Kadına yönelik şiddete dair konuşan Sosyal Hizmet Uzmanı Belgin Işık, asıl nedenin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklandığını ifade ederken, Kadın Gazeteciler Derneği Yöneticisi Ceren Seyran İnan ise düzenin içinden kadın eşitlik mücadelesiyle çıkılması gerektiğini söyledi
Kadın katliamlarına, şiddete karşı etkin bir koruma sağlayan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle kadına yönelik şiddet ve katliamlarda artış yaşandı. 2024’ün ilk 11 ayında Çukurova bölgesinde 57 katledilirken kadın erkekler tarafından katledildi. 34 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Yıl içinde Adana’da 17, Mersin’de 18, Antalya’da 13, Hatay’da 7, Osmaniye ve Burdur’da birer kadın olmak üzere 57 kadın katledildi.
Çukurova bölgesinde katledilen 57 kadından 55’inin isimleri hafızalara kazındı:
“Serap Biçer, Burcu Gezersoy, Fahriye Kaya, Zeynep Ece Aksay, İpek Akgün, Selma Abacı, Banu Uzun, Dilan Özdemir, Mervegül Bayer, Feray Balkan, Antika Ayer, Selma Çiftçi, Besra Kırmızı, Nursel Yılmaz, Türkan Abay, Nadya Zorlu, Şule Özlem Ural, Saniye Arslan, Seher Aktekin, Ayten Çağıran, Şükran Eba, Leyla Erat, Nihal Babayiğit, Hatice Çelik, İklim Altınsoy, Fatma Özel, Elif Avcı, Aynur Çilli, Pınar Bayrak, Derya Demir, Ayşe Dürüst, R.Ş., R. Z., Feriye Gözüala, Fadim Temirhanoğulları, Ayşe Koçak, Gülfer Öter, Sonay Öztürk Aslan, Ayşegül Sefer, Nimet Araz, Manal Kıyılı, Güldane Gerçek, Şenay Gerçek, Gaye Gerçek, Fatma Biricik, Sevgi Gezer, Fahriye Asena Eskikanbur, Elif Gözen, Ayşe Gökten, Hülya Ulumaskan, Aybeniz Top, Hale Akbaş Poyraz, Hayriye K., Merve Sağ, Leyla Çakmak.”
Şüpheli ölümlerin 26’sı Antalya, 3’ü Adana, 2’si Isparta ve birer kadın Mersin, Hatay ile Burdur’da yaşandı.
‘Erkek devletin zorbaca hakimiyet kurma isteği’
Gücünü toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden alan kadına yönelik şiddetin bir halk sağlığını sorunu olduğunu söyleyen Sosyal Hizmet Uzmanı Belgin Işık, kadına şiddetin nedenleri arasında gösterilen yoksulluk, alkol, ruhsal hastalık gibi etkenlerin şiddetin nedeni olmadığını, şiddetin tetikleyicisi olduğunu belirtti. Belgin Işık, “Asıl görmemiz gereken toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan erkek/devletin kadınlar üzerinde zorbaca hakimiyet kurma isteğidir” dedi.
‘Yasa ve sözleşmelerin tümü uygulanmalı’
Kadına yönelik şiddetin devletin politikalarından bağımsız olmadığını belirten Belgin Işık, her yıl yüzlerce kadının katledildiğini ifade etti. Belgin Işık, iktidarın kadına yönelik şiddeti önlemede konusunda samimi ve kararlıyla kararlı adımlar atması ve kadın düşmanı politikalardan vazgeçmesi gerektiğini dile getirdi. Bu konuda iktidarın atması gereken adımlara işaret eden Belgin Işık, “İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönmeli, 6284 sayılı yasayı etkin uygulamalı, toplumsal cinsiyet eşitliğini garanti altına alan Anayasaya, Medeni Kanuna ve diğer temel haklarla ilgili sözleşmelere dokunma niyetinden vazgeçmeli ve kadını koruyan yasa ve sözleşmelerin tümünü uygulamalıdır” ifadelerini kullandı.
‘Meşrulaştırıcı sebep olamaz’
Kadın Gazeteciler Derneği Yöneticisi Ceren Seyran İnan ise, kadın cinayetlerinde meşrulaştırıcı sebeplerin olamayacağını belirtti. İktidarın kadın cinayetlerine yönelik politikasını eleştiren Ceren Seyran İnan, “İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılması, 6284 sayılı kanuna saldırılar, ‘kutsal aile’ dedikleri bahanelerin şiddet sarmalı halinde kalmasının garantörü olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
‘Teşviğin önünde durmamız gerekiyor’
Kadına yönelik şiddete ve kadın kazanımlarına yönelik saldırılara karşı mücadele edilmesi gerektiğini belirten Ceren Seyran İnan, kadın kazanımların “Koruyucu ve caydırıcı ceza politikalarının eksiksiz uygulanması şu an en kritik aşamalardan bir tanesi. Ülke olarak hukuksuzluk denizinde yüzerken erkek adaletin eliyle katillerin sırtının sıvanmasını, teşvik edilmelerinin önünde durmamız gerekiyor. Erkek egemen politikaların siyasal İslam ile kol kola girdiği bu düzenin her yanından kadın eşitlik mücadelesiyle çıkmamız gerekiyor” dedi.
Haber: Abdulkadir Ayten-Hamdullah Yağız Kesen \ MA
