Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a ceza verilmesi birçok kentte protesto edildi
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex (Şırnak) İl örgütleri, Tevgera Jinen Azad (TJA), Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a verilen ceza Cizîr (Cizre) ilçesinde protesto edildi.
DEM Parti Şirnex İl Eşbaşkanı Abdullah Güngen, Zeydan’a ceza verilmesini kınayarak, “Bu neyin hazırlığıdır? Hırsızlığın rantın hazırlığıdır. Ne olursa olsun eşbaşkanımız hukuki bir şekilde seçilmiştir. Verilen bu cezayla yapılmak istenen başarılmayacak” diye konuştu.
‘Demokratik toplum için mücadelemiz sürecek’
Ortak basın metnini okuyan DEM Parti Cizîr ilçe Eşbaşkanı Yılmaz Sanrı, AKP iktidarının, halkın iradesini yok sayarak demokrasiyi ve halkın temel hakkını ihlal ettiğini kaydeden Yılmaz Sanrı, “Abdullah Zeydan’a siyasi saiklerle yargı tarafından verilen ceza da bu ısrarın bir sonucudur. Bu hukuksuz karar, sadece Wan halkına değil, tüm halkların iradesine ve demokratik değerlere yapılmış bir saldırıdır. Kayyım siyaseti, aynı zamanda, toplumun her kesimine adaletsizliği ve eşitsizliği dayatmak demektir” dedi. Cezalandırılmak istenenin Wan halkının iradesi olduğunu dile getiren Yılmaz Sanrı, “Her bir kayyım, halkın seçme ve seçilme hakkına yapılan siyasi bir darbedir. Kimse, halkın iradesini yok sayarak bu ülkenin geleceğini şekillendiremeyecektir. Herkesin özgürce seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu, adaletin ve eşitliğin hâkim olduğu demokratik bir toplumun inşası için mücadelemiz sürecektir” ifadelerini kullandı.
Akdeniz
Mersin’in Akdeniz İlçe Belediyesi’nde 14 Ocak’ta kayyım atanmasına karşı başlatılan nöbet eyleminde de Abdullah Zeydan’a verilen ceza protesto edildi. Nöbette açıklama yapan DEM Parti Akdeniz İlçe Eşbaşkanı Nizar Esen, Akdeniz Belediyesi önünde devam eden ablukaya dikkat çekerek, “Kayyım gasptır, talandır, hırsızlıktır. Bu hırsızlığa karşı hiçbir yaptırımın yapılmadığı apaçık ortadadır. Bu hırsızlığı teşhir etmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Wan Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a 3 yıl 9 ay hapis cezası verilmesine tepki gösteren DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, bu kararla Wan halkının cezalandırılmaya çalışıldığını belirterek, “Demokratik yollarla seçilenler onurumuzdur. Tutuklamalarla, gözaltılarla bu köklü mücadeleyi engelleyemezsiniz. Halkın iradesi karşısında yenileceksiniz. Akdeniz bizimdir, Wan bizimdir. Kayyım atamalarınızla belediyeleri ele geçirdiğinizi sanabilirsiniz, ama belediye eşbaşkanları halkın başkanı olarak kalmaya devam edecektir. Tarih, kirli siyasetle anılanları unuturken, halkın iradesini savunanları daima hatırlayacaktır” diye ifade etti.
Amed
Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a verilen 3 yıl 9 ay hapis cezasına ve belediyeye kayyım atama girişimini protesto etti. Yenişehir ilçesi Ofis Semti’nde bulunan AZC Plaza önünde yapılan açıklama, “Halk iradesi gasp edilemez. Kayyıma geçit yok” pankartı açıldı. Kentte bulunan çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı açıklamada sık sık, “Abdullah Zeydan rumeta me ye” ve “Bijî berxwedana Wan ê” sloganları atıldı.
Burada ilk olarak konuşan Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Amed Şube Eşbaşkanı Mehmet Candar, bilirkişi raporunda rağmen, Zeydan’a ceza verildiğini söyleyerek, tepki gösterdi. Kayyım atanan belediyeleri hatırlatan Candar, “İktidar ne yaptı? Wan’da yargı kumpasıyla Wan’ın iradesini gasp etmek istiyor. Biz kayyımlara geçit vermeyeceğiz. Halkın iradesini gasp etmek sivil darbedir” dedi.
‘Hukuku baskı aracı olarak kullanıyorlar’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, “İktidar hukuku baskı aracı olarak kullanıp, halkın iradesini gasp etmek istiyor. Hukukun baskı aracı olarak kullanılması, halkı toplumu ne hale getirdiklerini görmelerine rağmen şu an yine hukuku baskı aracı olarak kullanıp, toplumsal barışın altını oymaya çalışıyorlar. Bu toplum bir arada yaşamayı seçiyor” şeklinde konuştu.
Yapılan görüşmelere dikkat çeken Şahin, “Görüşmelere baktığımız zaman çıkan sonuç şuydu; Sayın Öcalan ‘Kürt ve Türk halkının ilişkilerini nasıl geliştirebiliriz’ dedi. Sonrasında ciddi adımlar atılmaya başlandı. Ne hikmetse bir el devreye girerek halkı karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Neden biz bir arada yaşamaktan bahsettikçe birileri sıkıntıya giriyor. Ne yaparsanız yapın bu toplumlar bir arada yaşamaya devam edecektir. Hukuk baskı aracı değil, demokrasinin teminatı olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘İktidarın pratikteki düşmanlığı’
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray da “Eğer, ‘Demokrasiyi, barışı sağlayacağız’ diyorsanız her şeyden önce pratikteki bu düşmanlığınızdan vazgeçin. Bütün hilelerinize rağmen seçimde başarıya ulaşamdınız. Kürdistan’da tabela partisi oldunuz, Türkiye’de 3’ünü parti oldunuz. Ona rağmen bu düşmanlığınızdan vazgeçmiyorsunuz. Devlet, Kürt düşmanlığından vazgeçmeli. Kayyım Kürt halkının iradesinin gaspıdır, Kürt halkını tanımamadır. Barış böyle olmaz” ifadelerini kullandı.
‘Vesayet rejimi kurma teşebbüsü’
Amed Emek ve Demokrasi Platform Dönem Sözcüsü Ahmet Baran, Zeydan’a mazbatasının verilmemesi teşebbüsü, halkın güçlü direnişi sonucunda geri çekilmek zorunda kaldığını hatırlattı. Baran, “Yenilgiyi hazmedemeyen AKP hükümeti, yargıyı bir silah olarak kullanarak Zeydan’a ceza verip kayyım yolunu açmaya çalışmaktadır. Bu, halkın oylarını hiçe sayan, seçilmişleri değil atanmışları dayatan bir darbe girişimidir. Seçimle kazanılan yönetimleri yargı ve idari kararlarla gasp etmek, hukuku kendi siyasal hesaplarına alet etmek, demokrasinin açıkça çiğnenmesidir. Kayyım politikası, halkın iradesine karşı bir vesayet rejimi kurma teşebbüsüdür” şeklinde konuştu.
‘Çözüm halkı duymakla mümkündür’
Kürt sorununda yıllardır aynı “baskıcı politikaların” tekrar edildiğini ancak hiçbir sonuç alınamadığını sözlerine ekleyen Baran, “Geçmişte denenen ve başarısız olan yöntemlere geri dönmek, toplumsal barışa zarar vermekten başka bir işe yaramaz. Demokratik bir çözüm, halkın sesini kısmakla değil, onu duymakla mümkündür. AKP iktidarı, baskı ve hukuksuzlukla bir halkı susturabileceğini sanıyorsa, büyük bir yanılgı içindedir. AKP kendi darbeci zihniyeti ile yüzleşmeli, seçilmişlere karşı polis, asker ve yargı tehdidi kullanmaktan vazgeçmelidir. Bizler, Wan halkının onurlu direnişini selamlıyoruz. Halkın iradesine yönelik her türlü darbeci girişimin karşısında durmaya devam edeceğiz” dedi.
Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi.
Ankara
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara İl Örgütü Sakarya Caddesi’nde belediyelere yönelik yapılan operasyonlar, Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a verilen cezaya ilişkin açıklama yaptı. Açıklamaya siyasi parti ve kurum temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
“Kayyımlara geçit yok irademe dokunma” pankartının açıldığı açıklamada DEM Parti Ankara İl Eşbaşkanı Fatin Kanat, her gün yeni bir operasyonla karşı karşıya bırakıldıklarını ifade ederek “Pek çok kentte değişik bahanelerle partili yoldaşlarımıza karşı yapılan keyfi, hukuksuz ve haksız operasyonların partili irademiz ve duruşumuzu bozmaya yetmeyeceğinin altını bir kez daha çiziyoruz. Bu sabah, önceki dönem Ankara il Eş başkanımız ve PM üyemiz Pakize Sinemillioğlu, önceki dönem PM ve il yöneticimiz Nazım Karakurt ve önceki dönem il yöneticimiz Lokman Aydoğmuş evlerinden gözaltına alındılar. Bu uygulamayı kınıyor, yoldaşlarımızın derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz” dedi.
Kent uzlaşısı
CHP’li belediyelere yönelik operasyonlarla İstanbul’daki yerel seçimlerde “Kent Uzlaşı” ile sağlanan kazanımların hedef alındığını belirten Kanat, “İstanbul Cumhuriyet Savcılığının açıkladığı soruşturma metninde, ‘Kent Uzlaşısı’ kavramı bir suç olarak gösterilmiş; bir kenti var eden, yaşatan, sosyal dinamikleri kapsayan, gençler, kadınlar, işçiler, emekçiler, farklı inanç grupları, ekolojistler, kısacası barış içinde adil bir yaşam arzusunu içinde barındıran tüm kesimlerin iradesi, ‘suçlu yapılarmış’ gibi bir algı yaratılmaya çalışılmaktadır” dedi.
‘HDK’ye suç atfetmek kimsenin haddine değil’
İstanbul Başsavcılığı’nın HDK’yi hedef almasına da tepki gösteren Kanat, “Halkların Demokratik Kongresi; Türkiye toplumsallığının tüm renklerini kapsayan siyasi partilerin, ekoloji derneklerinin, yöre derneklerinin, toplumsal mücadele yürüten platformların, kadınların, gençlerin, emekçilerin dahil olduğu yasal ve meşru bir yapılanmadır. Halkların Demokratik Kongresi’nden illegal örgüt çıkarmaya hiç kimsenin gücü yetmez! Halkların dişiye tırnağı ile ördüğü, toplumsal barışın kalıcı olması için bedel ödediği Kongremiz’e suç atfetmek kimsenin ne haddidir ne de üzerine vazifedir! Kongre; halkların barış umudunun beslendiği ve korunduğu bir değerdir” ifadelerini kullandı.
‘Wan halkı iradesine sahip çıkıyor’
Abdullah Zeydan hakkında verilen cezaya dair ise Kanat, şunları söyledi: “Kimsenin kuşkusu olmasın; Van halkı iradesine tekrardan sahip çıkıyor ve gördüğünüz gibi iradesinin yanında duruyor. 31 Mart yerel seçimlerinde 14-0’lık sonuçla verdikleri tarihi ders, bugün de yarın da anlam ve önemini koruyacak bir derstir. Bir demokrasi ve özgürlük dersidir. Bu dersin içeriğinde yüz yıllık Kürt sorununun barışçıl demokratik çözümü vardır.”
Kanat, DEM Parti olarak demokratik mücadeleyi sürdürüp barış ihtimalinden vazgeçmeyeceklerini ifade ederek konuşmasını tamamladı.
Kaynak: MA
