Jineoloji’nin toplumsal sorunlara çözüm bulmak için tasarlandığını ifade Fransa Jineolojî Komitesi üyesi Lison Noël, ‘Jineolojî’nin kavramlarını hayata geçiyor, kalplerimize hitap eden yıkılmaz bir umut üflüyor’ dedi
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesinin tarihi boyunca büyük bir anlam taşıdı. Bugün de dünyanın dört bir yanında kadınlar, erkek egemen sisteme, baskıya ve eşitsizliğe karşı direnmeye devam ediyor. Bu mücadelede önemli bir yer tutan Jineolojî, sadece bir kadın bilimi olmanın ötesinde, toplumsal değişimi hedefleyen bir perspektif sunarak tüm dünyada yankı bulan bir hal aldı.
Fransa’da 4 yıla aşkındır Fransa Jineolojî Komitesi üyesi Lison Noël, kadın hareketlerinde Jineolojî’nin nasıl bir rol oynadığını, kadın mücadelesine kattığı yeni bakış açılarını değerlendirdi. Kürt Kadın Hareketi’nin bu alandaki öncülüğünü vurgulayan Lison Noël, kadınların bir araya gelerek örgütlenmesinin, sistemi en çok sarsan güç olduğunu belirtti.
Rojava’da Jineoloji ile tanıştı
Jineoloji ile kendi tanışma hikayesini anlatarak başlayan Lison Noël, “Jineolojî’yi ilk kez 8 yıl önce Rojava’dan dönen bir arkadaşımdan duymuştum, daha fazlasını öğrenmek istiyordum ama başka şeylere yönelmiştim ve sanırım o zamanlar Jineolojî’nin açtığı yolları tam olarak anlayacak olgunlukta değildim. Sonra bir Zapatistaların destek grubu aracılığıyla Jineolojî ile tanıştım ve Rojava’dan dönen Jineolojî’den arkadaşların Fransızca Jineolojî ağını kurmaya başladıkları yıl bir eğitime katılma fırsatım oldu” dedi.
Jineolojî’nin onu kendisine çeken temel şeyin merak ve batı feminizminin tıkanıklığı olduğunu ifade eden Lison Noël, “Hala bile tarif edemediğim, Jineolojî’nin bize verdiği itici güçle kalplerimiz birbirini tanıdı. Sonunda, feminizm için ancak iyi olabilecek bu düşünceyi ve pratiklerini yayma ve tanıştığım hareketin kadınlarıyla birlikte mücadele etme sorumluluğunu hızla hissettim” diye konuştu
Jineolojiyi farklı kılan
Jineolojî’yi farklı kılan noktanın toplum için demokratik bir proje olmasından geldiğini ifade eden Lison Noël, feminizmin ise bu güçlü projeyi batıda ortaya koymakta zorlandığını belirtti. Lison Noël şöyle devam etti: “Bence feminizm ve Jineolojî arasındaki en temel fark, Jineoloji’nin toplum için bir projeye demokratik konfederalizme katkıda bulunması, feminizmin ise esas olarak bölünmüşlüğü ve batıda büyüdüğümüzden sistemin içimizdeki çok güçlü varlığı nedeniyle böyle net bir proje ortaya koymakta zorlanmasıdır. Bununla birlikte, radikal feminizm önemli bir rol oynamakta ve bu gerekli zihniyet değişikliği lehine önemli zaferler kazanmıştır.
‘Feminizm ve Jineoloji birbirinden beslenmeli’
Bana göre, özgürlük yolunda kadınlar arasında yeni bölünmeler yaratmamak ve birlikte çalışmak için hedefleri olan feminizm ve Jineolojî arasında bir karşıtlık fikrini sürdürmek tehlikelidir. Sayın Abdullah Öcalan’ın Kürt kadınları Jineolojîyi kurmaya çağıracak kadar belli bir feminist düşünceden beslendiğini unutmamalıyız. Bence Jineolojî kadınları ve radikal feministler güçlerini birleştirmeli, birbirlerini daha iyi tanımalı ve birbirlerini öğrenmeli, beslemelidir.”
Batıda Jineolojî’nin bu denli sahiplenilmesinin ve çalışmalarının yürütülmesinin nedenine değinen Lison Noël , “Bence bunun nedeni Jineolojî’nin bizim topraklarımıza uyarlanabilecek perspektifler ve yöntemler önermesi çünkü ne olursa olsun toplumsal sorunlara çözüm bulmaya yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır” ifadelerini kullandı.
‘Kürt kadınlar ilham kaynağı’
Kürt Kadın Hareketi’nin daha özgür göründüğünü söyleyen Lison Noël, “Ayrıca hareketin kadınlarının hepimiz için büyük bir ilham kaynağı olduğunu düşünüyorum. Çünkü karşılaştıkları muazzam zorluklara rağmen bizden daha özgür görünüyorlar. Davranışları ve sözleriyle Jineolojî’nin kavramlarını somutlaştırıyor, hayata geçiriyor, kalplerimize hitap eden yıkılmaz bir umut üflüyorlar” diye konuştu.
8 Mart’a giderken
Mücadele ve bu uğurda katledilen kadınların anısıyla 8 Mart’ Dünya Kadınlar Günü’ne doğru gidildiğini ifade eden Lison Noël, “Bu yoldaşların öldürülmesi bana karışık duygular hissettiriyor: kayıplarının acısı, ama aynı zamanda umut, çünkü şehit olmaları mücadelelerinin haklı olduğunun ve sistemin kırılgan olduğunun kanıtıdır” dedi. Lison Noël, devamla şöyle konuştu: “Kapitalist modernite güçleri için bu kadar tehlikeli görünüyorlarsa, bunun nedeni onlar için etkili bir tehdit olmaları ve onların savaş silahları karşısında bizim bu bilime, onun temsil ettiği değerlere ve mücadelemizi güçlendirip doğru yöne sevk etme yeteneğine sahip olmamızdır.
Bu kadınlar bize, onların savaşçı zihniyetlerine ve erkek egemen sistemin şiddetine karşı kadın kültürüne uygun araç ve yöntemlerle karşılık verebileceğimizi gösterdi. Kadınlar arasında paylaşılan ve uygulanan bilgi, sanat ve analizin gücünü gösteren bir Kürt kadın kütüphanesi kurduğu için öldürülen Nagihan Akarsel’i hep düşünüyorum. Kadınlara 8 Mart mesaj çağrım şudur; kendilerini tanısınlar, mücadele arkadaşlarını tanısınlar ve örgütümüzün gücüne inansınlar.”
Haber: Melek Avcı / JINNEWS