Sibel Özalp/Jinnews
Tarih 6 Aralık 1989. Marc Lépine adında bir erkek, Kanada’nın Quebec eyaletinin başkenti Montreal’da bulunan ‘École Polytechnique de Montréal’ adlı üniversitenin Mühendislik bölümüne yarı otomatik bir tüfekle girdi. İlk kurbanı Maryse Laganiere’i koridorda öldürdükten sonra, 10 kadın ve 48 erkek öğrencinin bulunduğu 303 numaralı sınıfa gitti. Tavana doğru ateş edip bağırdı: “Kadınları istiyorum, Feministlerden nefret ediyorum!” Kadınları erkeklerden ayıran Lépine, kadınları duvara dizdi ve ateş etmeye başladı. Ardından ilk kata inen Lépine, ateş ederek kantine girdi ve iki kadını daha katletti. Tekrar üçüncü kata çıkan Lépine, bu kez 311 numaralı sınıfa girdi.
Kadınlara ateş etti
311 numaralı sınıftan bir öğrenci Eric Forget, olayı şu şekilde anlatıyor: “Önce kimse bir şey yapmadı. Sonra silahlı adam ateş açtı ve iki hocamızla 26 öğrenci, saklanmak için masaların altına girdiler.” Diğer tanıklar Lépine’nin masa altlarında saklanan kadınlara ateş ettiğini ve 4 kadının daha katledildiğini anlattı. Bu yaşananlar 20 dakikada oldu. Marc Lépine, katletme eyleminden yaklaşık 20 dakika sonra kafasına silahla ateş ederek kendisini de öldürdü.
Neden?
Çünkü Quebec’in 1960’lardaki ‘Sessiz Devrimi’nin başından itibaren kadınlar gelenek dışı mesleklerde ve eğitim programlarında gittikçe ilerliyorlardı. 1970’lerle 1980’lerde birçok kadın École Polytechnique de Montréal’deki Mühendislik okuluna yönelmeye başladı, hatta akın etti. Quebec ve diğer yerlerdeki erkeklerin çoğu bu dönüşümü kabullendi, ancak bir grup azınlık, kadınların yeni rollerini ve olanaklarını özendiren girişimler nedeniyle ‘zarar gördüklerini’ hissediyordu. 25 yaşındaki Marc Lépine de bunlardan biriydi. Bunun sebebini ise ‘pozitif ayrımcılık’ politikalarına bağlamıştı. Yazdığı mektup, kadınlara duyduğu öfkeyi tetikleyen kin dolu kafa yapısı hakkında bazı ipuçları vermişti.
14 kadını katletti
Gizli tutulan mektup, gazeteci Francine Pelletier’in eline geçti ve Pelletier, mektubu La Presse gazetesinde yayınladı. Mektupta feminist olduğunu düşünüp öldürmeyi dilediği 19 kadının ismini de sıralamıştı Lépine. Bu listede gazeteci Pelletier’in yanı sıra Quebec’in ilk kadın itfaiyecisi ve polis komiseri de yer alıyordu. Mektuptaki listenin altında ise, “Bu kadınlar bugün neredeyse ölüyorlardı. Zaman yetersizliği bu radikal feministlerin hayatta kalmalarına izin verdi” yazmıştı Lépine. Marc Lépine, kendini öldürmeden önce 28 kişiye ateş edip, bunlardan 14’ünü yaraladı ve 14’ünü katletti.
Mücadele günü
Katliamın ardından Quebec Hükümeti ve Montreal Kent Yönetimi, üç gün yas ilan etti. 11 Aralık 1989’da katliamda hayatını kaybeden öğrenciler için Notre- Dame kilisesinde toplu cenaze töreni düzenlendi. Bu cenaze törenine binlerce kişi katıldı. Kanadalı feminist Judy Rebick, erkeklerin kadınlara şiddet uygulamalarına bir son verilmesi gerektiğini açıkladı. Kanada parlamentosuna kadınlar için House of Commons Sub- Committee on the Status of Women adlı birlik hazırlandı. 6 Aralık 1991’den beri de bu gün Kanadalılar için, ‘Kadına Yönelik Şiddete İlişkin Ulusal Anma ve Mücadele Günü’ oldu. 1995’te silah kontrol yasaları sıkılaştı. Polisin olaya müdahalesi de oldukça ağır eleştirildi. Bu olaydan sonra acil durum müdahalesi ile ilgili protokol değişikliği yapıldı. 2006’da Dawson College’e yapılan saldırıda bu değişiklikler sayesinde insan kaybı daha çok engellenebildi.