanı tabii ki Kürt sorununun aşılması ve Türkiye’nin mutlak surette demokratikleşmeye, çoğulcu yaşamı mümkün kılacak bir parlamenter sisteme geçmesidir” diye belirtti.

‘Herkesin kendi geleneksel pozisyonu terk etmesi gerek’

Bahçeli’nin yeni yasama yılında DEM Partili milletvekilleriyle tokalaşmasına dikkati çeken Ünsal, “Bahçeli’nin DEM Parti grubuyla tokalaşması, daha sonra resepsiyonda vermiş olduğu mesajlar, Türkiye’nin yaşamakta olduğu muhtemel risklere dair algılarının artık farklılaşmaya başladığını gösteriyor. Eğer öyleyse Türkiye’nin bu ihtiyacı bir fırsata dönüştürülebilir. Çünkü bir taraftan da baktığınız zaman Türkiye’nin barış ihtiyacı Kürtlerin de barış ihtiyacı anlamına geliyor. O yüzden bu kadar bir sıkışmışlık içerisinden yaratıcı bir süreçle demokratik, eşitlikçi ve bölge halkları için sadece Türkler ve Kürtler için değil, bir tarafıyla da baktığınız zaman esasında belki Yahudiler, Araplar ve Ermeniler için de yeni bir kapının açılacağı bir süreç olabilir. O yüzden herkesin kendi geleneksel pozisyonu terk edip bir müzakere sürecine doğru gitmesine yarar var diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

2013-2015 süreci

Akil İnsanlar Heyeti’nin oluşturulduğu dönemi anımsatan Ünsal, “diyalog sürecinin” Kürt sorununun çözümü açısından bugüne dek atılan en büyük adım olduğunu söyledi. Sürecin tüm halklar tarafından desteklenmesine rağmen fırsata çevrilemediğini vurgulayan Ünsal, şunları söyledi:

“2013-2015 döneminde Akil İnsanlar’ın da bir şekilde sahada olduğu Türkiye’nin bir çözüm süreci denemesi oldu ve bu ilk denemesiydi. Herkesin acemilikleri oldu. Siyasal iktidar muhalefeti yeterince sürece dahil etmekte zorlandı. Oysa Dolmabahçe Mutabakatı ile Kürt silahlı hareketinin silahlarını bırakacağının deklare edilmesine kadar giden çok radikal bir süreçten bahsediyoruz. Doğal olarak Kürtlerin yaşadığı illerde büyük bir destek vardı ama Kürtlerin az yaşadığı Karadeniz’de, Akdeniz gibi bölgelerde de ciddi anlamda sürece destek vardı. Çünkü herkes barışın Türkiye’ye ne getireceğini, bunun ekonomik, sosyal ve siyasal avantajlarının neler olduğu konusunda yeterince bilgilendirilmişti. Ama sanıyorum parlamento çok fazla işin içerisine giremedi. Diğer taraftan da müzakere sürecini dışarıdan denetleyecek bir denetleme mekanizmasının inşa edilememiş olması da sürecin yeterince başarılı gitmesine mani oldu. Oysa bir denetleme süreci ve denetleme mekanizması yapılabilseydi tarafların süreç dahilinde birbirlerine verdikleri sözleri ve ev ödevlerini ne kadar yerine getirip getirmediği süreç içerisinde denetlenebilirdi. O eksik bırakılmıştı.” 

‘İmralı kapıları açılmalı’

Söz konusu sürecin en önemli aktörlerden birisinin PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu ve Öcalan’ın şu an tecrit altında tutulduğunu dile getiren Ünsal, “Mevcut tecrit halinin devam ettirilebilmesi sürdürülebilir bir durum değil. Suriye’de, Irak’ta, kısmen İran’da ve Türkiye’de ciddi anlamda örgütlü bir Kürt muhalefetinin üzerinde tartışmadığı tek lider olan, kendisine tek önder kabul ettiği bir şahsı bu kadar tecrit altında ve sürecin dışında tutarak bırakın bir müzakereyi yürütmek, başlatmak da mümkün değil. O yüzden elbette İmralı’nın kapılarının açılması lazım. Sizin sevip sevmemenizden bağımsız olarak; İmralı’da Öcalan’ın Kürt hareketi üzerinde böylesine bir ağırlığı var. O halde yapılacak iş bunu bir avantaja dönüştürmek. Nihayetinde bütün hareket üzerinde böylesine güçlü bir karizması ve etkisi olan tek bir insanla konuşarak, belli bir noktaya varmak, bir taraftan baktığınızda devlet için de daha rahat bir şey. Bir kişiyle oturup rahat olarak meseleleri enine boyuna konuşabilirsiniz. Artık tabi bu tecrit sürecinin mutlak bir şekilde sonlandırılması lazım. Ortadoğu’da, böyle bir kan deryasına dönmüş bir süreçte eğer bir barış konuşacaksak, umarım onun en önemli taraflarından ve en önemli aktörlerinden birinin artık muhatap alınması konusunda bir siyasi irade gelişir Türkiye’de” diye konuştu.

‘Denetim mekanizması’

Olası yeni bir sürecinin başlatılması halinde herkesin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini söyleyen Ünsal, şunları söyledi:

“Önümüzdeki günlerde tekrar bir barış süreci gerçekleşirse mutlak surette yapılması gereken şey, kendi imkanlarımız içerisinde bir denetleme mekanizmasını kurmaktır. Yine bir arabulucu heyet olacaksa bu elbette tarafların üzerinde mutabakata varacağı isimler üzerinden olur. Dolayısıyla taraflar kimi böylesine tarihi bir görevle görevlendirecek ise bence çok önemli ve şerefli bir iştir. Hayata, toplumsal birlikteliğimize ve insanlığa yapılmış çok önemli bir yatırımdır. Önemli bir görevdir ve her kim böyle bir görevle görevlendirilmesi kendisinden istenirse mutlak surette bunu kabul etmelidir. Benim için de böyle bir şey söz konusu olursa tabi ki bir şereftir, önemlidir. Kabul ederim.” 

HABER MERKEZİ

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Êzidîler 9 Ekim Anlaşması’na geçit vermiyor: Demokratik ulus için mücadele edeceğiz

Sonraki Haber

PYD Eşbaşkanı Hiso: İşgale son vermek komploya son vermektir

Sonraki Haber
PYD Eşbaşkanı Hiso: İşgale son vermek komploya son vermektir

PYD Eşbaşkanı Hiso: İşgale son vermek komploya son vermektir

SON HABERLER

Mustafa Mesut Tekik için mevlit verildi

Mustafa Mesut Tekik için mevlit verildi

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

HDK soruşturmasında tutuklanan 3 kadın tahliye edildi

HDK soruşturmasında tutuklanan 3 kadın tahliye edildi

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Feraşîn Yaylası’na kar yağdı

Feraşîn Yaylası’na kar yağdı

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Dünya Özbilgi’nin katiline ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası

Dünya Özbilgi’nin katiline ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

İşten çıkarılan kadınlar: Vazgeçmeyeceğiz

İşten çıkarılan kadınlar: Vazgeçmeyeceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Birçok kentte Kaytan ve Altun anması: Mücadeleyi büyüteceğiz

Birçok kentte Kaytan ve Altun anması: Mücadeleyi büyüteceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

Boğaziçililere destek: Dinci-gericileri ve faşistleri barındırmayacağız

Boğaziçililere destek: Dinci-gericileri ve faşistleri barındırmayacağız

Yazar: Yeni Yaşam
14 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır