Amed’de ‘Özgürlüğü örgütlüyoruz’ mitinginde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, ‘Amed halkının Öcalan ile buluşmasını sağlayın. Öcalan’ın toplumla, toplumun Öcalan ile buluştuğu reformları acilen yaparak, bir yol temizliği yapın’ dedi
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) öncülüğünde Amed’in Yenişehir ilçesinde bulunan İstasyon Meydanı’nda “Özgürlüğü Örgütlüyoruz” şiarıyla miting düzenliyor.
Konuşmalar öncesi uzun süre halaya duran on binlerce kişi, “Be serok jiyan nabe” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları attı.
‘Onurlu barışı kuralım’
Ardından ilk olarak konuşan DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, “Bu meydan barış meydanı olsun. Onurlu barışın gelme zamanı gelmiştir. Hep birlikte muhatapların yanında olarak hep birlikte onurlu barışı kuralım” dedi.
‘Sayın Öcalan özgür olsun’
TJA Aktivisti Çağlar Demirel de, TJA’nın barış için direneceğini söyledi. Barışın, Ortadoğu’da, Kürdistan’da, Ortadoğu için, ekmek ve sudan daha fazla ihtiyaç olduğunu dile getiren Çağlar Demirel, “O yüzden bu dolan alanı dolduranlar barış ve özgürlük isteyenlerdir. Barış ve özgürlüğü getirecek olan muhatapta bellidir. Kürt halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan özgür olsun” diye kaydetti.
Çağlar Demirel’in konuşması, “Bijî serok Apo” sloganlarıyla kesildi.
“Toplumun, kadınların özgürlüğünü Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünde görüyoruz” diyen Çağlar Demirel, “O yüzden Ortadoğu’da her gün kadınlar katlediliyor, Türkiye’de, dünyada kadınlar katlediliyor. Kadınlara dönük saldırılar artmış durumda. Ulus devletler, işgalciler, erkek zihniyeti her gün kadınları katlediyor. Ama biz Kürt kadınları, barış isteyen kadınlar, barış ve özgürlük için her zaman, her yerde, ‘Jin, jiyan, azadî’ diyoruz” diye belirtti.
Gazetecilerin katledilmesini kınadı
Ortadoğu’da yaşanan “kirli” savaşa dikkat çeken Çağlar Demirel, gazetecilerin katledilmesini kınadı. Çağlar Demirel, “Biz barış istiyoruz, demokrasi, özgürlük istiyoruz. O yüzden her şeyden önce Rojava’nın statüsü tanınmalı. Çünkü Rojava dünya için örnektir. Rojava’da kadınların devrimi gerçekleşti. Biz her yerde mücadelemize, direnişimize devam ediyoruz. Her zaman barış için rolümüzü oynuyoruz. TJA, barış, için her yerde öncülük ediyor. Halkların barışı, birliği için öncülük ediyor, öncü olmaya da devam edecek. Amed halkı, Kürt kadınları barış, demokrasi istiyor. Bunun için her şeyden önce tecridin ortadan kalkması gerekiyor. Her şeyden önce Kürt halkının önderi Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridi kaldırsınlar, müzakerede yer tutsun. Önder Apo’nun özgürlüğü için sokaklarda olacağız. Özgürlük yakın, Önder Apo’nun özgülüğü yakın” şeklinde konuştu.
Çağlar Demirel’in konuşması sırasında kitle sık sık, “Bijî serok Apo”, “Jin, jiyan, azadî” ve “Bijî berxwdana Rojava” sloganı attı.
Miting DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar’ın konuşmasıyla devam etti.
‘Binlerce Nazım, Cihan ve Aziz var’
Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Özgürlük mücadelesi meşale gibi taşıyan kadınlar, demokratik gelecek için yollara düşen gençler, sevgili annelerimiz hepinizi selamlıyorum” dedi. Katledilen Gazeteci Aziz Köylüoğlu’nu anan Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kürt taşıdığı hakikat, özgür basın emekçilerinin kaleminde, kamerasında, dilinde, her zaman canlı yaşandı. Aziz Köylüoğlu, katlederek mücadeleyi bitireceklerini sananalar; binlerce Nazım, Cihan, Aziz var” dedi.
‘Direnen Abdullah Öcalan var’
Barışı inşa etmenin zorluklarını en çok Kürt halkının yaşadığını söyleyen Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Barışın zorluğu kadar getirilerini konuşma zamanıdır. Barış demokratik bir geleceği birlikte inşa etmektir. Yıllardır kimliğimiz, mücadelemiz, dilimiz, inancımız, özürlüğümüz, dalga dalga dünya da örnek oldu. Yaşadığımız coğrafya demokrasiyle buluşsun diye, kadınlar katledilmesin diye, emekçiler intihara başvurmasın diye, Kürdistan ve dünyada çocuklar katledilmesin diye. Bir ülkeyi yönetme ehliyeti demokrasi, barış, adalet ister. Kim veriyor bunun mücadelesini? En çok ihtiyaç duyanlar. Bu sessizlikte, bu ülkenin demokrasiyle buluşması için, özgürlüğün mümkün olduğunu haykıran kim var? İmralı2da 26 yıldır tecride karşı direnen Kürt halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan var. Fikriyatı etrafında bir olan Kürt, Türk, Ortadoğu halkları var. Barışı istemeyenler değil, barışı isteyenleri dinlemek zorundayız. Barış için emek verenleri dinlemek zorundayız. Gün sessizlik günü değildir. Gün kendi koltuğunu koruma gündü değildir. Hiçbir koltuk, iktidar Kürt halkının mücadelesini verdiği demokrasiden, barıştan daha kıymetli değildir” ifadelerini kullandı.
’15 Şubat’ta umut hakkını uygulayın’
Çiğdem Kılıçgün Uçar, şunları söyledi:
“Kürt halkının açığa çıkardığı mücadele, ülkede onurlu bir barış mümkün diyor. Bunun için Kürt halkının önderinin özgür olması gerekiyor. Bu özgürlük ülkenin içinde olduğu bütün krizlere anahtardır. Halklara cemre düşsün, bunun adı da barış olsun istiyoruz. Barışın cemresini yaşatan Rojava, barışın, demokrasinin cemresi olan Rojava niye bu ülke için bir tehdit? Suriye’de yaşayan halklar Rojava’daki statüden rahatsız değilken, neyden rahatsız oluyorsunuz? Egeme güçler halklara bölen haritalar çiziyor. Rojava ne yaptı? Rojava’da kadınların öncülüğünde, özgürlüğün, demokrasinin haritası çizildi. Elbette Rojava’yı savunacağız. Bu ülkenin savaştan çektiği acıları bütün Türkiye yakından yaşıyor. Türkiye’de derinleşen politika umutsuzluğa neden oluyor. 26 yıllı tecride, kimliksizleştirmeye rağmen var bir umut. Sayın Öcalan gerekli adımları atmaya hazır olduğunu ifade etti. 15 Şubat’ta umut hakkını uygulayın, Ortadoğu halklarının özlemle beklediği barışı hep birlikte inşa edelim. Umut hakkının hukukta yeri var.
Barışın yüzyılını inşa edelim
Kimse savaşın sözünü, olmazın sözünü kurmasın. Barışın karşısında savaşı seçenek olarak dayatanlar kaybettiler. Ne koltukları ne de isimleri kaldı. Bu yeni dönemde açığa çıkan fırsat dünyaya alternatif sistem sunan bu barış umudunu, sadece Kürt halkının, Sayın Öcalan’ın omuzuna yıkmak bu fırsatı kaçırmak demektir. Geçirdiğimiz yüzyılı hep birlikte değiştirebiliriz. Türkiye’deki anti-demokratik uygulamalara, kadın düşmanı politikalara, ekonomik krize çare var diye herkesin, Kürt soruna karşı sessizliği kabul edilemez. Bu ülkede koltuktan, iktidardan önce demokratik bir çözüme, sınırların, dillerin yasaklandığı bir ülkeye evet diyen kimse kalmadı. Ortadoğu’da reklamını yaptığınız, başka çaresi yok dediğiniz ulus devletler tek tek çözüldü. Ülkeyi çölleştirmek isteyenlere sesleniyoruz. Bu ülkenin çoğulcu kimliğini taşıyan Kürt halkına kulak verin. Kürt halkı kimsenin hakkını çalmıyor, kendinden alınanı, çalınanı istiyor. Kimsenin hakkında gözümüz yok. Gözümüz olduğu şey Kürt halk önderliğin özgürlüğü, müzakereyi yürütmesi, 4 parça Kürdistan’da halkların eşit yaşaması, ülkenin demokratik olması. Buna ‘Hayır’ diyen hiç kimse yok. Muhalefetin cesaretsizliğine kurban edilecek bir zaman diliminde değiliz. Kürt halkının iradesi barışla demokratik çözümle buluşmak istiyor. O yüzden Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü ertelemeyin. Barışın tesis olduğu yeni bir yüz yılı birlikte inşa edelim. Sayın Öcalan mesajlarıyla birlikte her zaman aramızdaydı. Şimdi bunların hayata geçirilme zamanı.
Mücadelenizi saygıyla selamlıyorum Rojava’da açığa çıkan model bütün dünyaya ışık. Türkiye’deki demokratik çözüm Rojava’daki statüyle buluşmalı. Türkiye ve Kürt halkının iradesiyle barışın yolunu muhakkak açacaktır.”
Bakırhan: Öcalan çözüm istiyor
Amed’deki mitingde Tuncer Tuncer Bakırhan da konuştu. Tarihi bir süreçten geçildiğini söyleyen Tuncer Bakırhan, “Farklı kimlikleri ötekileştiren, tarih sahnesinden iten otoriter rejimler birer birer çöküyor. Ortadoğu’daki kaos kriz ve çatışmanın ortasında en güvenli şey kapsayıcı olmaktır, farklılıkları kabul etmektir, ötekileştirmemektir” dedi.
Tuncer Bakırhan, Abdullah Öcalan’ın çözüm çabalarına işaret ederek, “Sayın Öcalan ne yapıyor; Amed özgür olsun, Amed’in iradesine kayyım atanmasın, Sêrt’in koçerleri kendi kimliği ve yaşam biçimiyle özgürce yaşasın diye bir yol haritası hazırlıyor. Sayın Öcalan barışın yol haritasını hazırlıyor. Onurlu bir mücadelenin yol haritasını hazırlıyor. Sayın Öcalan, sadece Kürtlere değil, Türkiye’de yaşayan bütün etnik ve inanç gruplarının eşit olmasının yol haritasını hazırlıyor. Sayın Öcalan istiyor ki Türkiye demokratik olsun. Sayın Öcalan istiyor ki Kürt özgürce anadilini konuşsun, anadili ile eğitim görsün. Sayın Öcalan istiyor ki Kürt halkının seçmiş olduğu iradeye kayyım atanmasın, gasp edilmesin. Amed’i Amed iradesi yönetsin, Batman’ı Batman’ın iradesi, Sêrt’i Sêrt iradesi yönetsin” diye belirtti.
‘Diyarbakır Öcalan’a özgürlük diyor’
Tuncer Bakırhan, şunları söyledi: “Sayın Öcalan istiyor ki Türkiye barışını sağlayarak, Ortadoğu’da güçlü bir ülke olsun. Türkiye barışını sağlayarak, bölgede demokratik reformlarla örnek olsun. Sayın Öcalan herkesin kendi kimliği ile özgürce yaşayacağı bir yol haritası hazırlıyor. Şimdi sizlere soruyorum sizler Sayın Öcalan’ın yanında mısınız? Sizler Sayın Öcalan’ın hazırladığı ve kısa süre içerisinde açıklayacağı demokratik çözümün yol haritasının yanında mısınız? Sizin bu gür sesiniz, sizin bize güç veren sesiniz, önümüzdeki günlerde bizlere hepimize layık bir barış sürecine evrilecektir. Merak etmeyin, korkmayın. Kürtler yüz yıl önceki Kürtler değil. Kürtler masada kandırılacak bir durumda değil. Kürtler Türkiye’nin bölgenin en dinamik, en güçlü, en örgütlü halkıdır. Siz var oldukça hiç kimse ama hiç kimse bizleri kandıramaz. Siz güçlü olduğunuz müddetçe bizleri reddedenleri de bugün olduğu gibi çözüme müzakereye gelmek durumundadır. Onun için güçlü olun, inançlı olun, umutlu olun.”
Tuncer Bakırhan, Tayyip Erdoğan’ın Amed’de bir süre önce yaptığı açıklamaları hatırlatarak, “Sayın Recep Tayip Erdoğan, geçen gün ‘Diyarbakır’ın kaderi Türkiye’nin kaderidir’ dedi. ‘Diyarbakır’ın huzuru Türkiye’nin huzurudur’ dedi. Sizlere soruyorum ve Sayın Erdoğan’a sesleniyorum; ‘Diyarbakır’ın kaderi Türkiye’nin kaderi’, ‘Diyarbakır’ın huzuru Türkiye’nin huzuru’ ise, o zaman Sayın Erdoğan bu meydanda toplanan Diyarbakırlıların dediğine kulak ver. Diyarbakır ‘Barış’ diyor, ‘Kuzey ve Doğu Suriye’ye statü’ diyor. ‘Sayın Öcalan’a özgürlük’ diyor. ‘Sayın Öcalan’ın açıklayacağı yol haritasının arkasındayım’ diyor. Diyarbakır ‘adalet, eşitlik’ diyor, baskının ve zulmün son bulmasını istiyor. Sana katılıyoruz. Onun için burada huzuru sağlayacak adımların acilen atılması gerektiğini belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Öcalan milyonların yüreğidir
Tuncer Bakırhan devamında şunları söyledi: “12 metrekareye milyonlarca insanın yüreğini sığdıramazsınız. Öcalan milyonların yüreğidir, umududur. Milyonların umudu bir hücrede izolasyon altında kaldığı müddetçe biz sizin samimiyetinize güvenemeyiz. 12 metrekarede müzakere de olmaz. 12 metrekarelik hücrede demokrasi olmaz. Öcalan’ın Amed halkıyla buluşmasını sağlayın, Amed halkının Öcalan ile buluşmasını sağlayın. Öcalan’ın toplumla, toplumun Öcalan ile buluştuğu reformları acilen yaparak, bir yol temizliği yapın. Amedliler coşkunuzu biliyorum, inancınızı kararlılığınızı görüyorum. Emin olun güzel günler bizi bekliyor. Ölümün olmadığı, kanın akmadığı, adaletin olduğu, demokrasinin olduğu, kendi iradenizin sizi yönettiği bir Türkiye’ye az kaldı. Birlikte olursak, güçlü örgütlenirsek, güçlü barışı sağlayabiliriz. Bizim köklerimiz sizlersiniz, sizler olduğunuz müddetçe ve biz bu kaynaktan beklendiğimiz müddetçe emin olun Kürtler Türkiye’de yaşayanlar güzel yaşayacaktır.
İmralı Adası, idamlarla anılan bir adadır. İmralı Adası, tecritle ve 12 metrekarelik hücre ile anılan bir adadır. Biz istiyoruz ki İmralı Adası barışla anılsın. Biz istiyoruz ki İmralı Adası barış adası olsun. İmralı’yı barış adası yapıncaya kadar mücadele edeceğiz.”
Kaynak: MA